Reklam
Haber: Oktay YILDIRIM - Kamera: Mehmet ÇALPAR(İSTANBUL) “Her Çocuğun Hakkı: Sağlıklı Beslenme ve Temiz Suya Erişim” panelinde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş: “Kendi keyifleri için bütçe bulanlar bol miktarda uçağa, saraya, külliyeye sahip olanlar çocuklar için ne hikmetse bu bütçeleri ayıramıyorlar bulamıyorlar. Çocuklarımız eğitimden kopuyor. Maddi yetersizlikler, okullarımızın nitelik eksikliği iktidarın geleceksizleştirme politikaları, zorunlu eğitim kapsamında olan ama okulda olmayan 611 bin 612 çocuğumuz var. Ama Milli Eğitim Bakanı'nın böyle bir derdi yok. Onun derdi günü acaba ülkece Abdülhamit dönemine ışınlanabilir miyiz? Bütün derdi bu. Bütün bilimsel çalışması bu yöndedir. Ben de diyorum ki, keşke bir uzay gemisi ya da zaman makinesi bulsalar hepsi birden gitseler. İşleri, güçleri, reisleriyle beraber geçmişe öykünmek.”“Her Çocuğun Hakkı: Sağlıklı Beslenme ve Temiz Suya Erişim” paneline CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Nuri Aslan, Beylikdüzü Belediyesi Başkanvekili Önder Serkan Çebi, Beyoğlu Belediyesi Başkanvekili Sefer Karamehmetoğlu katıldı. Panelistler ise Veli-Der Genel Başkanı Ömer Yılmaz, Araştırmacı- Yazar Menekşe Tokyay, ERG’den Kayıhan Kesbiç, Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo ve Uzman Diyetisyen Dicle Dilan Salman oldu.Panelin açılış konuşmasını CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş yaptı.“20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’ne kadar; Her Çocuğun Hakkı diyerek, birincisini burada, Her Çocuğun Hakkı: Sağlıklı Beslenme ve Temiz Suya Erişim başlığında yaptığımız etkinlik dizisini her hafta perşembe günü, farklı başlıklarda, farklı şehirlerde gerçekleştireceğiz” diyen Özçağdaş şunları söyledi:“Bahçesi bile olmayan okullarda okuyorlar”“Bugün 16 Ekim Dünya Gıda Günü, ülkemizde 0-18 yaş arası 21 milyon 817 bin 61 çocuk bulunuyor. Bunların 16,7 milyonu 5 yaş ve üzeri. Çocuklarımız en temel haklarına ulaşmada maalesef büyük sıkıntılar yaşıyor. Örneğin, 2024 yılında maddi yetersizlikler nedeniyle günde en az bir kez taze sebze ve meyve tüketimi yapamayan hane halkı oranı yüzde 10; et, tavuk, balık tüketemeyenlerin oranı 23,1. Çocuklarımız, Güvenli bir yaşam hakkından mahrumlar, ihmal ve istismardan korunamıyor, yeterli beslenemiyor, barınamıyor, kendilerini özgürce ifade edemiyor ve seçim yapamıyor, kendilerini geliştirme hakkından, sağlık ve eğitim gibi temel haklarından nitelikli faydalanamıyorlar. Oyun oynama hakları bile ellerinden alınmış durumda, çünkü bahçesi bile olmayan okullarda okuyorlar.“MEB 2025 Bütçesi, 1.4 trilyon lira”Öğrenci başına bin 500 lira okul bütçesi verirsek maliyeti 23,7 milyar lira eder ve bu MEB Bütçesinin sadece yüzde 1,64'ü. 59 bin okulumuza, güvenlik görevlisi koymanın maliyeti yıllık 32 milyar ve bu da MEB bütçesinin yüzde 2,2’si ediyor. 14,5 milyon öğrencimiz (pansiyon/taşıma hariç) için bir öğün sıcak yemek vermenin maliyeti ise 190 milyar lira. Bu da MEB Bütçesinin sadece 9,85'ine; GSYH'nin yüzde 0,30'una, merkezi yönetim bütçesinin yüzde 1,29'una denk gelmektedir.“Kendi keyifleri için bütçe bulanlar, çocuklarımız için bu bütçeleri ayıramıyor”Çocuklarımız eğitimden kopuyor. Maddi yetersizlik, okullarımızın nitelik eksikliği ve iktidarın geleceksizleştirme politikaları ile zorunlu eğitim kapsamında olan ama okulda olmayan, 611 bin 612 çocuğumuz var. Bunların 77 bin 400’ü 6-9 yaş arasında. 93 bin 362’si 10-13 yaş arasında ve 440 bin 850’si 14-17 yaş aralığında."Okullaşma oranları düşmeye devam ediyor”Ne eğitimde ne istihdamda olan, 4 milyon 676 bin gencimiz var. Güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocukların karıştığı olay sayısı bir önceki yıla göre yüzde 9,8 oranında artarak 2024 yılında, 612 bin 651 oldu. Maalesef çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğinin çalındığı bir düzende bulunuyoruz.“İşleri, güçleri, reisleriyle beraber geçmişe öykünmek” İktidar, kendi yandaş şirketlerinden 2025 yılında yılın da 701 milyar lira vergi almamaya karar verdi. Bakın 701 milyar lira vergiyi sadece belli başlı yandaş şirketlerden, beşli çetelerinden almamaya karar veren bir iktidar var, onun üçte biri kadar parayı bu önemli işler için harcamamayı tercih ediyor. Dolayısıyla her şey siyasi bir tercih. İşte biz bugün bu siyasi tercihler ve onların sonuçlarını Mümkün olan çözüm önerilerini buradaki çok kıymetli uzmanlarla beraber konuşacağız. Kendi keyifleri için bütçe bulanlar bol miktarda uçağa, saraya, külliyeye sahip olanlar çocuklar için ne hikmetse bu bütçeleri ayıramıyorlar bulamıyorlar. Çocuklarımız eğitimden kopuyor. Maddi yetersizlikler, okullarımızın nitelik eksikliği iktidarın geleceksizleştirme politikaları, zorunlu eğitim kapsamında olan ama okulda olmayan 611 bin 612 çocuğumuz var. Ama Milli Eğitim Bakanı'nın böyle bir derdi yok. Onun derdi günü acaba ülkece Abdülhamit dönemine ışınlanabilir miyiz? Bütün derdi bu. Bütün bilimsel çalışması bu yöndedir. Ben de diyorum ki keşke bir uzay gemisi ya da zaman makinesi bulsalar hepsi birden gitseler. 611 bin çocuk nerede soran yok. Ben Milli Eğitim Bakanı olsam 611 bin kişi ortada olmasa ya seferberlik ikna ederim. Nerede bu çocuklar yani? Böyle bir dertleri yok. İşleri, güçleri, reisleriyle beraber geçmişe öykünmek”"Dünyada biliyoruz ki üç çocuktan bir tanesi beslenme yetersizliği ve yoksulluk yaşıyor ve dokuz çocuktan bir tanesi de aç, açlık sınırında""Bugün buradayız ve aslında çok istemediğimiz, çok sevimsiz bir konuyu konuşuyoruz bu da çocuk yoksulluğu ve açlık ve gelişme geriliği temiz suya, güvenli gıdaya erişememe" diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz ise panelde özetle şunları söyledi:"Bugün buradayız ve aslında çok istemediğimiz, çok sevimsiz bir konuyu konuşuyoruz bu da çocuk yoksulluğu ve açlık ve gelişme geriliği temiz suya, güvenli gıdaya erişememe. Bizim verdiğimiz hizmet, normalde hizmet değil. Ya da şu anda bulunduğumuz konjonktür, demokratik, normal bir süreç değil ve baskıcı bir yönetim altında bir diktatöryal bir yönetim altında hem halkımıza hizmet çalışıyoruz belediyelerimizle, örgütümüzle hem de bir demokrasi mücadelesi veriyoruz. Şu anda Mehmet Murat Çalık başkanımız sağlık sorunlarına rağmen cezaevinde ve yol arkadaşlarımız var yine sağlık sorunlarına rağmen cezaevindeler. Bu demokrasi mücadele Türkiye'de adalet mücadelesini hep birlikte yükselteceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak da yılmaz bir şekilde hiçbir şekilde taviz vermeden buna devam ediyoruz hep birlikte. Evet yoksulluk dedik, çocuk yoksulluğu dedik. Dünyada biliyoruz ki üç çocuktan bir tanesi beslenme yetersizliği ve yoksulluk yaşıyor ve dokuz çocuktan bir tanesi de aç, açlık sınırında."Türkiye'deki verilere baktığımızda da 2018 yılında yüzde 12 olarak bodurluk görülmüş"Maalesef Türkiye'de de durum çok parlak değil. Dört çocuğumuzdan bir tanesi yoksulluk gıda dahil, yoksulluk içinde yaşamak zorunda. Ve beş çocuktan bir tanesi de çalışmak zorunda. Tüm bunlara baktığımızda bu kadar ağır yoksulluğun yaşandığı eşitsizliklerin yaşandığı ve açlığın yaşandığı bir ülkede sağlık dediğimiz zaman sağlıklı beslenme olarak baktığımız zaman çocuklarda karşılaştığımız en önemli sorunlardan bir tanesi bodurluk. Burada bodurluk derken bunun neye göre bodurluk diyoruz? Gelişme geriliğiyle birlikte olan bodurluk ve Obezite. Dünyada yapılan araştırmalarda Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre beş çocuktan bir tanesinde bodurluk tespit edilmiş. Türkiye'deki verilere baktığımızda da 2018 yılında yüzde 12 olarak bodurluk görülmüş. Tüm toplum bazında yapılmış veriler yok. Manisa'da yapılan bir araştırma var çok önemli. Burada yoksulluğun gıdaya güvenli gıdaya ulaşamamanız sonucunda çocuklarda yüzde 15 bodurluk tespit edilmiş ve bunun yanı sıra yüzde sekizi civarında da fazla kiloluluk ve obezite var."Anne karnında başlayan bir yoksulluk göstergesi"Annelerine baktığımız zaman aynı çocukların anneleri bu çocuklar ilk beş yaş içindeki çocuklar yüzde 63’nün obez ve kilolu olduğunu görüyoruz. Bu da bize yoksulluğun sadece bodurlukla değil aynı zamanda çift yönlü olarak obeziteyle de birlikte karşımıza çıktığını gösteriyor. Nedir bu bodurluğun, tüm bu çocuklardaki gelişme geriliği nedeni? Anne karnında başlayan bir yoksulluk göstergesi. Gebe kadının yeterli gıdaya ulaşamaması yeterli sağlık hizmet ulaşamaması, demir eksikliği gibi sağlık sorunlarının bulunması ya da obezite gibi sorunların bulunması çocukların da ilerideki yaşantılarını etkiliyor. Bu bodurlukla karşımıza gelen bu yoksulluk düzeyi, yoksulluk durumu sadece çocukların o anki durumunu değil tüm gelişimini etkiliyor""Bu ülkedeki hiçbir evladımızın beslenme saati projesine ihtiyaç kalmayacağı günleri birlikte inşa edeceğiz"CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz'dan sonra Beylikdüzü Belediye Başkanvekili Av. Önder Serkan Çebi söz alarak tutuklu belediye başkanı Mehmet Murat Çalık'ın 'Gözbebeğim' dediği 'beslenme saati uygulaması'ndan bahsetti. Çebi şunları söyledi:"Beylikdüzü'nün seçilmiş belediye başkanımız Mehmet Murat Çalık'ın “Bir çocuğun kaderi yoksulluk olamaz” diyerek bizzat hayata geçirdiği ve dört yılını geride bıraktığımız beslenme saati uygulamamızdan bahsetmek için buradayım. Gönül isterdi ki Sayın Başkanımız burada kendisi göz bebeği olan projesi beslenme saat uygulamasını kendisi anlatsın kendisi sunsun ama maalesef haksız hukuksuz bir şekilde Silivri'de tutsak altında olduğu için bugün onun yerine ben bahsedeceğim. Beylikdüzü'nün çocukları için İstanbul'un çocukları için ve hatta Türkiye'nin çocukları için çok güzel bir geleceğe yine birlikte inşa edeceğiz. İnşallah bu ülkedeki hiçbir evladımızın beslenme saati projesine ihtiyaç kalmayacağı günleri birlikte inşa edeceğiz. 2021 yılında başladığımız beslenme saati uygulamamızın dördüncü yılını geride bıraktık. Çıkış hedefimiz ilköğretim çağındaki çocuklar arasında sağlıklı gıdaya erişim eşitsizliğini ortadan kaldırmak, bu eşitsizliğin yol açtığı, psikolojik baskı ve ayrımcılıkla mücadele etmekti. Beslenme saati uygulaması, her çocuğun eşit, sağlıklı ve onurlu bir yaşa hakkına sahip olduğu inancıyla hayata geçirilmiş kamusal bir projeydi."Çocuk yoksulluğundan hiçbir siyasi parti fayda sağlayamaz"Başkanımız, belediyeciliğin sadece altyapı, yol yapmak, asfalt dökmek, kaldırım yapmak olmadığını her fırsatta vurgulayarak onun cümlesiyle söylüyorum “Bizim ilçemizde yaşayan her çocuğun eşit ve adil bir yaşam sürmesidir. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Beylikdüzü hayal ediyoruz ve bu hayal için çalışıyoruz’ öngörüsüyle projenin temel felsefesini ortaya koymuştu. Projemizin temelinde yatan anlayış ise değil insanidir. Çocukların aç kalmasını önlemek siyasi bir mesele değil. insani bir sorumluluktur. Çocuk yoksulluğundan hiçbir siyasi parti fayda sağlayamaz. Ama tüm ülke mutlu çocuklardan kazançlı çıkar söylemiyle bu projeyi dört yıldır devam ettiriyoruz. Sayın Başkanımız bu uygulamayı hayata geçirirken bu denli karşılık bulacağını Türkiye'nin dört bir yanına yayılacağını inanın tahmin etmiyorduk demişti. Az önce de dediğim gibi inşallah Türkiye'nin dört bir yanına yayılan bu uygulama kısa sürede fırsat eşitliği sağlanarak tüm çocuklarımızın eşit beslenme şartlarına ulaştığı günler geldiği zaman Türkiye'nin dört bir yanına yayılmasıyla bahsettiğimiz projeler kısa sürede bitmiş olur”Beyoğlu Belediye Başkanvekili Sefer Karaahmetoğlu söz alarak, tutuklu Beyoğlu Belediye Başkanı Güney İnan'ın başlattığı "Okullarda Su Sebilleri" projesinden bahsetti: “Beyoğlu’muzda bulunan 33 devlet okulumuza 36 su sebili kurduk”“Beyoğlu tarihimizin tanığı ve medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir ilçe. İçinde muhteşem bir zenginliği barındırıyor. Beyoğlu dediğinizde herkesin aklına Beyoğlu’nun bu zenginliği geliyor. Ancak Beyoğlu yoksulluğun da en derin yaşandığı ilçelerden bir tanesi. Yaşanılan geçim sıkıntısı o kadar büyük ki ailelerimiz çocuklarının beslenme çantasını doldurmayı bırakın çocuklarına kantinden su almaları için harçlık bile veremiyor. Beyoğlu’nun arka sokaklarını, aşağı mahallerini bilenler bu yokluğa tanık olur. Beyoğlu’nun evladı İnan Güney’in ömrü de Beyoğlu’nun görülmeyen mahallerindeki komşuları ile geçti. Çocukların okulda aç kaldığına, kantinden su alamadığı için musluk suyundan su içmek zorunda kalan çocuklara tanık oldu. Bu yüzden göreve geldiğinde “Beyoğlu’nun iki yakasını eşitlemek için çalışacağız” demişti. Topraklarımız bu kadar bereketliyken çocuklarımızın yokluk içinde yaşamasına göz yummak bize yakışmaz dedik ve İnan Güney öncülüğünde çalışmalarımızı başlattık. Beyoğlu’muzda bulunan 33 devlet okulumuza 36 su sebili kurduk. Taktığımız su sebilleri sayesinde Beyoğlu’nda çocuklarımız ücretsiz ve temiz suya erişebiliyor.“Bu anlayışı ülkemizin tamamına yaymak istiyoruz”Su sebilleri projesini gerçekleştirirken İnan Başkanımız özellikle şu 3 temel unsuru benimsedi. Tasarruf, Hijyen ve Çevreci Yaklaşım. Artık Beyoğlu’nda çocuklarımız temel hakları olan suya eşit şekilde erişebiliyor. İstanbul’da Ekrem Başkanımızın öncülüğünde Beyoğlu’nda İnan Başkanımızın başlattığı halkçı belediyecilik uygulamaları ile komşularımızın yaralarına merhem olabilmek için çalışıyoruz. Çünkü halkçı belediyecilik demek; Kamunun kaynaklarını kamu yararına kullanmaktır. Çocukların eğitim, beslenme ve temiz su hakkını güvence altına almaktır. Halkçı belediyecilik demek herkesin nefes aldığı, vatandaşlarımızın ülkemize verdiği emekten hakkını alması demektir. Bu anlayışı ülkemizin tamamına yaymak istiyoruz.“Beyoğlu’ndan doğan su sebilleri projemiz pek çok ilçemizde hayata geçirildi”Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel bundan bir yıl önce Kasımpaşa Emekli Evimizi ziyaret ettiğinde, bir annemizin İnan Başkana su sebilleri için teşekkür etmesiyle öğrendiği su sebilleri projesinin yaygınlaşması için tüm belediyelerimize o gün talimat verdi. Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Gökan Zeybek de sürecin bizzat takipçisi oldu ve Beyoğlu’ndan doğan su sebilleri projemiz pek çok ilçemizde hayata geçirildi. Projemizin tüm Türkiye’ye yayılmasını sağlayan, ses olan başta Genel Başkanımız Özgür Özel olmak üzere tüm Cumhuriyet Halk Partisi ailemize teşekkür etmek isterim"Panele geçilmeden önce son konuşmayı İBB Başkanvekili Nuri Aslan yaptı. Aslan konuşmasında CHP'nin cumhurbaşkanğı adayı İBB'nin tutuklu belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'nun seçildikten sonra başlattığı projeleri anlattı. Aslan şunları söyledi: “Bugünkü değeriyle 42 milyar liranın üzerinde destek olduk”“Cumhuriyet Halk Partimizin çocuklar için hayata geçirdiği hizmetler de gönülle yapılandır. Ekrem Başkanımız 2019’da İstanbul’da göreve geldiğinde tam da bu anlayışla harekete geçti. “Evlatlarımızın yanında olacağız” dedi. Evlatlarımızın yanında olmak ailelerimizin yanında olmak demektir. Ekrem Başkanımızın öncülüğünde yaptıklarımızın bir bölümünü anlatmak isterim. “Süt, her çocuğun hakkıdır” diyerek çıktık yola. 2019’dan bugüne, İstanbul’un dört bir yanında çocuklarımıza 45 milyon 413 bin 12 litre Halk Süt ulaştırdık. Sağlıklı beslenme her çocuğun hakkı dedik; 2023–2024 eğitim döneminde 1 milyon 645 bin 550 okul beslenme paketini evlatlarımıza ulaştırdık. Şimdi o beslenme paketleri Okul Beslenme Desteği Kartına dönüşüyor. 15 bin çocuğumuz bu kartla istedikleri besinleri alabilecek, annelerimiz gönül rahatlığıyla çocuklarını okula gönderecek. 2019’dan bu yana, 18 farklı hizmetimizle öğrencilerimize bugünkü değeriyle 42 milyar liranın üzerinde destek olduk.“10 bin üniversite öğrencisine 5.000 TL olmak üzere, toplamda 100 milyon lira kıyafet desteği sağlıyoruz”Sadece bu yıl, eğitim alanındaki toplam destek miktarımız 8 milyar 600 milyon liraya ulaştı. Bugüne kadar gençlerimize, bugünkü değeriyle 5 milyar 800 milyon lira destek verdik. Bu yıl, destek miktarımızı 15.000 TL’den 20.000 TL’ye yükselttik. 2025–2026 eğitim döneminde 100 bin öğrenciye 20.000 TL, toplamda 2 milyar lira eğitim desteği sunuyoruz. Ayrıca, desteğe başvuran ancak almaya hak kazanamayan 22 bin 645 öğrenciye, aylık Ulaşım Desteği tutarına denk gelen sosyal destek sağladık. Bu dönem de 20 bin öğrenciye Ulaşım Desteği vereceğiz. Şehit çocuklarıyla birlikte, yetim, öksüz ve engelli ilköğretim ve lise öğrencilerimize “Sen Oku Diye” Eğitim Desteği, ilkokula yeni başlayan kız çocuklarımıza “Kızlar Okusun Diye” desteği, ve tüm çocuklarımıza “Eğitim Seti Desteği” kapsamında kırtasiye desteğimizi bu yıl da sürdüreceğiz. Bu dönem, bir ilki daha gerçekleştiriyor; öğrencilerimize Kıyafet Desteği veriyoruz. 20 bin ortaöğretim öğrencisine 2.500 TL, 10 bin üniversite öğrencisine 5.000 TL olmak üzere, toplamda 100 milyon lira kıyafet desteği sağlıyoruz.“2025–2026 eğitim döneminde ise 3.000 öğrenciye daha burs vereceğiz”İstanbul genelinde başvuran okullarımıza, Temiz Okul Ekibimizle temizlik desteği vermeyi sürdürüyoruz. Geçtiğimiz yıl başlattığımız bu hizmetle, 2 milyondan fazla öğrencinin eğitim gördüğü yaklaşık 2.500 okula temizlik desteği sağladık. Ve elbette kreşlerimiz ve yurtlarımız...2019’dan önce İstanbul’da ne bir kreş vardı ne de bir yurt. Bugün, kentimizin dört bir yanında 127 kreşimiz ve 16 öğrenci yurdumuz hizmet veriyor. Bu dönem kreşlerimizde 12.367 çocuğumuz eğitim alacak. Aileleri, İstanbul ortalaması 25 bin TL olan kreş ücreti yerine yalnızca 5 bin TL ödeyerek, bu yıl 3 milyar lirayı aşkın tasarruf edecek. 2019’dan bugüne, Yuvamız İstanbul kreşlerinde hizmet alan ailelerin toplam tasarrufu yaklaşık 8 milyar lirayı buldu. Aynı şekilde, 2019–2025 yılları arasında yurtlarımızda kalan öğrencilerimizin aileleri toplamda 4,5 milyar TL tasarruf ettiler. İstanbul ortalaması 40 bin TL olan yurt ücreti yerine 2.850 TL ödeyerek yalnızca bu yıl 2,3 milyar TL tasarruf sağladılar. Son olarak, İstanbul Vakfı’nın “Büyüt Hayallerini” projesi ile kız öğrencilerimizin yanında olmayı sürdürüyoruz. 2021 yılında 7.300 öğrenciye burs verdik; 2025–2026 eğitim döneminde ise 3.000 öğrenciye daha burs vereceğiz.“Cumhuriyet’in fırsat eşitliğini ömrümüz boyunca korumak zorundayız”Saydıklarımın hiçbiri lütuf değil elbette. Biz bunları yapmaya, halkımızın parasını halkımıza harcamaya mecburuz. Cumhuriyet’in fırsat eşitliğini ömrümüz boyunca korumak zorundayız. Sivas’ın bir köyünde doğmuş Nuri Aslan şu an karşınızda bir sonraki Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’nun vekili olarak duruyorsa bu Cumhuriyet’in fırsat eşitliği sayesindedir. Evlatlarımıza yaptığımız tüm hizmetler bizim boynumuzun borcudur. Hani güneş ışığı şifadır derler ya. Mehmet Murat Çalıklar, Ekrem İmamoğlu'lar bunlar güneş ışıkları. Bunların yönetmedikleri şehirler sahipsiz. Hem Ekrem Başkanımız hem Mehmet Murat Çalık başkanımız 2019’dan itibaren Cumhuriyetin geleceğine sahip çıkan, Atatürk'ün yolunda yürüyen arkadaşlar olarak harekete geçtiler. Evlatlarımızın yanında oldular ve biz onların bıraktığı yerden mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Reklam
Reklam
Reklam
Reklam












