94'üncü İzmir Enternasyonal Fuarı 29 Ağustos'ta kapılarını açıyor

TAKİP ET

94'üncü kez kaplılarını açacak olan İzmir Enternasyonal Fuarı'nın tanıtım toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Fuarımız hayırlı olsun. Tüm hemşehrilerimizi fuarımıza bekliyoruz. Burada mutluluk duyacakları pek çok şey görecekler" dedi.

(İZMİR) – 94'üncü kez kapılarını açacak olan İzmir Enternasyonal Fuarı'nın tanıtım toplantısında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Fuarımız hayırlı olsun. Tüm hemşehrilerimizi fuarımıza bekliyoruz. Burada mutluluk duyacakları pek çok şey görecekler" dedi.

Bu yıl 94'üncü kez kapılarını açacak olan İzmir Enternasyonal Fuarı(İEF)'nın tanıtımı yapıldı. 29 Ağustos-9 Eylül tarihleri arasında Kültürpark’ta gerçekleşecek olan fuar, “Fuar Şehrin Kalbinde” sloganıyla düzenlenecek. Bosna Hersek’in onur konuğu ülke olacağı fuar ticaretin yanı sıra kültür, sanat, spor ve eğlenceyi de bir araya getirecek.

Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi önünde gerçekleşen fuar tanıtım toplantısına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ana sponsor Folkart’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak ve etkinlik sponsoru Migros’un Kuzey Ege Direktörü Güneş Fırıldak, İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu ve iş dünyasının temsilcileri katıldı.

Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Enternasyonal Fuarı'nın kentin simgesi olduğunu belirterek "İzmir Enternasyonal Fuarı, İzmir'in simge organizasyonlarından ama sadece kentin değil Türkiye'nin tarihine düzenlenen ilk uluslararası fuar olarak damgasını basmış ama aynı zamanda geçen 94 yıl içerisinde de Türkiye'den çok fazla sayıda insanın ziyaret etmesiyle onlar için de özel önem kazanmış bir etkinlik. Böyle bir etkinliği organize etmek büyük bir onur, büyük bir keyif. Aynı zamanda da bir o kadar büyük sorumluluk. Geçen yıl bu fuarı içinde bulunduğumuz zaman diliminde yeni bir kimliği büründürmemiz gerektiğini ama aynı zamanda eskiden beri gelen o geleneksel fuarla ilgili hepimize kalmış olan şu güzel anıları da koruyarak onları canlı tutarak yeniden kazandırmamız gerektiğini söylemiştim. Sürekli ne yapacağımızı düşünerek bu çerçevede geçen bir yılı geçirdik ve mümkün olan en yoğun, en fazla ilgi odağı olacak organizasyonu hazırlamaya çalıştık" dedi.

Tugay, İzmir'in fuarcılık hikayesinin İktisat Kongresi'nden alınan kararlarla başladığını ve fuarın İzmir'in ve ülkenin en önemli kültür miraslarından biri olmaya devam ettiğini belirterek şunları kaydetti:

"Bu sene 94'üncüsünü düzenlediğimiz fuarımızın için sloganımız; 'Fuar Şehrin Kalbinde'. Değerlerimizle koruyarak, hatıralarımızı canlandırarak ama pek çok anlamda sadece ticaret ve kültür değil aynı zamanda sanatın, eğlencenin, sosyal organizasyonların sporun ve yine merkezi olarak gerçekleşecek. 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın ve 9 Eylül'ün 103'üncü yılını kutladığımız tarihler yine fuarın gerçekleştiği tarihlerde olacak. Bu yıl yine yurt dışından, ülkelerimiz ve şehirlerimiz var konuk olarak. Bu yıl Balkan 40 ve Uluslararası Balkan Halk Dansları Festivali'ne ev sahipliği yapacağız. Onur konuğu ülkemiz Bosna Hersek, onun dışında Hindistan, Çin, Fransa, Ukrayna, Fildişi Sahili ve başka ülkeler de şirketler ya da şehir temsilleriyle burada bulunacaklar."

Kültürpark'ı kuruluş değerlerine uygun biçimde yeniden canlandırmak için uzun süredir hazırlığı yapılan çalışmaları da aktaran Tugay, "Bunlardan birisi 1939 yılında döneminin en önemli en güzel yapılarından birisi olarak inşa edilmiş olan müze binasını tekrar ele alıp, restore ederek bir sanat galerisi olarak fuar döneminde açıyoruz. Resmi heykel müzesi olarak kullanılan binayı bir kütüphaneye dönüştürüyoruz. Bir model kütüphane olarak hizmet verecek. Göl Gazinosu'nu restore ettik. Açık alanı bir restoran, kafeterya olarak hizmet verirken kapalı alanı da bir mutfak müzesi olarak ziyaret edilebilecek. Ada Gazinosu'nu bu sene yetiştiremedik ama önümüzdeki yıl şehrimize hizmet eden önemli bir sosyal tesis olarak tamamlayayım İzmir'in sosyal yaşamına kazandıracağız" dedi.

Kortejle festival havasında başlangıç

Başkan Tugay bu sene yapılan küçük değişiklikten de söz ederek “Bence zamanla gelenekselleştikçe, renklendikçe hakikaten etkileyici bir görselliğe dönüşecek. Bir kortejle başlayacak fuarımız. Dünyadaki pek çok festivalin geçit törenleri vardır. Özellikle şehir dışından gelen konukların katıldığı ama şehrimizin renkli temalarının yer aldığı güzel bir geçit törenini bu sene başlatıyoruz. Önümüzdeki yıllarda bunun muhteşem bir görsel şova dönüşeceğini düşünüyorum. İzmir’in Türkiye’nin sosyal, kültürel yapısında öncü kenti olduğunu biliyoruz. Pek çok şehir İzmir’den ilham almıştır. Ama genel olarak İzmir’in organizasyonları her zaman başka şehirlere ilham vermiştir. Bu yapacağımız geçit töreni daha sonraki yıllarda daha da renklendikçe uluslararası boyuta ulaşacak. Bu sene Balkan kültürü temasını daha yoğun olarak fuarımızda işlemeye karar verdik. Balkan Halk Dansları Festivali’ni de gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

Tugay'dan İzmirlilere çağrı

Çim alanlardaki etkinliklerle, gençler ve çocuklar için hazırlanan programlarla fuarda renkli görüntülerin yaşanacağını aktaran Başkan Tugay, İzmirlileri şehre katkı vermeye davet etti. Başkan Tugay, “Belediye elinden geleni yapıyor ama şehrin uyuduğunu düşündüğüm önemli dinamikleri var. Bu iş sadece belediye ile olmaz, herkes elinden gelen katkıyı, İzmir’in hayal ettiği ivmeye kavuşması için ortaya koyması lazım. İş dünyamıza, basına, kültür sanat alanında yetişmiş çok değerli İzmirliler var, onlara da görev düşüyor. Herkes mutlaka elinden geleni yapmalı ama bir yerde kalkınma varsa, geleceğe dair umut, heyecan varsa, hep birlikte olduğumuz zaman gerçekleşir. Ben ve arkadaşlarımız elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz, çok güzel şeyler yapacağız ama İzmir’i sürekli eleştirip kötü görme, kötüye gidiyor gibi konuşma psikolojisinden çıkması lazım herkesin. Bu da bu şehre eleştirim. Bunun üzerine herkes düşünmesini bekliyorum. Bugün sponsor olarak destekleri için Migros ve Folkart ailesine teşekkür ediyorum. Bu, İzmir’e destek olmaktır, sahip çıkmaktır. Şu an İzmir’e inancını yitirmiş gibi görünen kişilere biraz daha aktif olmalarını hatırlatmak istiyorum. Fuarımız hayırlı olsun. Tüm hemşehrilerimizi fuarımıza bekliyoruz. Burada mutluluk duyacakları pek çok şey görecekler. Önümüzdeki yıl inşallah 95’incisinde de çok daha güzelini hep beraber yapacağız. Bu sene için emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.

“Lunapark alanı olarak tanımlanmış bir alan değil”

Toplantının soru cevap bölümünde, Kültürpark’taki kaldırılan lunaparkla ilgili soruya da yanıt veren Başkan Tugay, “Lunaparkın yerleştiği alan, lunapark alanı olarak tanımlanmış bir alan değil. Normalde orası lunapark olmaması gereken bir alan. Birinin başına bir şey gelse, burada belediye ruhsatsız lunapark işletiyor dese ceza alırız. Yılın 365 günü orada bir yapı var. Biz baktık, inceleme yaptık. Kaç kişi kullanıyor diye baktık. Belli özel günler dışında ziyaretçileri de çok az. Bir diğer konu da eskimiş, modası geçmiş aletlerin orada olmasıydı. Yeni nesil çocukların dikkatini çekmeyen bir yerdi. Burası İzmir, Türkiye’nin üçüncü büyük kenti. İddialarımız var. İzmir’i sıçratacağız diyoruz. Ama diğer taraftan uzun yıllardır aynı eğlence araçları var. Burada da problem var. Ruhsatsız çalışan bir işletme vardı, tehlikeli olabileceğini düşündüğümüz durumlar vardı. Bir kira sözleşmesi yoktu. Kira sözleşmesinin yapılamamasının nedeni de o alanın lunapark alanı olmamasıydı. Böylesine bir kısır döngü içerisindeki o alanı kaldırmamız gerekiyordu. Yanlış bir şey yaptığımızı düşünmüyorum. İzmir’in içinde 3-4 farklı yerde lunapark var. O tür bir lunapark isteyenler için bu hizmeti veren yerler var. Ben inanıyorum ki biz çok daha iyi bir eğlence parkını hak ediyoruz. Bunu göstermeliyiz. İzmir’in bazı bölgelerinde tematik eğlence parkları için farklı alanlarımız var. Standart bir lunaparkın çok daha gelişmişi, İzmir’in turizmine de hizmet edecek derecede bir eğlence parkının gerçekleşebileceğine ben yürekten inanıyorum. Bu gördüğünüz alan şehrin akciğerlerinden birisi. Mümkün olan en yeşil dokuya sahip olmalı. Yeşil dokusunu daha da arttıracağız. Bir taraftan spor yapılsın bir taraftan uygun fiyatla yesinler, içsinler. Konserler olsun, sergi salonları olsun. Burası insanların buluşma noktası olsun. Hepimiz burayı gözümüz gibi koruyarak kullanalım. Daha sonra buraya Yeşildere’yi ekleyeceğiz, şu anda rekreasyon alanı olarak düzenlemek üzere eski yapılardan temizliyoruz. Ballıkuyu’yu, Kadifekale’yi dönüştüreceğiz, orada bizim orada muhteşem antik yapılarımız var. İzmir Roma gibi bir yer. Ama onların tanıtılması, ziyarete uygun hale getirilmesi gerekiyor. Basmane, Kemeraltı, Agora bölgesiyle tarihi zenginliğin içinde yaşıyoruz" dedi.

"Kültür Bakanlığı beş kuruş vermiyor"

Şehrin dinamiklerinin şehre sahip çıkması gerektiğini de kaydeden Tugay, şunları kaydetti:

"Çözüm için herkesin 'biz ne yapabiliriz' diye konuşması lazım. Bu şehir ve ülke nasıl kalkınacak? Sorunlarla nasıl başa çıkacak? Beş yılda bir bir adamı seç, o da sihirli değnekle her şeye dokunsun, düzeltsin olmaz. Ülkeyi kim yönetirse yönetsin, halkla ve toplumun dinamikleriyle birlikte yapabiliyorsa olur. Bu şehrin herkese daha fazla şey verebilmesi için insanların bu şehre bir şeyler vermesi gerekir. Önce korumayı bilecekler. Öyle orayı burayı yak, kır dök, insanların huzurunu kaçır. Ya da ben üreteyim buradan kazanayım, zengin olayım ama İzmir’e beş kuruş katkı vermiyeyim. Yok böyle bir şey. Bu ne İzmir’i, ne vatanını, milletini sevmektir; ne geçmişine sahip çıkmaktır; ne çocuklarının geleceğine sahip çıkmaktır. Biz burada çalışıyoruz, emek veriyoruz. Herkese soruyorum: Siz ne yapıyorsunuz? Sadece kendi işletmenizde daha fazla kazandırmak için çalışıyorsanız yetmez. Bu şehir için de bir şeyler yapmak zorundasınız. 'Kütüphane yapalım' diyoruz, söz veriliyor sonra vazgeçiliyor. 'Huzurevi yapalım' diyoruz, yaşlılarımızın ihtiyacı var, tık yok. Yukarıda antik tiyatro var, 20 bin kişilik. Kültür Bakanlığı zaten para vermiyor. Yeşilova Höyüğü’nde 8 bin 500 yıllık tarih var. İzmir’de yedi tane antik şehir var. Şehrin her tarafı tarihi eserlerle dolu. Bunları alın İngiltere’ye, Fransa’ya, Almanya’ya verin; havalara uçarlar. Biz ne yapıyoruz? Bekliyoruz. Kültür Bakanlığı para versin diye. Kültür Bakanlığı beş kuruş vermiyor, hepsini belediye veriyor. Yetiyor mu? Yetemiyor. Daha fazlası niye bu şehirden çıkmıyor? Niye bu şehrin duyarlı insanları sahip çıkmıyor? Belediyeyi eleştir, bakanlığı eleştir olmaz öyle şey. Karınca kararınca da olsa herkesin destek olması gerekir. Bu anlayış çok yanlış bir anlayış. Ama ben inanıyorum, biz bunları konuştukça, birbirimize 'kral çıplak' dedikçe bir şeyler değişecek."