Bilim dünyasında heyecan: Ceres'in okyanusunda yaşam umudu doğdu
Mars ve Jüpiter arasındaki Cüce Gezegen Ceres, bilim dünyasının yeni gözdesi oldu. NASA'nın verilerini inceleyen araştırmacılar, yüzeyin altındaki tuzlu su okyanuslarında organik yaşamın yapı taşlarını tespit etti. İşte uzayda yaşam arayışını değiştirecek keşfin detayları…
Uzayda "yalnız mıyız?" sorusuna yanıt arayan insanoğlu, gözünü Mars ve Jüpiter arasındaki Asteroit Kuşağı'nın en büyük cismi olan Ceres’e çevirdi. Science Advances dergisinde yayımlanan ve NASA’nın Şafak (Dawn) görevinden elde edilen verilerin yeniden analiz edildiği son çalışma, cüce gezegenin "ölü bir kaya parçası" olmadığını kanıtladı.
Bilim insanları, Ceres’in buzlu yüzeyinin altında devasa tuzlu su okyanusları yattığını ve bu okyanusların, yaşamın temel yapı taşı olan organik maddeleri barındırdığını ortaya koydu. Bu keşif, Güneş Sistemi’nde Dünya dışında yaşam barındırma potansiyeli olan yerler listesinde Ceres’i üst sıralara taşıdı.
Ernutet Krateri’nde organik madde şoku
Araştırmanın odak noktası, Ceres’in kuzey yarımküresindeki 50 kilometre genişliğindeki Ernutet Krateri oldu. Bilim insanları, bu bölgede yüksek yoğunlukta "alifatik organik bileşikler" (karbon zincirleri) tespit etti.
Daha önce bu maddelerin kuyruklu yıldız çarpışmalarıyla dışarıdan geldiği düşünülüyordu. Ancak yapılan son simülasyonlar, bu maddelerin dışarıdan gelmediğini, aksine Ceres’in derinliklerindeki tuzlu okyanuslarda oluşup yüzeye çıktığını gösterdi. Bu durum, gezegenin iç kısmında "prebiyotik" (yaşam öncesi) bir kimya fabrikasının çalıştığına işaret ediyor.
Radyasyon testleri gerçeği ortaya çıkardı
Araştırmacılar, Ceres’teki koşulları laboratuvar ortamında taklit ederek organik maddelerin dayanıklılığını test etti. Güçlü ultraviyole radyasyona maruz bırakılan organiklerin, yüzeyde uzun süre kalamayacağı anlaşıldı.
Bu bulgu, Ernutet Krateri’nde görülen organik maddelerin "genç" olduğunu ve jeolojik olarak yakın bir tarihte (yaklaşık 10 milyon yıl önce) yeraltı okyanusundan yüzeye sızdığını kanıtladı. Yani Ceres, halen aktif ve dinamik bir kimyasal yapıya sahip.
Europa ve Enceladus’a rakip çıktı
Bugüne kadar dünya dışı yaşam arayışında Jüpiter’in uydusu Europa ve Satürn’ün uydusu Enceladus başı çekiyordu. Ancak Ceres’in onlara göre çok daha yakın olması, onu gelecekteki uzay görevleri için ideal bir aday haline getiriyor.
Asteroit Kuşağı’ndaki bu sessiz dev; Mars’ın buzlu kutupları, Europa’nın hidrotermal bacaları ve Enceladus’un su fışkırtan gayzerleri ile birlikte artık "Okyanus Dünyaları" sınıfında değerlendiriliyor. Bilim dünyası şimdi, bu tuzlu suların içinde mikrobiyal bir yaşamın filizlenip filizlenmediğini anlamak için Ceres’e bir yüzey aracı (lander) gönderilip gönderilmemesini tartışıyor.
Kaynak: Haber Merkezi