(ELAZIĞ) - Elazığ'da son 7-8 aylık süreçte kadına şiddet olaylarında artış yaşandığını söyleyen Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Derneği Başkanı Gülnar Karagöl, "Şiddet konusunda caydırıcılığı olan cezalar olması lazım. Ağır cezalar olması lazım. Şu anda sadece sosyal medyadan söylemekle olmuyor, bizlerin basın açıklamasıyla da olmuyor. Olan canlara oluyor" dedi.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Derneği Başkanı Gülnar Karagöl, Elazığ'da son 7-8 aylık süreçte kadına şiddet olaylarında artış yaşandığını söyledi. Karagöl, şöyle konuştu:
"Bir şeyleri dayanışma halinde değiştireceğimize inandığımız için eğitimler veriyoruz''
"Şiddetin her türüne karşıyız. Kadını, erkeği, çocuğu ayırmadan. Elazığ'da son zamanlarda çok sayıda kadın cinayeti oldu. Şiddet olayları arttı. Ama biz elimizden geldiğince kadın, erkek bir şeyleri dayanışma halinde değiştireceğimize inandığımız için bu konuda çalışmalar yapıyoruz, eğitimler veriyoruz. Kadınlarımıza fiziksel korunmayı öğretiyoruz, kendilerini savunmayı öğretiyoruz. Aynı zamanda dezavantajlı ailelere gidiyoruz. Dezavantajlı mahallelere gidip oradaki kadınlarımıza maddi anlamda destekler veriyoruz. O ailedeki çocukları alıp spora yönlendiriyoruz. Boş alanlarını nasıl aktif kullanabileceklerini öğretmeye çalışıyoruz. Gezi turlarımız oluyor. Şiddet mağduru kadınlarımızı götürüyoruz. Psikolojik ve hukuksal anlamda destekler veriyoruz. Ama şu şekilde yapmaya çalışıyoruz; kadınlarımızın daha çok eğitim altında bilinçlendirip aile kavramıyla da bütünleştirip hayatlarına dokunmak istiyoruz. Şu an 'Kadınlarımızın Melodisi' projemiz var Kadına Şiddetle Mücadele Derneği çatısı altında. İçişleri Bakanlığı tarafından onaylanmış, belediyemizin de paydaş olduğu Kadınlarımızın Melodisi programı tam buna uygun. Burada kadınlarımızla beraber eğitimler alıyoruz. Eğitimler alırken de gezerken öğreniyoruz şeklinde yapıyoruz. Yani kadınlarımızı bir odaya koyup da 'evet bu gün psikolog sizinle görüşecek' demiyoruz. Bunları da yapıyoruz ama eğitimlerin sonunda kadınlarımızı istedikleri ilçelere götürüp orada gezi turlarımızı, sosyal aktivitelerimizi yapıyoruz. Eğlenirken de psikologlarımızla, avukatlarımızla öğreniyoruz."
"Şiddetin yelpazesi çok geniş"
Şiddetin sadece fiziksel değil bir çok şekilde yapıldığını da ifade eden Gülnar Karagöl, ekonomik krizin şiddet olaylarını artırdığının da altını çizerek şunları söyledi:
"Şiddetin yelpazesi çok geniş. Psikolojik, fiziksel, cinsel.. Her türlü şiddete uğramış kadınlarımız da var, erkeklerimiz de var. Biz bu kadınlara neler yapabiliriz, nasıl farkındalıklar yaratabiliriz, nasıl onlara dokunabiliriz diye böyle bir çalışma yaptık. İnşallah Elazığ'a faydalı bir şeyler yapabiliriz de hayatlarına dokunabiliriz. Aslında şiddet her zaman vardı. Kadınlarımız artık bilinçli ve sesini çıkartıyor. O nedenle gün yüzüne çıkıyor. Çocuklara olan şiddet de var. Ama aile ve çevre bilinçsizdi. Artık sesimizi çıkartabildiğimiz için bunları gün yüzüne çıkartabiliyoruz. Bilinçli kadınlarımız da bu konularda sessiz kalmıyor. Biz de bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Kimse susmasın, 'biz buradayız' diyoruz. Onların haklarını, psikolojik anlamda, hukuksal anlamda destek veriyoruz artık bilinçli olan hiç bir kadın susmuyor. Bu yüzden de daha fazlaymış gibi görünüyor. Şöyle bir gerçek var. Kötü bir ekonomik süreçteyiz. Bu aile içi sorunlara yol açıyor ama bugünler de geçecek. Devletimiz her anlamda destek olmaya çalışıyor bizler de elimizden geldiğince o ailelere yardım etmeye çalışıyoruz."
"Akademik eğitimden önce o çocuğun manevi ve ahlaki doyumunu yapmalıyız''
Kadına şiddetin azaltılmasında küçük yaştan itibaren eğitimin önemli olduğuna da vurgu yapan Karagöl, çocuğa sadece akademik eğitim vermenin yeterli olmadığını söyledi. Bu konuda aile ve öğretmenlere büyük görevler düştüğünü ifade eden Karagöl, cezaların da caydırıcı olması gerektiğini belirterek şöyle dedi:
''İlk eğitim çocuğun sofraya oturuşundan başlar. Sofraya oturduğunda ilk başta ahlaki değerlerimiz, manevi değerlerimizi vermeliyiz o çocuğa. Büyüklere nasıl davranılması gerektiğini, kadına nasıl davranılması gerektiğini, insana, hayvana... O çocuk o bilinci almalı ki ileriki hayatında bu okulda da çevresinde de toplumda da sokakta da bunları yayabilsin, aktarabilsin. Hayatında önüne çıkacak sorunlarda bu bilinçte olsun. Ailenin en önemli görevlerinden biri vatana, millete hayırlı evlat yetiştirmek. Biz anne babalar olarak ahlaki ve manevi değerleri o çocuklara aktarmalıyız. Okula gelirsek sistemimiz akademik yönü güçlü bir sistem. Ama akademiden önce o çocuğun manevi ve ahlaki doyumunu yapmalıyız.
Şiddet konusunda caydırıcılığı olan cezalar olması lazım. Ağır cezalar olması lazım. Şu anda gördüğümüz, görülenler karşısında sadece sosyal medyadan söylemekle olmuyor, bizlerin basın açıklamasıyla da olmuyor. Olan canlara oluyor. Cezaların caydırıcılığının olması lazım ki insanlar üzerinde etkisi olsun. biz her zaman söylüyoruz. İdam da gelsin, en ağır cezalar da verilsin.''
"Elazığ'da çok fazla kadına yönelik şiddet var''
Elazığ'da kadına şiddet olaylarında artış olduğuna dikkat çeken Karagöl, sözlerine şu şekilde devam etti:
''Kadına şiddet artıyor. Kadınlarımız da sesini çıkardığı için artıyormuş gibi de görünüyor. Belki daha önceden de çok vardı. Ama kadınlarımız seslerini çıkartmıyorlardı. Son 7-8 ayda Elazığ'da çok fazla kadına yönelik şiddet var. Son 6-7 ayda 6 kadın cinayeti oldu. Şiddet gören kadına devlet sahip çıkıyor. Hukuksal anlamda avukatını da veriyor, konuk evleri de var. Şiddet önleme merkezleri de var. Uzaklaştırma kararı da aldırabiliyorlar. Devlet sahip çıkıyor. Bu kadınlara iş imkanı da sağlanıyor. O yüzden kadınlar korkmasın. Sessiz kalmasın. Devletine güvensin, sığınsın. Çünkü devlet kol kanat geriyor. Bu konuda çok kadınımız bilinçsiz. Devletimizin şiddet mağduru kadınlarımıza açık kapıları var. bu konuda da bilinçlenmeleri gerekiyor."
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan, kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddet, taciz gibi kötü eylemleri engellemek adına kullanıcılara sunduğu KADES'in (Kadın Destek Programı) yaygın şekilde kullanılması gerektiğini ifade eden Karagöl, "Bir de KADES Programını bilmeyen çok kadınımız var. Gelen kadınlarımıza KADES programını telefonlarına indiriyoruz. KADES programını tuşladıkları zaman onların direkt yanına polis geleceğini, jandarma geleceğini bilmeleri lazım. Bu program şiddet mağduru kadınların telefonlarında olmalı" dedi.