Lavanta üretimi artıyor, pazar sorunu çözülemiyor

TAKİP ET

Yozgat'ta lavanta hasadına başlandı. Yurt genelinde ekim alanları her geçen yıl artan, ilaç ve kozmetik sanayinde kullanılan lavantada yaşanılan pazar sorunu bir türlü çözülemedi. Yozgat'ta lavanta bitkisi yetiştiriciliği yapan Harun Haliloğlu, 'Bu sene ürettiğim 50 litre yağı ne yapacağımı düşünüyorum. Geriye doğru baktığım zaman 2024'ün ürünü duruyor. 2023'ün ürünü duruyor, şu anda yağlar depomuzda. Bozulma riski sıkıntısı yok ama bizim derdimiz onları satıp, katma değerli ürün olarak satıp yine tekrar yatırım yapmak, tarlamıza, bahçemize' dedi.

Haber: Seyfi ÇELİKKAYA

(YOZGAT) - Yozgat’ta lavanta hasadına başlandı. Yurt genelinde ekim alanları her geçen yıl artan, ilaç ve kozmetik sanayinde kullanılan lavantada yaşanılan pazar sorunu bir türlü çözülemedi. Yozgat’ta lavanta bitkisi yetiştiriciliği yapan Harun Haliloğlu, “Bu sene ürettiğim 50 litre yağı ne yapacağımı düşünüyorum. Geriye doğru baktığım zaman 2024’ün ürünü duruyor. 2023’ün ürünü duruyor, şu anda yağlar depomuzda. Bozulma riski sıkıntısı yok ama bizim derdimiz onları satıp, katma değerli ürün olarak satıp yine tekrar yatırım yapmak, tarlamıza, bahçemize” dedi.

Yozgatlı çiftçi Harun Haliloğlu, Sarıhacılı Mahallesi'nde 2021 yılında yurt dışından getirdiği fidelerle kurduğu lavanta bahçesinde dördüncü kez hasada başladı. Hububata alternatif ürün araştırırken lavanta bitkisinin dikkatini çektiğini belirten Haliloğlu, yaklaşık 8 dönümlük tarlasına 2021 yılında yurt dışından getirdiği 15 bin fideyle lavanta bahçesi tesis ettiğini söyledi. Lavantanın Türkiye'de yaygınlaşmaya başladığını, Yozgat'ın iklimine çok uygun olduğunu kaydeden Haliloğlu, 5’inci yılda 4’üncü hasadı yapmaya başladığını ancak pazar sorununun aşılması halinde üretimin daha da artacağını bildirdi.

“Beşinci yıldan sonra da yaklaşık 20 yıla kadar ekonomik ömrü olan bir bitkidir”

Sarıhacılı Mahallesi çiftçilerinden Harun Haliloğlu, lavanta bitkisinin dikiminden sonra ilk yıllardan sonra fazla bakıma, sulamaya ihtiyaç duymadığını ve 20 yıla kadar ömrünün bulunduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Lavanta bahçemizden çıkan ürünleri ‘Yozgat lavantası memleket hatırası’ şeklinde patentlenirdik, benim için en gurur verici meselelerden bir tanesiydi. Bulunduğumuz bahçe 2021 yılında tesis edildi, beşinci yıldayız, dördüncü hasadı yapıyoruz. Lavanta bitkisinin özelliği gereği beşinci yıla kadar ciddi rekolte artışı verir. Bizde de öyle oldu. Arkasından beşinci yıldan sonra da yaklaşık 20 yıla kadar ekonomik ömrü olan bir bitkidir. Yani her sene ekmeniz biçmeniz gerekmiyor. Bir kere diktikten sonra ilk iki yıl ciddi bakım ister, bakımı çapa, toprak seçmeyen, su istemeyen, gübre zaten olmayan, çünkü doğallığını bozacağından ilaç vesairesi olmayan, bal arısı harici hiçbir canlının girmediği bir bahçede bulunuyoruz. 

“Ekonomik olarak düşündüğümüz zaman, fiyat maliyet noktasına baktığımız zaman ciddi getirisi olan bir ürün”

Bahçeyi kurduğu yıllarda farklı söylemlerin olmasını ciddiye almayıp, ekim ve üretime başladıklarını kaydeden Haliloğlu, ürünün ciddi bir pazar sorununun bulunduğunu, bunu bir türlü çözemediğini aktardı. Haliloğlu, şunları söyledi:

“Pazar sorunu olacağını bilerek bu işe girdim. 2021’den 2025’e dört, beş sene zarfında çözeriz diye düşünmüş idik ama tam olarak çözemedik. Şahsi gayretlerimle bu çıkan lavanta ürünlerinin bir kısmını kurutup lavanta keseleri haline getirerek, büyük bir kısmını buhar distilasyonu yöntemiyle lavanta yağı, tıbbi lavanta yağı haline getirerek Yozgat'taki bazı marketlerde, hediyelik eşya ürünler satan işyerlerinde ve Türkiye'nin çeşitli yerlerinde bir miktar göndermek suretiyle şu anda satışını yapıyoruz. Ekonomik olarak düşündüğümüz zaman, fiyat maliyet noktasına baktığımız zaman ciddi getirisi olan bir ürün. Bu buğday, arpa, nohut, mercimek vesaire gibi ürünlere alternatif. İlk iki yılın dışında ciddi bakım istemeyişi, arkasından ilaç yok, gübre yok. Arkasından su istemiyor, zaten en büyük özelliklerinden de bu. 365 gün yeşilliğini koruyan bir bitkidir.

Geçen sene, önceki yıl en çok aldığımız ürün 2 bin 400 kilo civarlarındaydı. Bu sene de yaklaşık 2 bin kilo civarlarında bir ürün rekoltesi bekliyoruz. Tam belirgin olmayan bir kış yaşadık, ne kış gibi ne yaz gibi. Tam belirgin olmayan da bir yaz ve bahar yaşıyoruz. Yağış vesaire durumları bunlar rekolteyi çok fazla etkiliyor. Zaman zaman kurumalara da sebep oluyor. Yaklaşık 7-8 dekar yerden şu anda 2 bin kilo veya 2.5 ton kadarlık bir ürün almayı planlıyoruz. Bundan da yaklaşık yüzde 2 yağ çıksa 50 litre civarında bir yağımız söz konusu.

“Pazar sorunumuz hala devam ediyor”

Pazar sorunu nedeniyle, 2023 yılında lavanta bitkisinden çıkardığı ürünlerin depoda alıcısını beklediğine vurgu yapan Yozgatlı çiftçi Harun Haliloğlu, “Benim her türlü altyapı, bilgim, birikimim, tecrübe ve ekipmanım mevcut olmakla beraber en büyük sorun pazar. Bu sene ürettiğim 50 litre yağı ne yapacağımı düşünüyorum. Geriye doğru baktığım zaman 2024’ün ürünü duruyor. 2023’ün ürünü duruyor, şu anda yağlar depomuzda. Bozulma riski sıkıntısı yok ama bizim derdimiz onları satıp, katma değerli ürün olarak satıp yine tekrar yatırım yapmak, tarlamıza, bahçemize. Yozgat'ımıza yatırım yapma niyetimiz var ama çıkan yağları bu noktada pazar sıkıntısı yaşadığımızdan, değerlendiremediğimizden hala da düşünüyoruz ne yapacağımızı. Durum ne olursa olsun biz bu güzellikten vazgeçmeyeceğiz. Bu güzellik memleketimize bizim hediyemiz, armağanımız olsun” ifadelerini kullandı.