(TBMM) - CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi'nin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu'nda; "AKP dönemi Milli Eğitim bakanlarının arasındaki ilişkiler bütünü kendi arasında bir tutarlılık sergiliyor. Her bir Milli Eğitim Bakanı bir öncekinden çok daha kötü bir aktör olarak görev süresini tamamlıyor. Yani bu dönem itibarıyla kendisinden önceki bakanlarla karşılaştırıldığında en başarısız, en niteliksiz, en birikimsiz, en bilgisiz Milli Eğitim Bakanı’yla karşı karşıyayız. Bence bu zatla bir an önce yollarınızı ayırın, bu ayrılık iyi gelecek" dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi’nin 2. bölümü üzerindeki görüşmeler devam ediyor. Teklifin 23, 24 ve 25. maddeleri kabul edildi.
"Bakanın akademik itibarı yok"
CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, görüşmeler sırasında söz alarak şunları söyledi:
"AKP dönemi Milli Eğitim Bakanlarının arasındaki ilişkiler bütünü kendi arasında bir tutarlılık sergiliyor. Her bir Milli Eğitim Bakanı bir öncekinden çok daha kötü bir aktör olarak görev süresini tamamlıyor. Yani bu dönem itibarıyla kendisinden önceki bakanlarla karşılaştırıldığında en başarısız, en niteliksiz, en birikimsiz, en bilgisiz Milli Eğitim Bakanı’yla karşı karşıyayız. Çocuklarımız için yazık, öğretmenlerimiz için yazık, velilerimiz için yazık, bu güzel ülkemiz için yazık. Ama inanın sizin için de yazık. Sizin ideallerinize uygun bir gençliğin yaratılmasının da önündeki en büyük engel bu liyakatsiz ama kibirli, birikimsiz ama şımarık bakan. Bakanınızın profesörlük ünvanını nasıl aldığına ilişkin tartışmalara girmiyorum ama şunu da vurgulamak istiyorum; bu ülkede iyi kötü bir üniversitede rektörlük yapmış bir şahsın atıf almış doğru düzgün eseri, çalışması yok. Uluslararası saygınlığı olan dergilerde yayınlanmış tek bir makalesi yok. Basılmış kitaplar içerisinde dikkate alınabilir tek bir cümlesi yok. Yani özetle akademik itibarı yok. Bence bu zatla bir an önce yollarınızı ayırın, bu ayrılık iyi gelecek."
"Cebinde dolmuş parası olmayan öğretmen bu ülkeyi nasıl geleceğe taşıyabilir?"
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan ise 23. maddeye ilişkin şunları söyledi:
"Madde başarılı olan eğitimcilerin üstün başarı, başarı belgesi alması ve ödül verilmesine yönelik. Komik bir madde olduğunu belirtmeliyim. Bunu okuyan öğretmenler muhtemelen diyorlar ki; 'siz bize yeterli maaş verin, başka bir şey istemiyoruz'. Bu ülkede kölelikten bile daha kötü şartlarda çalışma hayatını sürdüren ücretli öğretmenler muhtemelen iç geçiriyorlar. Yine öğretmenler diyorlar ki, 'siz bizi işten atmayın yeter'. Çocuğun en çok sözünü dinlediği kişi öğretmenidir. Siz bir çocuğu yetiştirdiniz, en güvenli kurum olarak devlete veriyorsunuz devlette kendi adına ücretli öğretmene çocuğunuzu teslim ediyor. Canının derdinde olan, cebinde dolmuş parası olmayan, ay sonu kirayı nasıl ödeyeceğim diyen bir öğretmen bu ülkeyi nasıl geleceğe taşıyabilir?"
"İdeolojisine uygun olmayan öğretmenler açısından sorun olacak"
CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ise 24. maddeye ilişkin yaptığı konuşmada, "Bu maddede disiplin hükümleri düzenleniyor. Eğer devlet memuru olarak çalışanlara ilişkin 657 sayılı kanun dışında bir disiplin hükmü belirlenecekse o zaman bunun çok açık olarak belirlenmesi gerekir. Aksi halde uygulamada bazı sorunlara yol açabilir. Burada öğretmenleri bir ölçüde sindirmeye yönelik düzenlemeler var. Kanun teklifinde, 'öğretmenlik ile bağdaşmayacak şekilde öğrencilere olumsuz örnek teşkil edecek söz, davranış, hal ve harekette bulunanlara' diye bir düzenleme var. Öğretmenlik mesleği ile bağdaşmayacak denilen kavramın ne olduğunun ortaya konması gerekir. Eğer biz bunları açık olarak ortaya koymazsak, kendi ideolojisine uygun olmadığı değerlendirilen öğretmenler açısından bu bir sorun olacaktır" dedi.
"Üç aydır atama yapılmıyor"
CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, "Ara verilen üç aylık dönemde neler oldu onlara bakalım. 74 bin öğretmen eksiği belirlemiş bakanlık. Atama yok. Sayıştay 134 bin ihtiyaç görmüş, atama yok. Elinizde 20 bin öğretmenin mülakatı var, Danıştay bahanesiyle yine atama yok. Bu üç ayda okulları temizleyebildiniz mi? Hayır. Çocukları doyurabildiniz mi? Hayır. Öğretmenlerin geçimine katkıda bulunabildiniz mi? Hayır. Bu kadar başarısızlığın içinde bu kanunu tekrar dayatıyorsunuz. 25. madde öğretmenliğin sona ermesi yani disiplin maddesi. Sizce öğretmenliği sona erdirme yetkiniz var mı? Yapabileceğiniz tek şey görevden uzaklaştırmadır. Çünkü meslek diplomayla yapılır, sadece kamu eliyle de yapılmaz. Bu maddeleri belirliyorsunuz ancak öğrencilerimizi okul dışında koruyamıyorsunuz, asıl görevimiz bu iken. Uyuşturucu madde kullanımı çok erken yaşlara inmiş durumdadır" dedi.
"Öğretmenleri maddiyatını düzeltemez hale getirdiniz"
İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın ise "Öğretmenlik mesleğinin itibarı bir toplumun öğretmene ve gelecek nesillere verdiği değerle doğru orantılıdır. AKP iktidarı olarak öğretmenliğe hak ettiği itibarı göstermediniz. Düşük maaşlar, yetersiz sosyal haklar ve artan yaşam maliyeti gibi faktörler öğretmenlerimizi zor duruma düşürmüştür. Her gelen Milli Eğitim Bakanının kendi sistemini oturtmak istemesi de eğitimi deneme tahtasına çevirmiştir. Sayenizde Milli Eğitim Bakanlığı 8 bakan değiştirerek en çok bakan değiştiren kurum haline gelmiştir. Bu sayede hem öğrencileri hem de öğretmenlerimizi eğitimden soğutmuş oldunuz. Öğretmenlerimizi ekonomik anlamda geçinemez, pazarda huzurla gezinemez, hiçbir şekilde maddiyatını düzeltemez hale getirdiniz" dedi.
Görüşmeler 8 Ekim'de devam edecek
Genel Kurul, 8 Ekim saat 15.00'da yeniden açılmak üzere kapandı.