Reklam
Haber: Buse ÖZBEY(ANKARA) - Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Yazıcık beldesinde açılması planlanan bentonit madeni sahasına ilişkin tartışmalar devam ederken, Yazıcık Belediyesi tarafından hazırlatılan bilimsel rapor, bölgenin aktif fay hattı üzerinde bulunduğunu ve maden faaliyetlerinin hem yeraltı su kaynaklarını hem de yerleşim alanlarını tehlikeye atabileceğini ortaya koydu.Tokat’ın Niksar ilçesi Yazıcık beldesi sınırları içinde işletilmek istenen bentonit ocağına verilen maden işletme ruhsatına karşı açılan davalar ve çevre halkının tepkileri devam ediyor.Yazıcık Belediyesi tarafından, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fikret Koçbulut’a “Maden Sahasının Jeolojik, Aktif Tektonik, Depremsellik, Hidrojeolojik, Çevresel Etkiler Açısından Değerlendirme Raporu” hazırlatıldı.Raporda, Yazıcık’ın 1996 tarihli deprem bölgeleri haritasında 1. derece deprem bölgesi içinde yer aldığı belirtilerek, “Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde tarihsel ve aletsel dönemde yıkıcı depremler meydana gelmiştir. Maden sahası ve çevresi bu fay sisteminin etkisi altındadır” tespiti yapıldı.Heyelan tetiklenebilirRaporda, arazi gözlemleri sonucunda, ruhsat alanı ve yakın çevresinde heyelan oluşumlarının meydana geldiğinin altı çizilerek, bölgenin doğal jeodinamik süreçler açısından aktif olduğu; kazı, patlatma gibimüdahalelerinin mevcut dengesizliği tetikleyerek heyelan riskini artırabileceği vurgulandı.Konuya ilişkin gerekli mühendislik ve ve çevresel önlemlerin alınması gerektiğinin altı çizilen raporda, "detaylı jeoteknik etütlerin yapılması ve zemin taşıma kapasitesinin belirlenmesi, yüzeysel su akışının kontrol altına alınması için etkin drenaj sistemlerinin kurulması, şev tasarımlarının stabilite analizlerine dayalı olarak optimize edilmesi, heyelan riski taşıyan alanların haritalanarak risk zonlarının belirlenmesi, faaliyetlerin, jeolojik ve hidrojeolojik veriler ışığında yönlendirilmesi" gerektiği sıralandı. "Yerleşim yerlerinde kaymaya bağlı riskler oluşturur"Yapılacak işlemlerle, bölgedeki doğal durumun ve ekolojik çevrenin bozulacağı da aktarılan raporda, madencilik faaliyetlerinin çevresel ve mühendislik açısından riskleri de içerdiği, bunun da işletme güvenliği ve çevresel sürdürülebilirlik açısından kritik öneme sahip olduğu ifade edildi. Ayrca, alanda yapılan gözlemler sonucunda bölgedeki yerleşim yerlerinde kaymaya bağlı riskler oluşturacağı bilgisine yer verildi.Raporda, ruhsat alanı içindeki yüzeysel su varlıkları ve hidrolojik dinamiklere ilişkin yapılan değerlendirmenin ardından su varlıklarının korunması, drenaj sistemlerinin doğru tasarlanması ve suyun yönlendirilmesinin heyelan riski ve erozyon kontrolü açısından önem arz atmesi nedeniyle kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiği vurgulandı, konuya ilişkin önlemlerin alınması gerektiği belirtilerek, bölgedeki sulak alanların da yapılacak arazi faaliyetlerinden etkileneceği de aktarıldı."Maden sahası, jeolojik, tektonik, depremsellik ve hidrojeolojik açıdan karmaşık bir yapıya sahip"Prof. Dr. Fikret Koçbulut, raporda şu sonuca vardı:“Maden (ruhsat) sahası jeolojik, tektonik, depremsellik ve hidrojeolojik açıdan karmaşık bir yapıya sahiptir. Madencilik faaliyetleri sonucunda, bölgenin son derece önemli depremsellik durumu da gözönünde bulundurularak, mevcut heyelanların harekete geçmesi, yeni heyelan oluşumları, yüzeysel su varlıkları ve hidrolojik dinamikler, yeraltı su yollarının ve sulak alanların olumsuz etkilenmesi, olumsuz çevresel etkilerin oluşması sözkonusudur. Bu sebepler nedeniyle açılacak olan maden sahasının Yazıcık Beldesi ve çevresinde son derece önemli sorunlar oluşturacağı kanaatindeyim.”
Reklam
Reklam
Reklam












