Haber: Osman Bekar
(AYDIN) - Aydın'ın Nazilli ilçesinde emekliler pahalılıktan dert yandı. Geçinemediğini söyleyen bir emekli, "12 bin bin 500 lira ile ev kirası mı vereceksin, yoksa alışveriş mi yapacaksın? Hiçbir şey yapamazsın. Emekli maaşı en az 20- 25 bin lira olması gerekir. Bizler eti kurbandan kurbana görüyoruz" dedi.
Aydın'ın Nazilli ilçesinde emekliler, geçim zorluğu yaşadıklarını belirtti. Emekli maaşlarının yeterli olmadığını söyleyen emekliler şöyle konuştu:
"Yeme içme barınma elektrik ısınma su sağlık sorunları olduğu için memnun değilim. Hayat şartları bugünkü insanların yaşayamaz hale geldiğini, artık temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olduklarını anlatıyor. Genellikle emekli kesimi. Benim maaşım 18 bin lira. Ev kirası olmadığı için, benim diğer ek gelirlerim olduğu için bana yetiyor. Tam anlamıyla normal bir yaşantımız yok. Kıt kanaat şartlarda yetiyor. Meyve ve sebze çok pahalı. Üreticilerin de zor durumda olduğundan satan zor durumda, alan da zor durumda. Onların da yaşamları zor olduğu için ister istemez fiyatları Türkiye'nin ekonomisine uyarlayarak artırıyorlar. Bu tabii ki tarım girdilerinin masraflarının gübre ve diğer masraflardan kaynaklanıyor. Süt de hayvancılık bitmiş olduğundan, hayvancılığın ek giderleri çok fazla, yem, bakıcı, bunun altı üstü hayvancılık zor durumda olduğu için üreticinin sütü de ucuz. Üreticilerden aldıkları ucuz sütü büyük şirketler marketler üretim yerleri üzerine fazla koyarak satıyorlar."
''Ülkenin gündemi göz önünde. Geçinebiliyorsak biz bu aylıkla, onlar bir hafta geçirsinler bir şey demiyorum. Bir kilo kıyma 700 liraya çıktı nasıl olacak. Peynir 300- 400 lira nasıl geçineceksin. Bu temel bir gıda ihtiyaç olan bir madde. Bir çerez 400- 500 lira nasıl geçineceksin? Bu bir insan gibi yaşamaksa. Bir kuru ekmekle yetiniliyor şükür adamlar saraylarda yaşıyor. Benim maaşım 12 bin 500 lira. Bu para neye yetecek az önce bir tüp değiştirdim 800 lira. Peynir göz önünde et göz önünde. Bunlar temel ihtiyaçlar. Ülkenin gündemini de göz önüne alarak emekli maaşı en az 25 bin lira olması lazım. Geçinebilmek için. Torunlar artık 100 liraya 200 lirayı neredeyse kabul etmiyorlar. Şimdi 200 lira 20 lira oldu.''
"Bizler eti kurbandan kurbana görüyoruz"
"19 bin lira emekli maaşı alıyorum. Benim yetiyor ailem de emekli. Hakikaten emekli arkadaşlarımın durumu çok zor. Ev kiraları çok pahalı. Çocukların okuması için üniversitede yüksek okullarda okuması için bu emekli maaşı ile mümkün değil. Böyle olunca da zorluk içinde çok arkadaşım var. Bu arkadaşlarımın durumu bizleri üzüyor ama yapacak bir şeyimiz yok. Emekli maaşımızın çoğu ortamda şu enflasyon olduğu durumda en az 25 bin lira olması lazım. İyi bir hayat şartları altına geçinmek istiyorsak, Avrupa'daki emekli gibi geçirmek istiyorsak en az 40 bin lira olması lazım. Yurt içinde seyahatlerini yapabilirsin çoluğunu çocuğunu besleyebilsin. İnsanca özgür gibi yaşayabilsin. Çift maaşta 20 -25 bin lira yeter diye düşünüyorum.''
"Emekli maaşı en az 20- 25 bin lira olması gerekir"
''12 bin bin 500 lira ile ev kirası mı vereceksin, yoksa alışveriş mi yapacaksın? Hiçbir şey yapamazsın. Emekli maaşı en az 20- 25 bin lira olması gerekir. Bizler eti kurbandan kurbana görüyoruz. Et pahalı zaten para da yetmiyor. Süt ürünleri çok pahalı. Üreticinin yemi pahalı. Hükümetin de denetimi yok. Her şeyde denetim yok. Herkes bildiği fiyata gidiyor. Arayan soran yok."
" 12 bin 500 lira alıyorum. Bugünkü ortamda yeter mi? En az 30 bin lira olması lazım emekli maaşı. Kasaba nasıl gidiyorsun. Gidilecek durum var mı? Ortalık çok pahalı. Peynir denilince çarşıdan alıyorum. Parça parça pazardan alıyorum."
"Yevmiyecilik yapıyorum"
"Yevmiyecilik yapıyorum. Sen memnun musun bu hayattan? Ben memnun değilim. Memnun olan varsa bilmiyorum. Pazara çıkıyoruz ne yapacaksın çocuklar var. Az çok bir şeyler alıp geliyoruz. Ne yedireceksin çocuklara. Okuyan bir torun var. Bu çocuk yemek yiyecek ki gelişsin. İyi kötü pazara gidiyoruz halimize kadar alıyoruz. Bizler Kurban Bayramını dört gözle bekliyoruz. Borç dert bir kurban alıyoruz, kesip onu da bir sene yemeye çalışıyoruz. Süt pahalı, yonca pahalı, yem pahalı, mecburen peynir de pahalı oluyor. Bunu üretirken mazot pahalı, elektrik pahalı. Süt aslında 13 liraya pahalı değil. Sütün girdileri yem ucuz olsa, mazot ucuz olsa, elektrik ucuz olsa o zaman 13 lira iyi. Ama senin aldığın 10 lira sattığım 5 lira satacak başka bir yer de yok sütü. Benim oğlan asgari ücretle çalışıyor. Benim evimde duruyor para zor yetiyor. Ben asgari ücretin 30 bin lira olmasını istemiyorum. Fiyatlar yeter ki yerinde dursun. Asgari ücret 30 bin lira oldu her şey iki katına çıktı. Asgari ücret 15 lira olsun ama girdiler ucuz olsun."
"O TÜİK yanlış açıklıyor, inandırıcı değil"
"Zor zahmet geçiniyoruz, kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz. Biz etimizi artık burada Ege etten alıyoruz belediyenin. Emeklilere de belediye başkanı yüzde 20 indirim yaptı. Peynirleri ucuzlarından alıyoruz. 350- 400 lira olandan değil. 150 liralık 200 liralık peynirden alıyoruz. Geçim şartları artık yüzde 200 her şeye zam. O TÜİK yanlış açıklıyor. İnandırıcı değil. Gelsinler bizim içimize yaşasınlar bir de onlara o zaman gösterelim. Geçtiğimiz gün uzun İzmir biberini sordum 200 lira dedi. 200 liraya ben nasıl biber alıp yerim. Kendileri güllük gülistanlık yiyip içip keyfim gel. Emekliye geldi mi yok. Emekliyi ölsünler diye bakıyorlar. Biz Egeli olduğumuz için doğayı seviyoruz. Onun için biz biraz daha uzun yaşayacağız. Bize hep ölecekler diye bakmasınlar. Biz otla çöple yine idare ederiz. Emekli maaşı şu günün şartlarında en az 25 bin lira olsun ki şöyle bir alacağını alabilirsin. Üç kuruş parayı çoluğu çocuğu torunu geldiği zaman harçlık olarak verebilsin. Bayramlarda bizim yaşımızdaki kişiler, torunlarım gelecek bizden harçlık isteyecek diye, utancından yerin dibine saklanıyorlar. Geldiklerini istemiyor adamlar. Bu hükümet değişmediği müddetçe bu ortam olmaz. Yaptıkları politikalar yanlış ben onu görüyorum. Düzgün yaptıkları yerler de var. Hepsini kötülemeyelim. Ama öbür türlü daha kötü."