Aksaraylı ayakkabı ustası: "Biz mesleğin sonlarıyız, çırak yetişmiyor"

TAKİP ET

Teknolojinin gelişmesi ve tüketim alışkanlıklarının değişmesiyle el emeğine dayalı mesleklere olan ilgi her geçen gün azalıyor. Bu mesleklerden biri olan ayakkabı tamirciliği de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 35 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan İlyas Salman, 'Biz bu mesleğin son temsilcileriyiz. Çırak yok, arkamızdan gelen yok' dedi.

Haber: Kemal Onur ATALAY

(AKSARAY) – Teknolojinin gelişmesi ve tüketim alışkanlıklarının değişmesiyle el emeğine dayalı mesleklere olan ilgi her geçen gün azalıyor. Bu mesleklerden biri olan ayakkabı tamirciliği de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 35 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan İlyas Salman, “Biz bu mesleğin son temsilcileriyiz. Çırak yok, arkamızdan gelen yok” dedi.

Aksaray'da 35 yıldır ayakkabı tamircilği yapan İlyas Salman, “Biz mesleğin sonlarıyız, bu meslekte çırak yetişmiyor” diyerek zanaatkârlığın yok olma tehlikesine dikkat çekti.

Mesleğini severek yaptığını, gençlerin artık el emeği gerektiren işlere ilgi göstermediğini belirten Salman, “Bizim bütün sorunumuz çırak yetiştirmekte. Eğitim sistemi değiştikten sonra çocuklar liseyi bitiriyor ve bu işlere yönelmiyor. Biz de mesleğin sonlarıyız. Ayakkabı yırtıklarını söküp yeniden dikiyoruz. İş bir gün fazla olur, bir gün az olur ama günlük çalışırsanız bir şekilde müşteri bulunur. Deri mont tamirinden bot ayarına kadar her işi yapıyoruz” diye konuştu.

Mesleğe 13 yaşında başladığını söyleyen Salman, fiyatların yapılan işe göre değiştiğini belirterek, “Bir ayakkabının tamiri 100 liradan başlıyor, 300-500 liraya kadar çıkabiliyor" dedi.

“Yeni nesil masa başı olsun istiyor ama böyle bir dünya yok”

Yeni neslin ayakkabı tamirciliğine yanaşmadığını söyleyen Salman, “Yeni nesil masa başı olsun, hazır olsun, elimde telefon olsun istiyor. Böyle bir dünya yok, bundan 20 sene sonra bu nesil bu mesleği de bulamayacak. Zaten şu an bu işi yapan 10-13 kişi sanatkârız. Hani el elden üstündür, bazen geliyorlar abi işte ‘şu usta yapamadı’ diyor, ‘ben yaparım’ diyorum çünkü ben çekirdekten yetiştim. Sanatımı da seviyorum. Şükürler olsun bu işimden geçimimi de yapıyorum. Bizler ölürsek bu meslek ölür, çırak yetişmiyor çünkü arkadan gelen yok” ifadelerini kullandı. 

“Belediyeye ‘bana konteyner ver’ diyeceğim”

Salman, kentsel dönüşümde dükkanının da yıkılacağını da söyleyerek, şunları kaydetti: 

“Belediyeye söylüyorum, belediye başkanı falan tamam her esnafı geziyorsunuz güzel, ayakkabı tamircilerini kimse sormaz, etmez. Köşe başında hesaplı dükkan arıyoruz, pahalı dükkanda da biz oturamayız. Ama dükkan sahipleri de el insaf, ‘Nasıl olsa çalışıyorsun’ diye üstümüze biniyorlar. Ben buradan çıkayım belediyeye gideceğim, ‘Bana konteyner verin’ diyeceğim. Vermezse ne yapayım aç mı kalayım? Dükkan kiraları bize göre çok pahalı, biz çok büyük paralar kazanmıyoruz. Ama emeğimizin karşılığı sanatkâr olduğumuz için kendimiz yetinmeye çalışıyoruz. O yüzden burası yıkılırsa açıkta kalırız.” 

“Ayakkabının iki günde bir değişmesi lazım”

Ayakkabı alınırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini de ayrıntısıyla anlatan Salman, “Özellikle ayakkabıların iki günde bir kesinlikle değiştirilmesi lazım. Ayak kokar, ayak mantar olur. Nasıl gömleğimizi değiştiriyorsak bu ayakkabının da değişmesi lazım” dedi.