Remzi Çayır'dan iktidara: "Güç sizin elinizde diye kendi keyfi hukukunuzu bize evrensel hukuk diye dayatamazsınız. Bir gün düşersiniz"

(ANKARA) - Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Ülkeyi yönetenlere buradan sesleneceğim, kusura bakmasınlar. Şu an devran sizin devranınız, zaman sizin zamanınız, güç sizin elinizde diye kendi keyfi hukukunuzu bize evrensel hukuk diye dayatamazsınız. Bir gün düşersiniz. Bir gün mazlumların da oturduğu sandalyeye oturduğunuzda, seslendiğinizde sesi kimse duymaz” dedi.

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çayır, dün Silivri'deki duruşmada Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesine ilişkin şunları söyledi:

“Dün Sayın Ümit Özdağ’ın mahkemesine gittik. 142 gün sonra mahkemeye çıktı. Çoklu terör olaylarının iddianameleri 68-78 günde hazırlanırken, bir kişiyi suçlamışsınız ve delil toplamayı da gerektiren çok durum olmamasına rağmen 78 gün sonra iddianame hazırlayıp 142 gün sonra kendisini mahkemenin huzuruna çıkarmışsınız. Peki bu kadar yaşanmışlığın orta yerinde ara dönemlere şahitlik edip oranın mazlumu olmuş ve onların hepsini yaşamış bir insan olarak, ‘ne gördünüz, ne görmediniz, memleketin ahvali nedir, yargı ne durumdadır, mahkemeler nasıldır’ diye soracak olursanız, söyleyecek çok şey var, sükut etmeyeceğim, birilerinin bu ülkeye, bu vatan için, bu memleket için, insanlık için dış emperyal güçlere karşı verilen o savaş var ya... O ruhun ‘hukuk istiyorum, adalet istiyorum, insanca yaşamak istiyorum, ayrımcılığa tabi tutulmak istemiyorum, farklı düşünebilirim ama sizin düşmanınız değilim’ demek bu ülkeye artık farz oldu. Bu sese bu memleketin ihtiyacı var. Muhalif veya sizin gibi düşünmeyen bir insanın kesinlikle sizin kadar bu ülkede hukuku, hakkı olacaktır.

"Allah, arkası olmayanın, dayısı olmayanın yardımcısı olsun"

Gördüğüm nedir? Hukuku aradım, adaleti aradım, bağımsız vicdanı aradım. Hukuk ve adalet adına ümidimi kıran şeyler oldu. Ülkeyi yönetenlere buradan sesleneceğim, kusura bakmasınlar. Şu an devran sizin devranınız, zaman sizin zamanınız, güç sizin elinizde diye kendi keyfi hukukunuzu bize evrensel hukuk diye dayatamazsınız. Bir gün düşersiniz. Bir gün mazlumların da oturduğu sandalyeye oturduğunuzda, seslendiğinizde sesi kimse duymaz. Daha yol yakınken, gücü elde tutarken, insanlara insanca, adaletle ve hukukla muamele edilmesinin zeminin oluşturmak zorundasınız. Varlık sebebiniz budur. Sırf kutsadığınız o gücü elinizde tutmak için, gücü ileriye taşımak ve makamlarınızı kaybetmemek için siz kendi hevesinize göre hukuk oluşturamazsınız. Bu kabul edilemez. Dün ‘bu kadar mı’ diye kendi kendime hayıflandım. Allah, arkası olmayanın, dayısı olmayanın yardımcısı olsun. Allah, sırtını iktidara dayamayıp ‘benim kimseye borcum yoktur, kimseden akıl alacak değilim’ diyenlerin yardımcısı olsun.

"Senin ‘kıskanıyor’ dediğin ülkeler senin vatandaşının 3 ay vize başvurusuna cevap vermiyor"

Ülkeyi 25 yıldır yönetenler, bu ülkeyi bu hal nasıl getirdiniz? Nasıl hesap vermiyorsunuz? Çıkıp kürsülerde ‘şöyle geliştik, böyle değiştik, dünya bizi kıskanıyor’ diyorsunuz. Senin ‘kıskanıyor’ dediğin ülkeler senin vatandaşının 3 ay vize başvurusuna cevap vermiyor. 6 ay sonra çağırıyor, koyuyor bir odaya, odada kamerada yüzünün resmini çekiyor, parmak izini alıyor. Ey ülkeyi yönetenler, bu hal sizin gururunuzu kırmıyor mu? Başınızı eğdirmiyor mu?"

"Açtığınız bu çözüm süreci kapısı milleti yutmaz, sizi yutar"

'Çözüm süreci'ne ilişkin de konuşan Çayır, şunları söyledi:

"Şu an Türkiye’yi yönetenler ve Türkiye’yi yöneten Cumhur İttifakı’na buradan sesleniyorum; açtığınız bu çözüm süreci kapısı milleti yutmaz, sizi yutar. Adamlar daha ilk elden ‘Apo dışarıdaki bazı liderlerle görüşecek’ diyor. Daha seyredin neler olacak. Gerçek nedir biliyor musunuz? Bölücülük ve terör sadece kılık değiştirdi, harf değiştirdi, yöntem değiştirdi. Emellerinden ve o kör düşmanlıklarından bir şey kaybetmiş değiller. Buna izin vermeyeceğiz. Meclis’te kurduğunuz komisyonları sizin günah defteriniz yaparız.”