Ali Mahir Başarır: "Toplam bütçenin yarısını faize, kur korumalı mevduata, vergi istisnalarına, yap-işlet-devret modeli projelerine ayırmışız"

TAKİP ET

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın sunacağı 2026 bütçesine ilişkin olarak, 'Toplam bütçenin yarısını faize, kur korumalı mevduata, vergi istisnalarına, yap-işlet-devret modeli projelerine ayırmışız. Geriye kalan zaten giderler. Burada ezilen milyonlarca emekli için, açlık sınırının altında yaşayan asgari ücretli için ne verebileceksiniz ki? Çıkacaksın, 'Türkiye Yüzyılı'nın üçüncü bütçesi' diyeceksin; o bütçede açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca işçi ve emeklinin hakkı nerede? Nerede, söylesin Cevdet Yılmaz" dedi.

(TBMM) - CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın sunacağı 2026 bütçesine ilişkin olarak, “Toplam bütçenin yarısını faize, kur korumalı mevduata, vergi istisnalarına, yap-işlet-devret modeli projelerine ayırmışız. Geriye kalan zaten giderler. Burada ezilen milyonlarca emekli için, açlık sınırının altında yaşayan asgari ücretli için ne verebileceksiniz ki? Çıkacaksın, ‘Türkiye Yüzyılı’nın üçüncü bütçesi’ diyeceksin; o bütçede açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca işçi ve emeklinin hakkı nerede? Nerede, söylesin Cevdet Yılmaz" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında, 2026 yılı bütçesine ilişkin olarak, "Dakikalar sonra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026 bütçesinin sunumunu yapacak. Ve sözlerine şöyle başlayacak: ‘AK Parti hükümetlerinin 24. bütçesini yapıyoruz.’ Ya da ‘Türkiye Yüzyılı’nın 3. bütçesini yapıyoruz.’ Ama şunu diyemeyecek: ‘Bu bütçe işçinin, emeklinin, çiftçinin, ezilenlerin bütçesidir.’ Çünkü rakamlar ortada" dedi.

Orta Vadeli Program’da enflasyonun yüzde 16 olacağının söylendiğini belirten Başarır, “Oysa bütçenin yüzde 28 açık vereceğini şimdiden kabul etmişler. Demek ki enflasyon yine yüzde 30'un üzerinde olacak” ifadesini kullandı.

"18 trilyon 928 milyar toplamından bütçenin 2 trilyon 741 milyarı faize gidecek"

“Bu bütçede, üzülerek söylüyorum, harcamaların 2 trilyon 741 milyar TL’si faize gidecek. Oysa 2026 bütçemizin toplam rakamı 18 trilyon 928 milyar. Bakın, 85 milyonu bir aile olarak görürsek bu bütçede emekli, polis, bekçi, memur, çiftçi, öğrenci; herkes payını almak durumunda. Bu bizim bütçemiz. Yani bu parayı 85 milyonun rızkı olarak düşünelim. Ama üzülerek söylüyorum ki, 18 trilyon 928 milyar toplamından bütçenin 2 trilyon 741 milyarı faize gidecek” diyen Başarır, bütçede faiz giderlerinin büyüklüğüne dikkati çekti.

"Neden bazı şirketlerden biz 1 trilyon vergi muafiyeti getiriyoruz?”

Başarır, “Şimdi bunu faize veriyorsun, 3 trilyon 597 milyar vergi muafiyeti getiriyorsun. Bunun 1 trilyonunu şirketlerden almıyorsun. Ben anlıyorum: Bu muafiyetlerle ilgili asgari ücret, doğalgaz, elektrikle ilgili alınmayan paralar var. Bu paranın bir kısmı doğru yere gidiyor, halka gidiyor. Ama neden bazı şirketlerden biz 1 trilyon vergi muafiyeti getiriyoruz?” diye sordu.

"Yap-işlet-devret modeli projelerinde bu yıl 238 milyar para vereceğiz"

“Faiz giderleri, vergi muafiyetleri, yap-işlet-devret modeli projelerinde bu yıl 238 milyar para vereceğiz. Ve bir rezalet daha var: 2021’den bugüne kadar kur korumalı mevduata 2 trilyon 550 milyon vermişiz” ifadelerini kullanan Başarır, şöyle devam etti:

“Toplam bütçenin yarısını faize, kur korumalı mevduata, vergi istisnalarına, yap-işlet-devret modeli projelerine ayırmışız. Geriye kalan zaten giderler. Burada ezilen milyonlarca emekli için, açlık sınırının altında yaşayan asgari ücretli için ne verebileceksiniz ki? Çıkacaksın, ‘Türkiye Yüzyılı’nın üçüncü bütçesi’ diyeceksin; o bütçede açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca işçi ve emeklinin hakkı nerede? Nerede, söylesin Cevdet Yılmaz.”

“Yüzde 15'ini faize vereceksin, yüzde 20'sini bir grup doları olan kodamana vereceksin"

Başarır, bütçedeki pay dağılımını eleştirerek, “Yüzde 15'ini faize vereceksin, yüzde 20'sini bir grup doları olan kodamana vereceksin. Yap-işlet-devret, vergi istisnaları… Bütçenin yarısı gitti. Olmaz arkadaşlar” dedi.

"Zenginlerden almadığı vergiyi halka yüklüyorlar"

Başarır, bütçenin yükünün vatandaşın sırtına bindirildiğini savunarak, “Bu bütçeyi tamamlayabilmek için zenginlerden almadığı vergiyi halka yüklüyorlar. Nerede yüklüyorlar? 10 yıllık Ahmet amcanın arabasının vergisine yüklüyorlar. Ya da bir evi zor alan insanların emlak vergisine yüklüyorlar. Ya da askerlik, doğum kontrol, sosyal güvenlik primlerine yüklüyorlar” dedi.

Başarır vergide adaleti işaret ederek, “Aslında herkes kazandığına göre vergi verse, şirketlere vergi istisnası alınsa, böyle bir vergi düzeni karşımıza çıkmaz. Şimdi halka vergi yükleniyor, şirketleri affediyorlar. İnsanların arabasından, taşınmazından, sigorta primlerinden zam yapıyorlar. Bunları icraya koyacaklarını söylüyorlar. Ödeyemiyor zaten insanlar” ifadelerini kullandı.

"Kur Korumalı Mevduat adı altında milyonların cebinden verilen paraları 86 milyonun vicdanına emanet ediyorum"

“Bu faiz giderlerini 86 milyonun vicdanına emanet ediyorum. Yap-işlet-devret'teki bir grup şirkete ödenecek parayı 86 milyonun vicdanına emanet ediyorum. Yine kur korumalı mevduat adı altında milyonların cebinden verilen paraları 86 milyonun vicdanına emanet ediyorum” diyen Başarır, bütçenin “adaletsiz” olduğunu söyledi. Başarır, “Eğer bir ülkenin bütçesinin yüzde 50'si faize ve bir grup zengine gidiyorsa konuşulacak çok fazla şey yok. O yüzden biz bu bütçede halkı ve hakkı savunmaya, emeği savunmaya, ezilenleri savunmaya devam edeceğiz. AKP iktidarını bu bütçe maratonunda zor günler bekliyor. Zor sorular soracağız, direnç göstereceğiz, hepsini sorgulayacağız. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri bir grup zenginin, seçkinin, oligarşinin değil; 86 milyonun milletvekilleridir” dedi.

"Birçoğu ekonomik nedenlerden, çalışma şartlarından dolayı intihar ediyor"

Basın toplantısında polislerin ekonomik koşullarına ilişkin soruya yanıt veren Başarır, polislerin maaş promosyonu beklentisine ilişkin olarak, "Bugün partiye yapılan baskınlarda, il başkanlığımızın kuşatılmasına dair birçok toplumsal olayda bu ülkenin polisleri mesai kavramı gözetmeksizin sahaya sürülüyorlar. Bugün belki de en çok çalışan kesim polis. Önce şunu düşünmeleri lazım: Neden haftada bir emniyet mensubumuz intihar ediyor? Türkiye’de kaç tane polis icrada? Türkiye’de kaç tane polis kredi kartlarının asgari tutarını dahi ödeyemiyor?" diye konuştu.

"Polis 270 bin lira promosyon beklentisi varken, 100 bin lira geldiği zaman hayal kırıklığına uğruyor. O polis 270 bin lira bekliyor; ona göre belki borçlarını ödeyecek, birikmiş kredi kartı borcunu ödeyecek" diyen Başarır, şunları kaydetti:

“İçişleri Bakanı’na bir teklifim var: Polisin beklediği para 270 bin liraysa, 100 bin lira verildiyse, bütçe burada, hemen onaylayacağız. 170 bin lira promosyonu devlet bu polislere versin. Çünkü gerçekten bu insanlar mağdur. Ben biliyorum; ay sonunu getiremiyor. Birçoğu ekonomik nedenlerden, çalışma şartlarından dolayı intihar ediyor. O yüzden burada vicdanlı olmaya davet ediyorum.”

"Cumhurbaşkanı’na sınırsız, anlamsız, hukuksuz yetkiler veriliyor"

Başarır, Cumhurbaşkanı’na verilen ekonomik yetkilere ilişkin bir soru üzerine şunları söyledi:

“Maalesef son dönemlerde Cumhurbaşkanı’na sınırsız, anlamsız, hukuksuz yetkiler veriliyor. Bir hukuk devletinde oran belirlenir; bu oranın altına inemezsin, üstüne çıkamazsın. Herkes de hesabını böyle yapar. Neden Cumhurbaşkanı sıfırı düşürecek? Düşürür mü? Vallahi düşürür. Bir günlük aklına bakar onun, bir dakikalık aklına bakar. Olmaz. Hukuk devletinde sıfıra indirip buraya çıkarma yetkisini bir kişiye veremezsin.”

"Cumhuriyeti, Mecliste kutlamalıyız"

Meclisin tatil gündemine ilişkin bir başka soru üzerine ise Başarır, şunları kaydetti:

"Cumhuriyet Halk Partisi dün yolsuzluklarla ilgili bir önerge verdi. Başka bir parti suça sürüklenen çocuklarımızla ilgili bir önerge verdi. Başka bir parti grubu ekonomiyle ilgili verdi. AK Parti neyle ilgili verdi? Tatille ilgili verdi. Aramızdaki fark bu arkadaşlar, aramızdaki fark bu. Cumhuriyet Bayramı’nı Türkiye’nin her yerinde coşkuyla kutlayacağız. Şimdiden kutluyorum; bu cumhuriyeti bize armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle, onurla, gururla anıyorum. Ama Cumhuriyeti burada kutlamalıyız, Mecliste kutlamalıyız. Kürsüde kutlamalıyız.
Atatürk Anıtı’nın önünde hep beraber çiçekler koyarak kutlamalıyız. Cumhuriyetin önemini, erdemini hep beraber konuşmalıyız, Bizim bugünlerde, özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde en son ihtiyacımız olan şey tatil. Biz çocuk katillerini araştıralım diyoruz, onlar tatili getiriyor. Biz ekmeği konuşalım diyoruz, onlar tatili getiriyor. Olmaz”