Erdoğan'dan "Şarm El Şeyh deklarasyonu" çıkışı: "Amerika da tavır koymalı"
Kabine toplantısı sonrası konuşan Erdoğan, Şarm El Şeyh deklarasyonunu 'kalıcı barış için kıymetli bir adım' olarak nitelendirdi. Muhalefete ve enerji politikalarına ilişkin sert mesajlar da verdi.
(ANKARA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamalarda hem dış politikada hem de ekonomi ve enerji alanlarında dikkat çeken ifadeler kullandı. Erdoğan’ın konuşmasında “Şarm El Şeyh deklarasyonu” ve “Beylikova’daki nadir toprak elementleri” vurgusu öne çıktı. Muhalefete sert sözlerle yüklenen Erdoğan, “balık bahanesiyle nükleere karşı çıkanların ülkenin enerjisini karartmak istediğini” söyledi.
Nadir toprak rezervi polemiği: “Bu saha dünyanın ikinci büyük kaynağı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının büyük bölümünü enerji politikalarına ayırdı. Muhalefetin eleştirilerine isim vermeden yanıt veren Erdoğan, “Sakarya gaz sahasında 4 milyon hanemizin doğal gaz ihtiyacını karşılıyoruz. Bu sayı 2026’da 8 milyona, 2028’de 16 milyona çıkacak” dedi.
Erdoğan, Eskişehir Beylikova’daki nadir toprak elementleri sahasına ilişkin tartışmalara da değindi:
“Bu saha dünyanın ikinci büyük nadir toprak kaynak sahasıdır. Buradaki madenlerin herhangi bir ülkeye verilmesi asla söz konusu değildir. Kim bunu iddia ediyorsa, kendi ülkesine iftira atıyordur.”
Erdoğan, ana muhalefeti “bilinçli olarak Türkiye’nin yer altı kaynaklarını itibarsızlaştırmakla” suçladı:
“Amaç belli: Mümkünse engellemek, değilse itibarsız hale getirmek. Nadir toprak elementleriyle ilgili de aynı oyun oynanıyor.”
“Balık bahanesiyle nükleere karşı çıkanlara aldırmayacağız”
Enerji tartışmalarını “bilinçli manipülasyon” olarak niteleyen Erdoğan, nükleer enerji yatırımlarına ilişkin de “Akkuyu’da ilk elektriği çok yakında alacağız” dedi. Muhalefetin çevre temalı eleştirilerine göndermede bulunarak, “Balıkları öne sürerek nükleeri engellemeye çalışanlara aldırmayacağız” ifadesini kullandı.
ETİ Maden’in pilot üretim tesisinin faaliyete geçtiğini belirten Erdoğan, saflaştırma teknolojileri için uluslararası işbirliklerinin sürdüğünü söyledi.
“Gazze’de kırılgan da olsa bir güven iklimi oluştu”
Konuşmasının son bölümünde Gazze’deki ateşkes sürecine değinen Erdoğan, “İki yıllık soykırımın ardından kırılgan da olsa bir güven iklimi oluştu” dedi.
“Gazze’nin evlatlarına terörist demedik, Filistin direnişine kara çalmadık. İnandığımız neyse onu kimseden çekinmeden söyledik.”
Erdoğan, Türkiye’nin Gazze’ye yönelik yardımlarının süreceğini vurguladı:
“900 ton yardım taşıyan 17. iyilik gemimizi Mersin’den bölgeye gönderdik. Kış bastırmadan yardımları artıracağız. Şov peşinde değiliz, biz mazluma kol kanat geriyoruz.”
“Şarm El Şeyh deklarasyonu” vurgusu: “Biz sonuna kadar arkasındayız”
Erdoğan, Mısır, Katar ve ABD’nin de imzaladığı Şarm El Şeyh deklarasyonuna değinerek, “Kalıcı barış ve istikrar için kıymetli bir adım attık” dedi.
“Biz deklarasyondaki iradenin sonuna kadar arkasındayız. Amerika, Mısır ve Katar’ın da aynı tavrı göstereceğine inanıyorum.”
Erdoğan ayrıca, ateşkesin uygulanmasının yakından takip edileceğini ve “eski soykırım günlerine dönülmemesi” için tüm baskı unsurlarını devrede tutacaklarını söyledi.
Muhalefete yükleniş ve “enerji güvenliği” mesajı
Konuşmasında ana muhalefeti sık sık hedef alan Erdoğan, “Enerji arz güvenliğimizi hedef alan ithamları tek tek çürüttük” diyerek, “Türkiye’nin çıkarlarına karşı duranların maskesi düşüyor” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın konuşması, içerik olarak uzun süredir hem enerji hem de Gazze gündeminde yoğun eleştiriler yönelten muhalefete karşı “cevap” niteliğinde oldu.