Türkiye'de diyabet alarmı: Her 6 yetişkinden biri hasta

TAKİP ET

Türkiye, diyabet vakalarında Avrupa'da ikinci sırada. DSÖ verilerine göre her 6 yetişkinden biri diyabet hastası. Uzmanlar, sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşamı işaret ediyor.

(ANKARA) - Türkiye'de diyabet vakaları son 20 yılda yüzde 67 artışla alarm veriyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye, Avrupa bölgesinde diyabet görülme sıklığında Özbekistan'ın ardından ikinci sırada yer alıyor. Her 6 yetişkinden biri diyabetle mücadele ediyor.

Diyabet oranları Avrupa'nın iki katı

DSÖ'nün 2022 verilerine göre Türkiye'de 18 yaş üstü nüfusta diyabet görülme sıklığı yüzde 16,6'ya ulaştı. Bu oran Avrupa Birliği ortalamasının neredeyse iki katı. 30 yaş üzeri grupta ise durum daha vahim: Her 5 yetişkinden biri diyabet hastası. Kadınlarda oran yüzde 22,9'a kadar çıkıyor.

OECD raporu: Kontrolde başarısızlık

OECD'nin 2014 raporuna göre Türkiye'de diyabet tanısı konmuş bireylerin yaklaşık yüzde 45'i hastalığının farkında değil. Kontrolsüz diyabet nedeniyle hastaneye yatış oranları OECD ortalamasının 10 kat üzerinde. OECD ortalaması 100 binde 47,3 iken Türkiye'de bu oran 402,6.

Halk sağlığı uzmanı Pala: "Beslenme politikaları sorunlu"

CHP Bursa Milletvekili ve halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, artışın temelinde sağlıksız beslenme politikaları ve hareketsiz yaşamın olduğunu belirtiyor. "Artış göstermesinin arkasında en önemli sorun beslenme politikalarıdır. Sağlık Bakanlığı bu konuda üzerine düşeni yapmıyor" diyen Pala, nişasta bazlı şekerlerin riskine dikkat çekiyor.

Nişasta bazlı şeker tehlikesi

Pala, yüksek fruktozlu mısır şurubu tüketiminin tip 2 diyabet riskini artırdığını vurguluyor. Türkiye'de nişasta bazlı şeker üretim kotalarının tarihsel seyri de tartışma konusu. Kota 2002'de yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkarılmış, son yıllarda ise yüzde 2,5'e düşürülmüştü.

Obezite programları yetersiz

Diyabetle mücadelenin en kritik ayağının obeziteyle mücadele olduğunu söyleyen Pala, Sağlık Bakanlığı'nın bu alandaki politikalarını yetersiz buluyor. 2025-2028 dönemini kapsayan obezite eylem planının ve "İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa" kampanyasının sonuçlarının kamuoyuna açıklanmadığını hatırlatıyor.

Çözüm önerisi: Ücretsiz okul yemekleri

Pala, diyabetle mücadelede en etkili adımlardan birinin ücretsiz okul yemekleri olduğunu belirtiyor. "Düşük gelirli ailelerin çocukları besin değeri düşük ama kalorisi yüksek yiyeceklere yönelmek zorunda kalıyor" diyen Pala, okul yemeklerinin yalnızca açlığı gidermekle kalmayıp diyabetle mücadelede de önleyici rol oynayacağını ifade ediyor.

Kökten bakış açısı değişikliği şart

Pala, Türkiye'nin diyabet sorunuyla mücadelede kökten bir bakış açısı değişikliğine ihtiyaç duyduğunu söylüyor. "Bilimsel temele dayalı, toplumu harekete geçiren, şeker ve obeziteyle bütüncül mücadele programlarına ihtiyacımız var. Göstermelik uygulamalarla yol alınamaz" ifadelerini kullanıyor.

 

diyabet DSÖ OECD Kayıhan Pala nişasta bazlı şeker obezite okul yemeği