Erdal SAĞLAMÖnümüzdeki hafta açıklanacak Eylül ayı rakamlarıyla birlikte, yıllık enflasyon yüzde 50’nin altına inecek. İktidar “ekonomide işler yoluna girdi” propagandası yapsa da bundan sonra, özellikle 2025 yılında zorlu bir süreç bizi bekliyor. Hem enflasyonun yüzde 20’nin altına indirilmesi çok zor olacak, hem de yılbaşı için düşük zam planı nedeniyle halkın satın alma gücü iyice zayıflayacak.2025 yılının sadece yoksullaşan geniş toplumsal kesimler için değil, iktidar için de zor geçme riski var. Bir yandan uluslararası çatışmalardaki artış, öte yandan ekonomik durum nedeniyle genişleyen toplumsal tepkiler, iktidarı 2025 yılında zorlayabilir. Bu arada Ekrem İmamoğlu örneğindeki gibi siyasi davaların rahatsızlığı büyütme riski bulunuyor. Buna AKP içindeki görüş ayrılıklarının önümüzdeki yıl büyüme ihtimali bulunduğunu da eklemek gerekiyor.Ekonomi yönetimi ve iktidar, yıllık enflasyon oranlarının düşmeye başladığı mevcut iklimi, hem içeriye karşı, hem de dış yatırımcıları çekmek için “büyük başarı” olarak lanse etmeye başladı. Bu kampanyanın önümüzdeki hafta enflasyonun yıllık yüzde 50’in altına inmesiyle hız kazanması beklenebilir. Bunun parti içinde ne kadar etki olacağını bilmesek de bir süredir daralan ekonomi nedeniyle parti içinde rahatsızlıklar olduğunu, uygulanan ekonomik programın halk nezdinde yarattığı sıkıntıların siyasi olarak partide görüş ayrılıkları yarattığını biliyoruz.Buradaki kilit noktalardan birini, yılbaşında asgari ücrete, işçi, memur ve emeklilerine yapılacak zam oranı oluşturacak. Hükümetin orta vadeli programda 2025 yıl sonu enflasyon hedefini yüzde 14’den 17.5’e çıkardığı biliniyor. Uygulanan ekonomik program, gelirler politikası ilkesi çerçevesinde, yılbaşı zamlarının hedef enflasyon kadar olmasını öngörüyor. O nedenle de yeni yılda hesapların yılbaşında en fazla yüzde 20 zam planıyla yapıldığını biliyoruz. Bu asgari ücret, işçi emeklisi için geçerli olsa da memur ve emeklilerine zammın, yasal olarak, bunun da altında kalacağı anlaşılıyor.Yılbaşında 2024 enflasyon rakamının yüzde 43 civarında gerçekleşmesi bekleniyor. Böylece, gerçekleşen enflasyonun yarısı kadar bir zam söz konusu olacak ki; bunun çalışanlar ve emeklilerde rahatsızlığı büyütmesi kaçınılmaz. İşte bu nedenle toplumsal tepkilerin büyümesi söz konusu olabilir.Program yarıda kalır mı? Geçen hafta BM Genel Kurul toplantısı için ABD’de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Mehmet Şimşek’in yatırımcılarla düzenlediği bazı toplantılara da katılarak, “ekonomik programın arkasında olduğu” mesajını vermeye çalıştı. Dönüşte içeride yaptığı yatırımcı toplantısında da yine aynı mesajı verip, enflasyon tek haneye inene kadar programı sürdüreceklerini söyledi.ABD’de yapılan toplantılarda Bakan Şimşek, geçen yıla kıyasla çok daha kendine güvenli konuştu, “Önümüzdeki yıl size sunduğum bu hedeflerin gerçekleştiğini göreceksiniz” dedi. 2025’e ilişkin OVP hedeflerini sunup, bütçede ve cari açıkta başlayan düzelmenin daha da hızlanacağını belirterek, 2025 yıl sonunda enflasyonda yüzde 17.5 hedefine ulaşacaklarını kaydetti.Toplantılardan çıkan izlenim; yabancıların programın iyi yolda olduğunu söyledikleri ama sonuna kadar uygulanacağı konusunda tümüyle emin olamadıkları yönünde. Yanı sıra toplantılarda genelde fon yöneticilerinin bulunduğu, doğrudan yatırımcılarda ilgi olmadığı da açıkça göründü.Şimşek, sorular üzerine yılbaşında asgari ücrete yapılacak zamlar konusunda ise kesin bir şey söylemekten kaçınıp, müzakerelerin devam ettiğini söylemekle yetinmiş. Ancak toplantıdan sızan havadan bile, ekonomi yönetiminin yılbaşında hedef enflasyon kadar zam planladığı izlenimimin çıktığı haberlere de yansıdı.Ekonomi programında gelinen noktanın neredeyse tümüyle uygulanan sıkı para politikası ve kurların enflasyonun çok altında kalmasından kaynaklandığı ortada. Ekonomi yönetimi bundan sonra da kur artışlarının enflasyonun altında kalacağını açıkça söylüyor. Ancak para politikasında sona gelindiğini, artık bütçe disiplini ve harcama kısıntılarından başka çare görünmediği de açıkça gözüküyor. İşte önemli noktalardan biri de, ekonomi yönetimi söz verdiği gibi, 2025’de bütçe açığını, milli gelirin yüzde 3’ünin altına indirip indiremeyeceği. Bakan Şimşek bu rakama ulaşacaklarını söylüyor ama bunun için gereken bütçe gelirlerinde artış sağlayacak tedbirlere Cumhurbaşkanı Erdoğan çok yanaşmıyor. O zaman da yine tasarrufun geniş toplumsal kesim gelirlerinden kesileceği sonucu çıkıyor. Yılbaşı zamlarını da bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor.Özetle; Bakan Mehmet Şimşek 2025 yılının 2024’den daha kolay geçeceğini söylese de, bizi bekleyen ekonomik iklimin hiç de öyle olmayacağı şimdiden görülüyor. Enflasyonun büyüyecek sıkıntılara rağmen, yüzde 20’in altına indirilmesinin ise, son düşüşlere kıyasla daha zor olacağı da kesin.
Ekonomi
Yayınlanma: 29 Eylül 2024 - 10:05
ANKA Ekonomi Koordinatörü Erdal Sağlam'ın kaleminden Haftalık Ekonomi Analizi: Enflasyon 50'nin altına inecek ama 2025'de işler daha zor olacak
ANKA Ekonomi Koordinatörü Erdal Sağlam'ın kaleminden Haftalık Ekonomi Analizi: Enflasyon 50’nin altına inecek ama 2025’de işler daha zor olacak
Ekonomi
29 Eylül 2024 - 10:05
İlginizi Çekebilir