(TBMM) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen Sağlık Bakanlığı'nın 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi kabul edildi. Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Yenidoğan operasyonuna çürük elma ayıklama operasyonu diyoruz. Nasıl ki diğer mesleklerde de meslek kurallarını ahlaki ve vicdani değerlerini ihlal eden hatta suça bulaşan kişiler çıkabiliyorsa maalesef çok düşük bir oranda da olsa sağlık çalışanlarımız arasından da kötü örnekler çıkabiliyor. Buradan hareketle bir buçuk milyon sağlık çalışanımızın zan altında bırakılması büyük bir haksızlıktır. Bizlere düşen yanlış yapanları yaşa dışı yollara sapanları, suç işleyenleri bulmak ve onlara gerekli cezalara verip sistem dışına çıkartmaktır" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'na milletvekilleri tarafından sorular yöneltildi. Bakan Memişoğlu yaklaşık 45 dakika boyunca milletvekillerinin çeşitli sorularını yanıtladı. Bakanın sabah gerçekleşen sunuş konuşmasına ve akşam yapılan soru cevap bölümüne CHP'li milletvekilleri yenidoğan skandalı nedeniyle bakanın istifa etmesi gerektiğini belirterek katılmadı. Sağlık Bakanlığı bütçesi AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi.
Bakan Memişoğlu, konuşmasının büyük bir bölümünde yenidoğan skandalına ilişkin gün boyunca milletvekillerinin yaptıkları konuşmalara değinerek yanıt verdi. Memişoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
"Soruşturmanın kapatıldığını iddia etmek en hafif tabiriyle vicdansızlıktır"
"Sağlık Bakanlığı tarafından 2016 yılında yenidoğan konusunda yürütülen bir soruşturmanın İstanbul İl Sağlık Müdürü olarak şahsım tarafından kapatıldığı iftirasıdır. Bahse konu soruşturma Ocak 2016 tarihinde bir mail ihbarıyla başlatıyor ve Bakanlık tarafından başdenetçi görevlendiriliyor. Bakanlığın başdenetçisi, elde ettiği bilgi ve belgeleri de görevlendirdiği uzman bilirkişinin raporu doğrultusunda tamamladığı soruşunda dosyasını 17 Kasım 2016 tarihinde Sağlık Bakanlığı Denetim Hizmetleir Daire Başkanına sunuyor. Bilirkişi raporuna göre; yenidoğan döneminde yapılan tedavilerin bebeklerin zarar verdiğine dair bir bulguya rastlanılmadığı ifade ediliyor. Müfettiş raporunda ise bebeklerin tedavide zarar görmedikleri anlaşıldığından herhangi bir işleme gerek olmadığı şekilde bir kanaat belirtiliyor. 28 Kasım 2016 tarihinde de Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığından onay alınarak soruşturma tamamlanıyor. Aynı konuda Sağlık Bakanlığı başdenetçisi tarafından yüksek faturalar çıkartıldığı iddiaları da SGK tarafından bazı doktorların özel hastanelerde mevzuata aykırı nöbet tuttukları iddiaları da Türk Tabipler Birliği tarafından incelenmesi gerektiğine dair suç duyurusu yapılıyor. Hâl böyleyken bu soruşturmanın Ekim 2016'da İl Sağlık Müdürlüğüne atanmam dolayısıyla kapatıldığını iddia etmek en hafif tabiriyle vicdansızlıktır. Bakanlık merkez teşkilatı tarafından yürütülen bir soruşturmanın İl Müdürlüğü tarafından kapatılabileceğini düşünmek de olsa olsa cahilliktir.
"Bebek ölüm hızı binde 31, 5 iken, 2023'te bu oran 9,8'e düşürülmüştür"
Gelelim ikinci yalana... Yenidoğan üniteleri başta olmak üzere özel sağlık tesislerine yönelik denetim yapılmadığını söyleyenler oldu. Son dönemde sıkça duyduğumuz bir kavram olan yenidoğan; bizim mevzuatımızda doğumla başlayan ve hayatın ilk 28 günü olarak tanımlanan bir dönemdir. Bu dönem bebeklerin hayatını sağlıklı sürdürebilmesi için en riskli hayat evresidir. Bebeklerimizin bu süreci sağlıkla geçirmesi Bakanlıkça üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir alandır. Sağlık otoriteleri bebek ölüm hızını ülkelerin gelişmişliğini gösteren en önemli parametrelerden biri olarak kabul ediyor. 2002 yılında bebek ölüm hızı binde 31,5 iken, 2023'te bu oran 9,8'e düşürülmüştür. 2009 yılından bu yana bir yaşına kadar hayatını kaybeden tüm bebeklerin ölümleri ve nedenleri uzmanlar ve sağlık yöneticileri tarafından inceleniyor. Eğer bu inceleme sonucunda usule aykırı bir davranış, ihmal ya da suç teşkil edebilecek eylemler nedeniyle önlenebilir bir bebek ölümü tespit edilirse Bakanlığımız tarafından ilgili makamlara bildirilerek gerekli süreçler başlatılıyor.
"Herhalde bundan rahatsız olanlar oldu ki üzerimize insafsızca bir saldırı başlattılar"
Özel sağlık kuruluşlarının devleti usulleriyle ilgili de bilgi vermek isterim. Uzman personelimizden oluşan denetim ekiplerimiz olağan, olağanüstü ve süre sonu şeklinde üç farklı türde denetim gerçekleştiriyor. Her yıl en az bir kez tüm özel sağlık kuruluşları denetleniyor. Denetim ekiplerimiz 2024 yılında özel sağlık tesislerine yönelik olarak 46 bini olağan, 6 bini olağan dışı, 3 bini süre sonu olmak üzere toplam 54 bin 885 denetim gerçekleştirdi. Yoğun bakımları da denetliyoruz. Ancak tüm denetim sistemleri hayatın olağan akışı içerisinde öngörülebilecek usulsüzlükler ve aykırılıklar dikkate alınarak kurgulanıyor. İnsanlıktan nasibini almamışlar çetesinde hayatın olağan akışında akla hayale gelmesi güç, canice bir hadise söz konusu. Bu aşağılık örgütün eylemlerinde olduğu gibi delillendirilmekte güçlük çekilen durumlarda olağan denetim usullerinin yanı sıra özel yöntemlere de başvurmak gerekiyor. Biz de burada tam olarak bunu yaptık. Sağlık Müdürlüğümüz, kolluk bilimlerimiz, yargı mercilerince tam bir eşgüdüm içerisinde çalışarak bu çeteyi çökerttik. Herhalde bundan rahatsız olanlar oldu ki üzerimize insafsızca bir saldırı başlattılar.
"Hekimliğin temel misyonu hayatı korumaktır"
Söylenen üçüncü yalan; Sağlık Bakanlığı'nın yeni doğan bebek ölümlerine seyirci kaldığı iftirasıdır. Hekimliğin temel misyonu hayatı korumaktır. Meslek ahlakı ve vicdanından zerre taviz vermeyen bir hekimin ölümlere seyirci kalması mümkün değildir. O nedenle yenidoğan operasyonuna çürük elma ayıklama operasyonu diyoruz. Nasıl ki diğer mesleklerde de meslek kurallarını ahlaki ve vicdani değerlerini ihlala eden hatta suça bulaşan kişiler çıkabiliyorsa maalesef çok düşük bir oranda da olsa sağlık çalışanlarımız arasından da kötü örnekler çıkabiliyor. Buradan hareketle bir buçuk milyon sağlık çalışanımızın zan altında bırakılması büyük bir haksızlıktır. Bizlere düşen yanlış yapanları yaşa dışı yollara sapanları, suç işleyenleri bulmak ve onlara gerekli cezalara verip sistem dışına çıkartmaktır.
İddialar karşısında klasik denetim usullerinin yeterli olmayacağı kaygısıyla İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'yle İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü birlikte 5 Mayıs 2023 tarihli yazımızla adli soruşturmanın başlatılması bizim tarafımızdan sağlandı. Büyükçekmece Başsavcılığı tarafından gizlilik kararı ile yürütülen soruşturma kapsamında teknik ve fiziki takip de dahil olmak üzere etkin bir soruşturma yürütüldü. Bu çerçevede eş zamanlı ilk olağan dışı denetim 25 Eylül 2023 tarihinde özel hastanelerin yenidoğan bakım servislerine yönelik gerçekleştirildi. İddianamenin yayınlanmasıyla birlikte kamuya yansıyan tapelerde görüleceği üzere yapılan denetimlerin ne kadar etkili olduğunu, organize suç örgütünü ortaya çıkartarak paniklettiğini, o panikle bugün nasıl deliller bıraktıklarını gördük.
"Haberdar olmadığımız bir hususu bizim engellememiz nasıl beklenir?"
Bizim talebimizle başlatılan adli soruşturma ilgili savcılık makamında gizlilik içerisinde yürütüldü. Bakanlığımız tape ve dijital materyallere operasyon yapıldıktan çok sonra vakıf oldu. Tape kayıtları 9 Mayıs 2024 tarihinde diğer belgelerle birlikte Bakanalığımız müfettişleriyle paylaşıldı. 26 Mayıs 2024 tarihinde de organize suç örgütü fiilen çökertildi. Birileri operasyonun üzerinden altı ay geçtikten sonra, bütün dijital materyaller ortaya çıktıktan sonra televizyonlara çıkıp sanki biz bu bilgileri başından beri biliyormuşuz ama hiçbir şey yapmamışız gibi alçakça iftiralarda bulunuyorlar. Gizli soruşturmanın doğası gereği biz bu dijital materyal incelemelerine neredeyse kamuoyuyla eş zamanlı vakıf olduk. Bu tape kayıtlarına kadar bu soruşturma nitelikli dolandırıcılık soruşturmasıydı. Ölüme sebebiyet verme suçu bu kayıtlarla beraber gündeme geldi. Dolayısıyla haberdar olmadığımız bir hususu bizim engellememiz nasıl beklenir?
"Gereken tüm tedbirleri aldım, almaya da devam edeceğim"
Bu konuda söylenen bir diğer yalan da bebek ölümlerine rağmen özel hastanelerle ilgili işlem yapılmadığı itirazı. Soruşturmanın başladığı 5 Mayıs 2023 ile operasyonun gerçekleştiği 26 Nisan 2024 tarihleri arasında gizlilik kararı çerçevesinde yargı mercilerince bakanlığımıza soruşturmayla ilgili belge paylaşımı yapılmadı. Bu arada başsavcılık tarafından bu organize suç örgütünün eylemleriyle bebek bölümleri arasında illiyet bağı bulunmadığı hususunda müfettişlerce tıbbı görüş alınması ve sonucunun bildirilmesi ilk defa 28 Haziran 2024 tarihinde resmi yazı ile bizden talep edildi. Bu bildirim sonrasında ölümlerle çetenin eylemi arasında illiyet bağı araştırılmaya başlanıyor. Müfettişlerimiz olağanüstü bir gayret ile binlerce sayfadan oluşan belge materyalleri inceledi. Alanında uzman üç hocamızdan oluşturulan bilirkişi heyetince gerekli tıbbi inceleme yapıldı. Bilirkişi tarafından hazırlanan 16 Eylül 2024 tarihi raporda, bebek ürünlerinde şüphelerin sorumlu olduğu kanaati belirtildi. Ölümlerle suç örgütü arasındaki bağ ilk kez 16 Eylül 2024 tarihinde kurulmuş oldu.
Ömrüm boyunca her türlü haksızlığın, hukuksuzluğun ve yasa dışılığın karşısında durmuş bir hekim olarak milletimizin vicdanını yaralayan bu suçların önlenmesi için gereken tüm tedbirleri aldım, almaya da devam edeceğim."
"Şehir hastanelerinin bütçemize yükü azalıyor"
Yeni çıkan Aile Hekimliği yönetmeliğine ilişkin ise Memişoğlu şunları söyledi:
"Bizim meselemiz aile hekimliği sisteminin verimli kullanılmasıdır. Göreceksiniz bu yönetmelik sonuçları itibarıyla eş zamanlı olarak vatandaşlarımızı da sağlık çalışanlarımızı da memnun edecektir. Birileri yanlış algılarla ortalığı karıştırma derdine düştü. Türkiye'de bin kişiye düşen günlük antibiyotik kullanım miktarı OECD ortalamasından iki buçuk kat yüksek. Gereksiz ilaç kullanımına müdahale ettik. Vatandaşımızın sağlığını korumak bizim asli vazifemiz değil mi? Yeni yönetmelik aile hekimlerinin tanı ve tedavisine asla müdahale etmiyor, ilaç yazma özgürlüğünü de elinden almıyor. Aile hekimlerinin maaşlarıyla ilgili, aile hekimlerine yeni teşvik ödemesi alma imkanı sağlıyoruz. Aile hekimlerinin alacağı maaş yaklaşık 30 bin lira minimum artış gösterecek, bunu da 15 Aralık'ta maaşlarında görecekler."
Bakan Memişoğlu, Şehir Hastanelerine ilişkin de şöyle konuştu:
"Şehir hastanelerinin bütçemize yükü azalıyor. Şehir hastaneleri kamunun, biz işletiyoruz. Sadece bazı destekleri onlar veriyorlar. 27 milyar Euro bu hastanelerin son ödemesine kadar ödeyeceğimiz para. Öyle abartılı bir ücret şu an yok. Bütçedeki yük ağırlığı da düştü. Bütçemiz yüzde 39 artarken şehir hastanelerinin yükü azalmaya başladı. Bu da şehir hastanelerini çok iyi zamanda yaptığımızı gösterir."