DEVA Partili Karal'dan süt fiyatına tepki: "Bu gidişat sadece bir sektörün çöküşü değil, ülkenin kendi kendine yetebilme kapasitesinin çöküşüdür"
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, 18,5 lira olarak açıklanan çiğ süt fiyatına tepki gösterdi. Bu fiyatın alın terini yok saymak olduğunu söyleyen Karal, 'Fiyat derhal revize edilmeli ve üreticiye yaşam hakkı tanınmalıdır' ifadesini kullandı.
(ANKARA) - DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Hasan Karal, 18,5 lira olarak açıklanan çiğ süt fiyatına tepki gösterdi. Bu fiyatın alın terini yok saymak olduğunu söyleyen Karal, “Fiyat derhal revize edilmeli ve üreticiye yaşam hakkı tanınmalıdır” ifadesini kullandı.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Karal, Ulusal Süt Konseyi’nin 1 Ağustos 2025 itibarıyla geçerli olmak üzere çiğ süt fiyatını 18,35 TL olarak açıklamasını değerlendirdi. Üretici temsilcilerinin en az 21 TL beklenti içinde olduğunu hatırlatan Karal, açıklanan fiyatın alın terini yok saymak anlamına geldiğini söyledi. Karal, “Bu karar, üreticinin iflasına, hayvancılığın çökmesine, üretim zincirinin kopmasına davetiye çıkarmaktır” ifadelerini kullandı.
Bu sadece bir sektör değil, ülke meselesidir
Süt üretiminin yalnızca çiftçiyi değil, gıda güvenliğinden sanayiye, lojistikten perakendeye kadar tüm ekonomik zinciri etkilediğini belirten Karal, şu uyarıda bulundu:
“Süt üreticisinin beklediği 21 TL’nin dahi altında kalan bu rakam, devletin üreticisine sahip çıkmadığını, hayvancılığı bile isteye tasfiye etmeye çalıştığını açıkça gösteriyor. Üretici üretmezse raflar boş kalır, sanayi durur, tüketici ithal gıdaya mahkum edilir. Bu gidişat sadece bir sektörün çöküşü değil, ülkenin kendi kendine yetebilme kapasitesinin çöküşüdür”
Bu fiyat kasıtlı bir tercihtir
Karal, yapılan artışın maliyetleri karşılamaktan uzak olduğunu ve üreticiye yaşam hakkı tanımadığını ifade ederek şöyle söyledi:
“Bu fiyat, ithalat ve büyük sanayi lehine alınmış bir karardır. Hayvanını kesime gönderen çiftçiden süt bekleyemezsiniz. Bu anlayış, üretimi çökertir, ithalata bağımlılığı artırır, yoksulluğu büyütür. Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı fiyat derhal revize edilmelidir. Üreticiye yaşam hakkı tanınmalı, alın terinin karşılığı verilmelidir. Aksi halde hem sütü hem de üreticiyi kaybedeceğiz”