Yozgat'ta 533 yıllık cami: Minareleriyle üç dönemi yaşatıyor
Yozgat'ın Çandır ilçesindeki 1492 tarihli Şahruh Bey Camii, üç farklı dönemde yapılan restorasyonlarla günümüze ulaştı. Dört minaresiyle farklı çağların izini taşıyan cami, yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
(YOZGAT) – Yozgat’ın Çandır ilçesinde yer alan ve 533 yıllık geçmişiyle dikkat çeken Şahruh Bey Camii, farklı dönemlerde yapılan üç restorasyonun izlerini taşıyor. 1492 yılında Dulkadiroğulları Beyliği döneminde inşa edilen tarihi cami, mimarisi ve çok dönemli yapısıyla bölgeye gelen ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Cami, Boğazlıyan–Çayıralan yolu üzerinde bulunuyor. Dulkadiroğulları Beyliği’nin son hükümdarı Alaüddevle Bozkurd Bey’in oğlu Şahruh Bey tarafından iki minareli olarak yaptırıldı. Ancak zamanla yıkılan mescidin orijinal minaresi korunurken, Cumhuriyet’in ilk yıllarında yapılan restorasyonla yeni bir minare daha eklendi.
Restorasyonlarla ayakta kaldı, dört minareye ulaştı
1994–1996 yılları arasında yapılan son restorasyonla birlikte cami yeniden çift minareli hale getirildi. Böylece yapının farklı dönemlere ait iki tarihi, iki de modern olmak üzere toplam dört minaresi bulunuyor. Bu mimari özellik, camiyi hem kültürel hem de görsel açıdan eşsiz kılıyor.
Cami çevresinde Çandır Belediyesi tarafından yapılan düzenlemelerle bölgeye gelen ziyaretçiler için yürüyüş yolları ve dinlenme alanları oluşturuldu.
Yöre halkı camiye sahip çıkıyor
İlçe sakinlerinden Abdullah Karabulut, caminin yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çektiğini belirterek, “Burası tarihi bir eserimiz. Mevcut camimiz yıkıldı ama bu minare tarihi eser olduğu için korundu. Gelen yabancılar sürekli fotoğraf çekiyor” dedi.
Bir diğer ilçe sakini Oğuzhan Aslan ise “Geçmişten kalan bir minaremiz var. Diğer yapılar yıkılmış, bunlar yeni tarihli. Ama yine de bu yapı ilçemizin simgesi haline geldi” ifadelerini kullandı.
Tarihi miras geleceğe taşınıyor
Çandırlılar, 500 yılı aşan tarihiyle ilçeye kimlik kazandıran Şahruh Bey Camii’nin korunmasına büyük önem veriyor. Cami, hem Osmanlı öncesi beylikler döneminden hem de Cumhuriyet döneminden izler taşımasıyla Anadolu’daki nadir mimari örneklerden biri olarak gösteriliyor.
Ziyaretçilerin ilgisi giderek artarken, bölgenin turizm potansiyelinin de bu tür yapılarla güçlendiği belirtiliyor.
Kaynak: ANKA