(TBMM) - CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Bir devletin hukuk devleti olup olmadığının ölçüsü veya demokratik olup olmadığının ölçüsü cezaevlerinde uyguladığı rejimle ilgilidir. Buradan baktığımızda sonuçta bu Cumhuriyet, hukuk devleti değil. Çünkü uzun zamandır cezaevlerinde insancıl hukuktan uzak, insan haklarından uzak bir, tabiri caizse düşman ceza hukuku uyguluyorsunuz" dedi.
TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanvekili ve CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM Genel Kurulu'nda DEM Parti'nin cezaevlerine ilişkin verdiği önerge hakkında konuştu.
Bir devletin hukuk devleti veya demokratik olup olmadığının ölçüsünün cezaevlerinde uyguladığı rejimle ilgili olduğunu vurgulayan Tanrıkulu, şöyle devam etti:
"Çünkü cezaevinde bulunan tutuklular, hükümler sonuçta kendi özgürlüklerinden mahrumdur ve onlara uygulanacak hukuk, bir devletin hukuk devleti olup olmadığının ölçüsüdür. Buradan baktığımızda sonuçta bu Cumhuriyet, hukuk devleti değil. Çünkü uzun zamandır cezaevlerinde insancıl hukuktan uzak, insan haklarından uzak bir tabiri caizse düşman ceza hukuku uyguluyorsunuz. Siyasi muhaliflere, sizden olmayanlara hatta adli hükümlülere bir düşman ceza hukuku uyguluyorsunuz. Bunun birçok örneği var; önergede de ifade edilmiş. Birçok rakam var. Cezaevlerindeki insan hakları ihlalleri aynı zamanda iktidarların ve devletin sabıka kaydıdır. Kadın tutuklular var, hastalar var, yaşlılar var, siyasi mahkumlar var ve yeni inşa ettiğiniz cezaevleriyle 12 Eylül faşist rejiminin devamı bir anlayışla insanları tecrid altına tutan, ölüme mahkum eden, yalnızlaştıran ve onu insanoğlundan yoksun bir biçimde bırakan bir infaz rejimi inşa ediyorsunuz.
"Ailelerini ve kendilerini mahkum ediyorsunuz, yollarda ölüme mahkum ediyorsunuz"
En son S ve Y tipi cezaevleri rejimi bu rejimdir. Dahası var. Kurduğunuz infaz ve gözlem kurullarıyla insanların özgürlüklerine müdahale ediyorsunuz sürekli bir biçimde ve gasbediyorsunuz aynı zamanda. İnsanları bulundukları ikametlerin ve yargılandıkları ikametinin çok dışında yerlere göndererek ailelerini ve kendilerini mahkum ediyorsunuz. Yollarda ölüme mahkum ediyorsunuz. Çocuklarını göremeyen, ekonomik nedenlerle ve başka nedenlerle yedi yıllık, sekiz yıllık görüşme yasakları var. Bütün bunlar sizin iktidarınız döneminde oluyor. Cemaat üyesi diye darbeyle ilgisi olmayan birçok yaşlı insanı sadece mensubiyetleri nedeniyle ölüme mahkum ediyorsunuz cezaevlerinde ve yaşlı ve hasta olmalarına rağmen infaz ve gözlem kurulları bunların şartla salıverilmesini geri alıyor.
Bu vesileyle şunu ifade edeyim; Esenyurt Belediyesiyle ilgili olarak ama hayatın her alanında her türlü, gerçekten her türlü hukuk dışı işe de imza atıyorsunuz. Bunu bilerek ve isteyerek yapıyorsunuz. Bu Parlamentoyu demokratikleşme amacıyla kullanmıyorsunuz."