(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeyi eleştirerek, bu kararın vatandaşın yoksulluktan kurtulmasını sağlamayacağını, aksine daha fazla borç biriktirmesine yol açacağını belirtti ve "Yüksek enflasyon altında ezilen halkın sorunlarına yüzeysel tedbirlerle yaklaşmak yerine, kalıcı çözümler üretilmeli" dedi.CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, kredi kartı borçlarının 60 ay vade ile yapılandırılmasına yönelik düzenleme hakkında yazılı bir açıklama yaptı.,Söz konusu düzenlemenin vatandaşın içinde bulunduğu derin yoksulluğu perdelemekten öteye gitmediğini ifade eden Karatepe, şunları kaydetti:"Vatandaşın borç sarmalına girmesinin asıl nedeni, ücretlerin baskı altında tutulması ve gelirlerin düşük kalmasıdır. Gelirler zorunlu harcamaları karşılamaya yetmezken, borcun vadelere yayılması çözüm değildir. Yapılması gereken, öncelikle ücret ve aylıklarda artış sağlayacak düzenlemelerdir.” dedi.
Yapılandırma sürecinde uygulanacak faiz oranının sabit tutulacağını belirten Karatepe, bu durumun vatandaşı uzun süre yüksek faiz yüküyle karşı karşıya bırakacağını söyledi. "Borç yapılandırılırken faiz oranları düşse bile vatandaş yüksek faiz ödemeye devam edecek. Orta Vadeli Program’da (OVP) enflasyonun 2026 yılında yüzde 9,7’ye düşeceğini öngören hükümet, vatandaşın 2029 yılı sonuna kadar yüzde 70’in üzerinde faiz ödemek zorunda kalmasına yol açıyor. Bu durumdan kimin daha fazla kazanç sağlayacağı ortada. Vatandaşa daha fazla faiz yükü bindirerek mağduriyetlerini artıran bir düzenlemeyle karşı karşıyayız." "Bu düzenleme vatandaşın lehine değil, aksine ekonomik sorunları daha da derinleştirecek bir aldatmacadır"Karatepe, 60 ay vade ile kredi kartı borcunun taksitlendirilmesinin, borç sarmalında olan vatandaşlar için bir çözüm getirmeyeceğini belirtti ve şu görüşleri dile getirdi:"60 ay vadeyle ev alınan bir ülkede, kredi kartı borcunun da bu kadar uzun sürede ödenmesinin normalleştirilmesi, ekonomimizin içinde bulunduğu vahim tabloyu gözler önüne seriyor. Gelir düzeyinde artış sağlanmadığı sürece, borç yapılandırması ancak geçici bir rahatlama sağlar, borç yükü ise faizle beraber büyümeye devam eder. Türkiye’nin ekonomik gerçekleri göz önüne alındığında, bu düzenleme vatandaşın lehine değil, aksine ekonomik sorunları daha da derinleştirecek bir aldatmacadır. Yüksek enflasyon altında ezilen halkın sorunlarına yüzeysel tedbirlerle yaklaşmak yerine, kalıcı çözümler üretilmeli."Vatandaşın borç sarmalından kurtulması için "Asgari ücretten başlayarak, tüm ücret ve emekli aylıklarını insanca yaşanabilecek seviyelere çıkararak, vatandaşların borçlanmak zorunda kalmadan hayatlarını sürdürebilmelerini sağlamak ve kredi kartı borçlarına uygulanan faiz üzerinden alınan Banka Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) ve Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu'nun (KKDF) derhal sıfırlanması" önerisinde bulunan Karatepe, "Bu adımlar atılmadığı sürece, yalnızca yoksulluğu sürdürülebilir hale getiren politikalarla karşı karşıya kalacağız. Vatandaşın borç sarmalından kurtulması için gerçek ve kalıcı çözümler üretilmelidir" dedi.
Yapılandırma sürecinde uygulanacak faiz oranının sabit tutulacağını belirten Karatepe, bu durumun vatandaşı uzun süre yüksek faiz yüküyle karşı karşıya bırakacağını söyledi. "Borç yapılandırılırken faiz oranları düşse bile vatandaş yüksek faiz ödemeye devam edecek. Orta Vadeli Program’da (OVP) enflasyonun 2026 yılında yüzde 9,7’ye düşeceğini öngören hükümet, vatandaşın 2029 yılı sonuna kadar yüzde 70’in üzerinde faiz ödemek zorunda kalmasına yol açıyor. Bu durumdan kimin daha fazla kazanç sağlayacağı ortada. Vatandaşa daha fazla faiz yükü bindirerek mağduriyetlerini artıran bir düzenlemeyle karşı karşıyayız." "Bu düzenleme vatandaşın lehine değil, aksine ekonomik sorunları daha da derinleştirecek bir aldatmacadır"Karatepe, 60 ay vade ile kredi kartı borcunun taksitlendirilmesinin, borç sarmalında olan vatandaşlar için bir çözüm getirmeyeceğini belirtti ve şu görüşleri dile getirdi:"60 ay vadeyle ev alınan bir ülkede, kredi kartı borcunun da bu kadar uzun sürede ödenmesinin normalleştirilmesi, ekonomimizin içinde bulunduğu vahim tabloyu gözler önüne seriyor. Gelir düzeyinde artış sağlanmadığı sürece, borç yapılandırması ancak geçici bir rahatlama sağlar, borç yükü ise faizle beraber büyümeye devam eder. Türkiye’nin ekonomik gerçekleri göz önüne alındığında, bu düzenleme vatandaşın lehine değil, aksine ekonomik sorunları daha da derinleştirecek bir aldatmacadır. Yüksek enflasyon altında ezilen halkın sorunlarına yüzeysel tedbirlerle yaklaşmak yerine, kalıcı çözümler üretilmeli."Vatandaşın borç sarmalından kurtulması için "Asgari ücretten başlayarak, tüm ücret ve emekli aylıklarını insanca yaşanabilecek seviyelere çıkararak, vatandaşların borçlanmak zorunda kalmadan hayatlarını sürdürebilmelerini sağlamak ve kredi kartı borçlarına uygulanan faiz üzerinden alınan Banka Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) ve Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu'nun (KKDF) derhal sıfırlanması" önerisinde bulunan Karatepe, "Bu adımlar atılmadığı sürece, yalnızca yoksulluğu sürdürülebilir hale getiren politikalarla karşı karşıya kalacağız. Vatandaşın borç sarmalından kurtulması için gerçek ve kalıcı çözümler üretilmelidir" dedi.
