(TBMM) - CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda; "Kentsel Dönüşüm Başkanlığı büyük oranda deprem riski taşıyan bölgeler, bu bölgelerdeki yapı riskinin azaltılması ve riskli olduğunu bildiğimiz bölgelerdeki dönüşümler için kaynak ayırmalı ve bu konularla ilgili bir çalışma yapması gerekmektedir. Ağırlıklı olarak imar planına aykırı binalarla ilgili önümüzdeki en temel ölçüt, bu binaların sahiplerinin tek maaş veya emekli maaşıyla geçinmek zorunda kalan yurttaşlar olması ve dönüşüm için gerekli olan finansal olanaktan yoksun olmaları. Emekliler ve dar gelirli yurttaşlarımız bu mali yük ile riskli binada oturmanın oluşturduğu risk arasında tercihini riskli binada oturmaktan yana yapmak zorunda kaldı" dedi.TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda, Köy Kanunu kapsamında evini yapamayan ya da taksitlerini ödeyemeyenlere ek süre verilmesi, alternatif enerji kaynaklarının teşvik edilmesi, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'nın tahsis ettiği arsaların KDV dışına alınması ve imar hakkının aktarılması gibi düzenlemeleri de içeren 26 maddelik Köy Kanunu ve Bazı Kanunlarda Düzenlemeler Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi'nin görüşmeleri devam ediyor. Teklifin içeriğinde AYM tarafından iptal edilen Cumhurbaşkanlığı kararlarının yeniden düzenlenmiş hallerinin yer aldığına dikkat çeken CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, komisyonda şunları söyledi:"Yasanın kitapçığında CHP'nin muhalefet şerhi olarak belirttiğimiz konu başlıklarının tamamının yargı tarafından iptal edilmesi ve bugün yeniden önümüze geliyor olması aslında muhalefetin parlamentoda yerine getirdiğini ancak kanun yapıcılara bu teklifi hazırlayan bakanlık bürokrasisinin bu konularla ilgili gerekli özeni göstermediğini, gerekli dersleri de çıkarmadığını söyleyebiliriz. Milletin size vermediği yetkiyi, yerel yönetimlerde size devretmediği -özellikle kentlerin geleceği ve büyümesi ve imar plan hareketlerini yapma- yetkileriyle ilgili topluma anlattığınız siyasal söylemin seçmende karşılık bulmaması üzerinde giderek bir vesayet yönetimini oluşturma girişiminizi çok açık görüyoruz."Kentsel Dönüşüm Başkanlığı riskli olduğunu bildiğimiz bölgelerdeki dönüşümler için kaynak ayırmalı" Teklifin ikinci maddesinde bir düzenleme öngörüyorsunuz. 2017'de çıkan İmar Barışı'yla birlikte kaçak yapılarla ilgili bir düzenleme getirildi. İkinci madde iktidarınızın bu alanla ilgili başarısızlığının tescil edilmesidir. Düşünün ki imar planı yapılmış bir bölgeye ilgilisi tarafından kaçak bir bina yapılıyor. Kaçak binayı tespit etmek ve yıkmak yerel yönetimin görevidir. Ancak yasa koyucu burada ilgilisinin itiraz hakkına ve yasal anlamda hak arayışına süre tanımadığı için Anayasa Mahkemesi iptal etti. Bu yasa, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği döneme ilişkin uygulamaları ile ilgili düzenleme getirmiyor. Geçiş dönemi ile ilgili bir düzenleme öngörmüyorsunuz.Teklif, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile ilgili yeni bir tarif getiriyor. Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'nın ilgilenmesi gereken alanların büyük oranda deprem riski taşıyan bölgeler, bu bölgelerdeki yapı riskinin azaltılması ve riskli olduğunu bildiğimiz bütün bölgelerdeki dönüşümler için kaynak ayırmalı ve bu konularla ilgili bir çalışma yapması gerekmektedir. O nedenle teklifin içindeki bu madde Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'nın bugüne kadar başaramadığı işlerin burada konuşulmasına asla engel teşkil etmemektedir. Bir ülkede kentsel dönüşüm yapılabilmesinin temel ölçütü imar bölgesindeki yapı yaşına, binaların temel kalitesine ve bölgede yaşayan insanların hangi yıllarda bu konutlara sahip olduğuyla ilgili sosyolojik bir araştırmaya ihtiyaç vardır. Ağırlıklı olarak toplu konut ve kaçak yapılaşma olarak imar planına aykırı yükseklikte yapılmış binalarla ilgili bizim önümüzdeki en temel ölçüt, bu binaların sahiplerinin tek maaş veya emekli maaşıyla geçinmek zorunda kalan yurttaşlar olması ve bundan kaynaklı olarak da dönüşüm için gerekli olan finansal olanaktan yoksun olmaları. Türkiye'nin bütün coğrafyalarında özellikle emekliler ve dar gelirli yurttaşlarımız bu mali yük ile riskli binada oturmanın oluşturduğu risk arasında tercihini riskli binada oturmaktan yana yapmak zorunda kaldı."Kemer Country devrinde oluşan değer artış vergisinin ne kadarını aldınız?"İstanbul Kemerburgaz'da Ziraat Bankası'nın Demirören'den satın aldığı Kemer Country'nin içinde yeşil ve spor alanlarını imara açtınız, milyon dolarlara orada ev satıyorlar. Buradan elde edilen değer artış vergisinden Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyesine ve ilgili Kentsel Dönüşüm Başkanlığı'na yapılan transfer ne kadar? Sıfır. İşin arkasından dolaşılarak bu bedellerin nasıl edinildiğini biliyorum. Demirören 2010 yılında 15 milyon dolara satın aldığı yeşil alanı 2018 yılında 315 milyon dolara Ziraat Bankası'na borçlarının karşılığı olarak devretti. Devrederken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Müdürlüğü bu spor alanının mülkiyeti daha Demirören'deyken plan yaptı. Bu plana göre, araziyi Ziraat Bankası'na devretti. Mahkeme planı iptal etti. Sonra Ziraat Bankası 315 milyon dolara kamulaştırdı. Dünyanın hiçbir yerinde dolar cinsinden 7 yılda 15 milyonu 315 milyon dolara çıkarabilmek mümkün değildir. Buradan oluşan değer artış vergisinin ne kadarını aldınız? O nedenle bu hükmün kimin tarafından nasıl uygulandığını çok iyi anlatmak gerekir."Arsa değer artışından alınan payın yüzde 15'lik kısmının Maliye Bakanlığı'na aktarılması belediyeler açısından eşitsizlik"CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış da teklifle arsa değer artışından alınan payın yüzde 90'a çıkarılmasını eleştirerek şöyle konuştu:"Maddelerin çoğunda yerel yönetimlerin yetkilerini merkeze ve bakanlıklara almakla alakalı sinsice gerçekleştirilen bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız. Bunun ileriki süreçlerde nasıl bir yetki karmaşasıyla ve işlemler yapılırken vatandaşla yerel yönetimler arasında nasıl sorunlar yaşanacağını bugünden görebiliyoruz.Kaçak yapıların yıkımıyla alakalı yazılı bir sürece bağlanması görüşülüyor ancak zaten mevcut uygulamalarda mahkemeler, kaçak yapı yıkımlarında yürütmeyi durdurma kararı verebiliyorlar. Bu düzenleme yasalaşırsa hukuki süreçlerin daha da karmaşık bir hale geleceğini tahmin ediyoruz. Beşinci maddedeki düzenlemeyle de daha önce kamulaştırılma ortaklık paylarıyla oluşturulmuş alanlarda kamulaştırılma yükü kaldırılmak istenmektedir. Umumi ve kamu hizmet alanlarının bedelsiz şekilde kamuya devri kulağa güzel gelen bir çözüm gibi sunulsa da bu düzenleme vatandaşın mülkiyet hakkını hiçe sayarak devletin ekonomik yükünü vatandaşa yıkmaktadır. Özellikle emsal transferi gibi uygulamalar planlama ilkelerine aykırılık yaratmakta ve adaletsiz sonuçlar doğurmaktadır.Teklifteki 7. maddedeki arsa değer artışından alınan payın yüzde 90'a çıkarılması öngörülmekte. Bu oran, malikler üzerinde aşırı bir yük oluşturmakta ve mülkiyet hakkıyla kamu yararı arasında olması gereken adil dengeyi malik aleyhine bozacak şekilde düzenlenmiştir. Mahkeme kararları böyle bir oranın orantısız bir sınırlamaya neden olduğunu ve malikin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini açıkça ortaya koymaktadır. Ancak bu teklif, mahkemelerin daha önce verdiği iptal kararına rağmen yine aynı şekilde getirilmiş durumda. Ayrıca toplanan payların paylaşımı konusunda da adaletsizlikler dikkat çekmektedir. Burada yüzde 15'lik kısmın Maliye Bakanlığı'na aktarılması bu geliri oluşturmak için tüm süreci yöneten belediyeler açısından da eşitsizlik olduğunu düşünmekteyim. Bu vesileyle mahkemeler tarafından iptal edilen bu düzenlemenin yeniden teklif edilmesinin gerekçesini de merak ediyoruz.""Düzenleme yerel yönetimlerin özerkliğini zayıflatarak merkezi otoritenin denetim alanını keyfi şekilde genişletmektedir"DEM Parti Siirt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş ise güneş ve rüzgar santrallerinin yapı denetiminden muaf tutulması güvenlik ve ekolojik dengeyi tehlikeye attığına dikkat çekerek, kısa vadeli kazanç uğruna çevre ve halk güvenliğinin feda edilemeyeceğini söyledi. Sarıtaş, şunları kaydetti:"Ülkemizde son 5 yıllık sürede yaşanan depremler, sel ve taşkın olayları ile Kovid gibi biyolojik afetler nedeniyle 250 bini aşkın vatandaşımız yaşamını yitirmiş, sayıları 400 bini geçen bina ve bina türü yapı başta olmak üzere üstyapı ve altyapı hasar görüp 250 milyar dolara yakın mali kayıplarla karşılaşılmasına rağmen bu komisyon, ülkenin afet riskini azaltacak tedbirlere odaklanması ve buna ilişkin düzenlemeleri görüşmesi gerekirken bugün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yetkilerinin nası genişleteceğine ilişkin hükümleri imar, rant aktarımının nasıl yapılacağını konuşuyor maalesef.Düzenleme yerel yönetimlerin, seçimlerde kaybettiğiniz belediyelerin yetki ve sorunlarını adeta bürokrasiye devretmekle kalmayıp yerel yönetimlerin özerkliğini zayıflatarak merkezi otoritenin denetim alanını keyfi şekilde genişletmektedir. Kent estetiği ve kamu güvenliği adına getirilen bu düzenleme, çözüm üretmek yerine ağır bürokrasi, yasal belirsizlik ve keyfi uygulamalara yol açacak.Güneş ve rüzgar santrallerinin yapı denetiminden muaf tutulması güvenlik ve ekolojik dengeyi tehlikeye atmaktadır. Basit yapı tanımıyla güneş santralleri denetimsiz bırakılırken kontrolsüz inşaatlar doğal yaşam ve tarım alanlarını tahrip edecektir. Rüzgar santrallerinde denetimin kaldırılması çevresel etkileri göz ardı ederek riskleri artırmaktadır. Kısa vadeli kazanç uğruna çevre ve halk güvenliği feda edilemez. Yapı denetim kuruluşlarının seçiminin müteahhitlere bırakılması bağımsız denetim anlayışına ters düşmektedir. Müteahhitin denetim kuruluşunu seçmesi şeffaflık ve tarafsızlık ilkesine aykırıdır. Bu sistem yapı denetim firmalarına rekabet baskısıyla tarafsızlıklarını kaybetmelerine neden olabilir. Bu da denetim mekanizmasının bağımsızlığını zedeleyecek bir risk barındırıyor.""Köy kanunu diyerek içeriğin masum olduğu algısı yaratılmak istenmiş ancak hiç de masum maddeler olmadığı görülmüştür"İktidar tarafından verilen kanun tekliflerinin verimsiz ve aceleci bir şekilde komisyonlarda görüşüldüğünü belirtten İYİ Parti Trabzon Milletvekili Yavuz Aydın, AYM tarafından iptal edilen maddelerin tekrar komisyon gündemine sunulmasına ilişkin şöyle konuştu:"Verimsiz, aceleci bir kanun yapma sürecini uygun bulmadığımızı her toplantıda ifade ediyoruz ama bu hiç dikkate alınmıyor. Görüştüğümüz kanun teklifi, 'Köy Kanunu' olarak tanıtılmış ancak 26 maddeden oluşan teklifte köyü ilgilendiren konular sadece birinci maddede işlenmiştir. Köy Kanunu diyerek içeriğin daha düzenleyici ve masum olduğu algısı yaratılmak istenmiş ancak içerikte hiç de masum maddeler olmadığı görülmüştür.Özellikle maddeler boyunca imar konularının işlendiği kanun teklifi, devlet ormanlarındaki kaçak yapılardan tutun da kamulaştırma meselesine imar planlarından düzenleme ortaklık payları konusuna, parsel bazında fonksiyon değişikliğinden yapı denetim firmalarıyla ilgili birçok hususta netametli konuları düzenlemektedir. Birçok maddenin Anayasa hukukuna uygun olmadığı için iptal edilen Cumhurbaşkanlığı kararlarının tekrar düzenlenmesi sonucu oluşturulduğu da aşikardır. Anayasa'ya uygun olup olmadığı konusu göz önünde bulundurulduğunda bir hukuk süzgecinden geçirilmeden verilen kararların iptal edilmesi üzerine tekrar ve tekrar değiştirilip Meclis'e sunulması da ülkemizin nasıl yönetildiğinin bir başka göstergesidir."
Gündem
Yayınlanma: 21 Kasım 2024 - 20:15
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu... Gökan Zeybek: "Dar gelirli yurttaşlarımız mali yük ile riskli bina arasında tercihini riskli binada oturmaktan yana yapmak zorunda kaldı"
CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda; "Kentsel Dönüşüm Başkanlığı büyük oranda deprem riski taşıyan bölgeler, bu bölgelerdeki yapı riskinin azaltılması ve riskli olduğunu bildiğimiz bölgelerdeki dönüşümler için kaynak ayırmalı ve bu konularla ilgili bir çalışma yapması gerekmektedir. Ağırlıklı olarak imar planına aykırı binalarla ilgili önümüzdeki en temel ölçüt, bu binaların sahiplerinin tek maaş veya emekli maaşıyla geçinmek zorunda kalan yurttaşlar olması ve dönüşüm için gerekli olan finansal olanaktan yoksun olmaları. Emekliler ve dar gelirli yurttaşlarımız bu mali yük ile riskli binada oturmanın oluşturduğu risk arasında tercihini riskli binada oturmaktan yana yapmak zorunda kaldı" dedi.
Gündem
21 Kasım 2024 - 20:15
İlginizi Çekebilir