Çin'in otomotiv çöküşü: Zombi araçlar, boş fabrika kentleri
Dünyanın en büyük otomotiv üreticisi Çin, devasa bir krizle karşı karşıya. Arz fazlası, iflas eşiğindeki fabrikalar ve zararına satışlar sektörü çökme noktasına getirdi. Uzmanlar, 'Zombi araçlar ekonomiyi kemiriyor' diyor. İşte detaylar…
(PEKİN) – Çin’in otomotiv devrimi, şimdi kendi ağırlığı altında eziliyor. Ülkedeki üretim kapasitesi o kadar büyüdü ki, artık bayiler stoklarla dolup taşıyor, fabrikalar satış baskısıyla zararına üretim yapıyor. Reuters’ın kapsamlı araştırmasına göre Çin’in otomotiv sektörü, “zombi araçlar” ve devasa fabrika fazlası nedeniyle tarihinin en ağır arz krizine sürüklenmiş durumda.
Yarı fiyatına sıfır otomobil, mezarlıkta bekleyen araçlar
Chengdu kentinde, Zcar adlı şirket sıfır kilometre araçları TikTok’un Çin versiyonu Douyin üzerinden canlı yayında satıyor. Yerli üretim Audi’ler yüzde 50 indirimli, FAW SUV’ları yüzde 60 ucuz. Chevrolet Malibu’nun liste fiyatı 24 bin dolarken, Çin’de 14 bin dolara alıcı buluyor.
Bu tablo ülke genelinde aynı: bayiler kâr etmiyor, stoklar birikiyor. Satılamayan araçlar “satılmış” gösterilerek sigortalanıyor; bazıları “kilometresi sıfır ikinci el” etiketiyle ihraç ediliyor, bazıları ise yabani otlarla kaplı oto mezarlıklarına terk ediliyor.
Kısır döngü: Üretim arttıkça zarar büyüyor
Conference Board Başekonomisti Yuhan Zhang’a göre Çin, kendi oluşturduğu bir kısır döngünün içinde: “Üretim artıyor, fiyatlar düşüyor, kâr eriyor. Bu döngü kendi kendini besliyor.”
Sorunun kökeni, devletin stratejik sektör ilan ettiği alanlarda teşvik yarışına girmesi. Her eyalet, kendi otomobil fabrikasını kurmak için düşük faizli kredi ve ucuz arazi dağıttı. Ekonomist Rupert Mitchell, “Pekin bir sektörü stratejik ilan ettiğinde her vali kendi Tesla’sını ister” diyerek tabloyu özetliyor.
Devletin teşvik yarışı: Kontrolden çıkan üretim çılgınlığı
2009’da başlayan elektrikli araç (EV) sübvansiyonları, 2017’de “Otomotiv Endüstrisi Orta-Uzun Vadeli Planı” ile adeta bir yatırım çılgınlığına dönüştü. 2025’te yıllık 35 milyon araç hedefi belirlendi; bu da kapasiteyi iki katına çıkardı.
Yerel yönetimler, vergi ve istihdam taahhütleri karşılığında dev fabrikalar kurdu. Xiaomi, 206 futbol sahasına eşdeğer arazi aldı; BYD, Anhui bölgesinde üretime geçti. 2023’te büyüme oranı ortalamanın 9 puan üzerine çıktı ama karlar yerle bir oldu.
Zararına satış ve ‘bisiklet metaforu’
Sany Heavy Truck Başkanı Liang Linhe, durumu şöyle özetliyor: “Bisikleti sürmeyi bırakırsan düşersin. Biz de üretmeyi bırakamıyoruz.”
Bayiler, satış hedefini tutturmak için araçları maliyetinin yüzde 20 altında satıyor. Ağustosta yapılan bir ankete göre bayilerin sadece yüzde 30’u kâr edebiliyor.
Bazı markalar rakamları şişiriyor: Örneğin Neta, 60 binden fazla aracı satılmadan sigortalattı. Bu sahte satışlar, kısa vadeli prim getiriyor ama piyasayı daha da çarpıtıyor.
Batı endişeli, Çin kendi kendini baltalıyor
Yabancı markaların pazar payı 2020’de yüzde 62 iken bu yıl yüzde 31’e düştü. Avrupa ülkeleri, ucuz Çin araçlarının kendi sanayilerini yok edeceğinden korkuyor. ABD ise güvenlik ve rekabet gerekçesiyle Çin menşeli araçları büyük oranda yasakladı.
Reuters’a göre Çin’in üretim kapasitesi, geçen yıl üretilen 27,5 milyonun neredeyse iki katı. Yani Çin teorik olarak yılda 55 milyon araç üretebilir ama talep bunun yarısı kadar. Bu tablo, ülkenin sanayi stratejisinin kendi başarısıyla çöküşe geçtiğini gösteriyor.
2030’a kadar yalnızca 15 marka ayakta kalabilir
Danışmanlık firması AlixPartners’a göre Çin’de faaliyet gösteren 129 elektrikli ve hibrit araç markasından yalnızca 15’i 2030’a kadar hayatta kalabilecek. Analistler, devletin bir “doğal eleme” sürecine izin vermesi gerektiğini savunuyor ama bu da işten çıkarmalar ve tüketici güveninde çöküş riski yaratıyor.
Uzmanlar, “Talebe göre üretim modeline geçilmezse fiyat savaşları sürecek, zombi araçlar çoğalacak” diyor. Çin otomotivde lider kalabilir ama sürdürülebilirlik ve kârlılık açısından büyük bir kırılganlıkla karşı karşıya.
Kaynak: Haber Merkezi