Sinan Ateş davasında yeni bilirkişi raporu: "Ateş'i vuran tüm mermiler tetikçi Eray Özyağcı'nın silahından çıktı"

 

(ANKARA) - Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin yeni bilirkişi raporu dosyaya girdi. Raporda, ''Ateş'i öldüren kurşunların yalnızca tetikçi Eray Özyağcı'nın silahından çıktığı'' tespiti yapıldı.

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunun Çukurambar semtinde uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetti.

Ateş cinayeti sonrası Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davada, savunma yapan tetikçi Eray Özyağcı, Ateş'in ayaklarına ateş ettiğini, başına isabet eden kurşunun Ateş'in yanında bulunan Selman Bozkurt ve Ahmet Keçik'in silahından çıktığını öne sürdü.Söz konusu iddialar üzerine Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, cinayet anı görüntülerinin yeniden bilirkişi raporundan incelenmesine karar verdi. 

Dava dosyasına giren yeni bilirkişi raporunda, tutuklu sanık tetikçi Eray Özyağcı’nın kaldırım kenarında saat 13.00'ten itibaren yaklaşık 35 dakika ayakta beklediği ve genel olarak telefonuyla ilgilendiği ve etrafı gözetlediği belirtildi. Saat 13.34’te Eray Özyağcı'nın, solunda Selman Bozkurt, sağ tarafında Ahmet Keçik ile birlikte yürüdüğü sırada Sinan Ateş'e iki eliyle tabancayı tutarak ateş etmeye başladığı ve akabinde Sinan Ateş’in dizlerinin üzerine düştüğü belirtildi. Eray Özyağcı'nın yerde bulunan Sinan Ateş'e doğru ateş etmeye devam ettiği ve neticesinde yerde toz kalkmasının net bir şekilde görüldüğü ifade edildi. Raporda, şu tespitlere yer verildi:

"Eray Özyağcı'nın Sinan Ateş'e defaten ateş ettiği ve Eray Özyağcı dışında Sinan Ateş'e ateş eden olmadığı görülmektedir Eray Özyağcı'nın Selman Bozkurt'a ateş ettiği ve sol tarafından yaraladığı görülmektedir. Eray Özyağcı'nın Ahmet Keçik'e doğru ateş ettiği görülmektedir. Ahmet Keçik'in yerde yatan Sinan Ateş üzerinden tabanca alarak Eray Özyağcı'nın kaçtığı tarafa doğru ateş ettiği görülmektedir. Selman Bozkurt'un Sinan Ateş'in yattığı yerde eğilir vaziyette Ahmet Keçik'e bir şey verdiği, ancak görüntülerden verilen maddenin tabanca olup olmadığı anlaşılamamıştır."