Artvin Şavşat'ta yapılması planlanan rüzgar enerji santraline halk tepkili: "Atalarımızdan kalma meralarımıza ihtiyacımız var"

TAKİP ET

Artvin'in Şavşat ilçesinde yapılması planlanan rüzgar enerji santrali projesine bölge halkı tepki gösterdi. Şavşatlı Vesbiye Sevim, 'Bizim yerimize kimse girmesin, sularımızı da almasınlar. Muğlalılara yaptıkları gibi bizi de ağlatmasınlar. Biz de ağaçlarımıza sarılırız' dedi. Yavuzköy Muhtarı Zihni Şimşek ise santralin kapsadığı alanın hayvancılık yapılan bölgeleri tehdit ettiğini belirterek, 'Biz enerjiye karşı değiliz. Evet, enerjiye ihtiyacımız var ama ete de ihtiyacımız var. Ata-dededen kalma meralarımızda insanlar geçimini sağlıyor' diye konuştu.

Haber: Uğur İstanbullu

(ARTVİN) - Artvin'in Şavşat ilçesinde yapılması planlanan rüzgar enerji santrali projesine bölge halkı tepki gösterdi. Şavşatlı Vesbiye Sevim, "Bizim yerimize kimse girmesin, sularımızı da almasınlar. Muğlalılara yaptıkları gibi bizi de ağlatmasınlar. Biz de ağaçlarımıza sarılırız" dedi. Yavuzköy Muhtarı Zihni Şimşek ise santralin kapsadığı alanın hayvancılık yapılan bölgeleri tehdit ettiğini belirterek, "Biz enerjiye karşı değiliz. Evet, enerjiye ihtiyacımız var ama ete de ihtiyacımız var. Ata-dededen kalma meralarımızda insanlar geçimini sağlıyor" diye konuştu.

Artvin'in Şavşat ilçesine bağlı Yavuzköy, Kireçli, Çamlıca, Düzenli köyleri ile Hopa ve Kemalpaşa ilçelerinin yaylalarını da kapsayan ortak alanda, Renecore Enerji Yatırımları A.Ş. tarafından yapılması planlanan rüzgar enerji santrali (RES) projesine bölge halkı tepki gösterdi. Projenin, bölgede orman katliamını artıracağı ve hayvancılık ile tarımsal faaliyetleri sona erdireceği endişesini taşıyan Şavşatlılar, tepkilerini ANKA Haber Ajansı’na dile getirdi.

"Biz de Muğlalılar gibi ağaçlarımıza sarılırız"

Şavşatlı Vesbiye Sevim, "Meydancık Köyü’nden geldim. Bizim yerimize kimse girmesin, sularımızı da almasınlar. Bizi üzmesinler, Muğlalılara yaptıkları gibi bizi de ağlatmasınlar. Biz de ağaçlarımıza sarılırız" dedi.

Bir başka Şavşatlı vatandaş ise "Maalesef küresel iklim değişikliği nedeniyle susuzluk kapıda. Bu gördüğünüz dağlarda yapılacak rüzgar enerji santrallerinin doğanın dengesini tamamen bozacağını sağır sultan bile biliyor. Biz de topraklarımıza, ağaçlarımıza, ormanlarımıza, hayvanlarımıza ve sularımıza sahip çıkmak için buradayız" ifadelerini kullandı.

Şavşatlı Nahide Alkan, “Doğamızı, yaylalarımızı harap ediyorlar. Biz buna kesinlikle karşıyız. Sıra rüzgar enerji santrallerine geldi; önce hidroelektrik santralleriyle (HES) başladılar, ormanları katlettiler. Şimdi de RES’lerle köylüleri rahatsız etmek istiyorlar" diye konuştu.

"RES’lere rıza göstermiyoruz"

Bir başka vatandaş, “Vatanımızı korumak için buradayız” diyerek projeye karşı olduklarını dile getirdi.

Alimerdan Aymelek, "Şavşat’ta HES’ler için çok mücadele ettik. Ardından RES’lerin gelmesi bizleri ayrıca hayal kırıklığına uğrattı. Gördüğünüz şu doğanın ve yaşam alanlarımızın içine RES’lerin yapılmasına kesinlikle rıza göstermiyoruz" dedi.

"Meralarımız tehdit altında"

Yavuzköy Muhtarı Zihni Şimşek de projenin bölge için taşıdığı risklere dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Dört köyün yaylasını kapsayan bir RES projesi gerçekleştirmek istiyorlar. Bu bölge Yavuzköy, Kireçli, Çamlıca, Düzenli ile Hopa ve Kemalpaşa ilçelerinin yaylalarını kapsıyor. Bölgede hayvancılık yapılıyor ve rüzgar türbinleri, hayvancılık yapılan alanın büyük bir bölümünü kapatıyor. Yaylalar içinde en büyük alan Yavuzköy yaylası kadar, yaklaşık 16 milyon metrekare. Bu alana 13 rüzgar türbini yerleştirilecek ve yer seçimleri oldukça mantıksız. Proje gerçekleşirse, bölgede hayvancılık neredeyse sona erecek. Türbinler arasındaki mesafeler batıda görülenin çok üstünde, 2-2,5 kilometre, oysa ideal mesafe 400-500 metre olmalı. Biz enerjiye karşı değiliz. Enerjiye ihtiyacımız olduğu kadar ete de ihtiyacımız var. Burada hayvancılık yaparak et açığını kapatmaya çalışıyoruz. Burası ata-dedemizden kalan meralar. İnsanlar burada hayatlarını sürdürüyor. Tarım ve hayvancılık, ailelerin geçim kaynağıdır.”

"Burası koruma değeri taşıyan bir ekosistem"

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu, “Burası Kafkasya ekolojik bölgesine ait, özel biyoçeşitliliğe sahip bir ekosistemdir. Buradaki ormanlar koruma değeri taşıyor. Şu an 13 rüzgar türbini kurulması planlanıyor. Böylesine güzel bir yere insan eliyle yapılan bu tür faaliyetler büyük sorun yaratıyor. Bu durum hepimizi çok üzüyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye Ormancılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Demirel de “Köyüm Düzenliköy’de ve rüzgar enerjisi santralinin yapılacağı bölgede arazilerim var. Köyümüzde hayvancılık dışında başka bir geçim kaynağı yok. Ne yazık ki yaylalarımız RES projeleri sayesinde elimizden alınıyor” dedi.

Fatih Kaya, "Bu doğa harikası bölgede doğa videoları çekip içerik üretiyorum. Ancak bu güzelliği tahrip edecek bir proje planlanıyor. Burada hayvancılıktan tarıma kadar birçok faaliyet sürdürülüyor ve insanlar geçimlerini yaylalardan sağlıyor. Yaylamız ancak kendine yetecek kadar alan sağlıyor. Böyle bir proje hayata geçirilirse, hayvancılığın önü tamamen kesilecektir" diye konuştu.