(ANKARA) - Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) "Türkiye Bilgi Edinme Hakkı Raporu"nda "Cevaplanmayan veya reddedilen başvurulara itirazları değerlendiren Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu (BEDK) önemli bir merci, ancak bağımsızlığı ve etkinliği tartışmalı. Kanunu özgürlükçü olarak yorumlamadığı çok sayıda kararı var. BEDK'ya sadece posta yoluyla başvurulabilmesi de önemli sorunlar arasında" değerlendirmesi yapıldı.Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) "Türkiye Bilgi Edinme Hakkı Raporu", Gazeteciler Tuğba Tekerek, Emre Kızılkaya ile avukat Arif Ali Cangı ve Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nden (CİSST) Berivan Korkut ve gazeteci Elif İnce'nin katılımıyla düzenlenen çevrimiçi toplantıda tanıtıldı.Gazetecilerin, STK çalışanlarının çalışmalarına yer verildiTanıtımda gazeteci Tuğba Tekerek’in "Taşra Üniversiteleri AK Parti’nin Arka Kampüsü" isimli kitabını yazarken yaptığı görüşmeler, gazeteci Emre Kızılkaya’nın 2022’de BTK’nın Türkiye’deki tüm internet trafiğini yurttaşların kimlikleriyle ilişkilendirerek kaydetmeye başlamasına ilişkin başvurusuna aldığı cevaplara yönelik Journo’da yer alan haberi, gazeteci Elif İnce’nin New York Times gazetesinde Şubat 2023'te Antakya’da yıkılan ve 300’ün üzerinde kişinin öldüğü Rönesans Rezidans’a odaklanarak depreme dayanıklı olduğu iddia edilen binanın neden yıkıldığını incelediği araştırmasına yönelik başvuruları yer aldı. Ayrıca Çocuk Gelişimi Uzmanı Ezgi Koman’ın 2021’de FİSA Çocuk Hakları Merkezi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yaptığı başvurusu, CİSST'nin ve hak temelli sivil toplum örgütlerinde çalışan Hakan Ataman’ın farklı konular üzerine yaptığı bilgi edinme başvuruları, insan hakları savunucusu ve STÖ çalışanı Murat Kök’ün İçişleri Bakanlığı’na bilgi edinme başvuruları konu edildi.Raporda cevaplanmayan Bilgi Edinme Hakkı başvuruları için açılan davalara da yer verildi. Söz konusu bölümde Prof. Dr. Yaman Akdeniz'in kamusal meselelere dair açtığı bilgi edinme davaları, Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) şiddete maruz kalan sağlık çalışanları hakkında 113 Beyaz Kod Çağrı Merkezi'ne 2016-2022 arasında kaç bildirim yaptığını sorması ve başvurunun yanıtlanmaması üzerine açtığı davalar incelendi."Kanun, yurttaşlara kamu kurumlarından bilgi talep etme hakkı tanıyor"Türkiye'de bilgi edinme hakkının, 2003 yılında kabul edilen 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu ile yasal güvence altına alındığı ve 2010 yılında bu hakkın anayasal bir statü kazandığının ifade edildiği raporda, "Kanun, yurttaşlara kamu kurumlarından bilgi talep etme hakkı tanırken, kurumlara da bu talepleri yanıtlama yükümlülüğü getiriyor. Ancak, uygulamada birçok zorluk ve sınırlama mevcut. Kurumların başvuruları yok sayarak cevaplamamasının yanı sıra kanunun özellikle 7'nci, 8'inci, 25'inci ve 26'ncı maddelerini istismar ederek başvuruları reddetmeleri de hakkın kullanımının önünde ciddi bir engel oluşturuyor” denildi."Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun kanunu özgürlükçü olarak yorumlamadığı çok sayıda kararı var"Cevaplanmayan veya reddedilen başvurulara itirazları değerlendiren Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu’nun (BEDK) önemli bir merci olduğu belirtilirken, bağımsızlığının ve etkinliğinin de tartışmalı olduğu vurgulandı. Raporda, "BEDK'nin kanunu özgürlükçü olarak yorumlamadığı çok sayıda kararı var. BEDK'ya sadece posta yoluyla başvurulabilmesi de önemli sorunlar arasında.CİMER (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) sitesi başvuru takibini kolaylaştırmış olsa da günde bir başvuru limiti olması kullanımı kısıtlayan bir engel. Bu aksaklıklara ve sınırlamalara rağmen, gazeteciler ve sivil toplum örgütlerinin başvurularına tatmin edici cevap aldıkları örnekler de mevcut” değerlendirilmesine yer verildi."Davalar kazanıldığında bile kurumların başvuruları cevaplamayı reddettiği örnekler çoğunlukta"Raporda, cevaplanmayan başvurular için gazeteci ve sivil toplum üyelerinin açtığı davalardan örneklere yer verilirken şu değerlendirmeler yapıldı:"Hem maddi hem de manevi son derece külfetli bir yöntem olan yargı yolu, hakkın yaygın kullanımını sağlayacak bir çözüm sunmaktan uzak. Üstelik seneler süren davalar kazanıldığında bile kurumların mahkeme kararlarını uygulamaya direnerek başvuruları cevaplamayı reddettiği örnekler çoğunlukta. Tüm olumsuzluklara rağmen bilgi edinme hakkının etkin kullanımı, Türkiye'de demokrasinin derinleşmesi ve şeffaf bir yönetim anlayışının yerleşmesi açısından kritik öneme sahip. Gazeteciler ve sivil toplum örgütlerinin bilgi edinme hakkını daha sık kullanmaları bu yolun etkin kılınmasını – dolayısıyla hesap verebilirliği – sağlayacağı gibi, kamusal veriye dayalı haberciliğin ve hak savunuculuğunun gelişmesine de yardımcı olacaktır.”"Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun etkin bir şekilde uygulanması için hala atılması gereken pek çok adım var"Raporun sonuç kısmında, "Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, Türkiye'de şeffaflık ve hesap verebilirliğin artırılması açısından önemli bir adım olsa da, kanunun etkin bir şekilde uygulanması için hala atılması gereken pek çok adım var. Ayrıca, kamu kurumlarının bilgi verme konusundaki tutumlarının daha şeffaf ve işbirlikçi hale getirilmesi, toplumsal farkındalığın artırılması ve yaptırımların daha etkin uygulanması, bilgi edinme hakkının güçlendirilmesi için kritik öneme sahip. Bu iyileştirmeler, Türkiye'de demokrasinin ve yurttaş katılımının güçlenmesine katkıda bulunabilir" denildi.
Gündem
Yayınlanma: 17 Ekim 2024 - 16:25
Türkiye Bilgi Edinme Hakkı Raporu: Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu'nun bağımsızlığı ve etkinliği tartışmalı
Uluslararası Basın Enstitüsü’nün (IPI) "Türkiye Bilgi Edinme Hakkı Raporu"nda "Cevaplanmayan veya reddedilen başvurulara itirazları değerlendiren Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu (BEDK) önemli bir merci, ancak bağımsızlığı ve etkinliği tartışmalı. Kanunu özgürlükçü olarak yorumlamadığı çok sayıda kararı var. BEDK'ya sadece posta yoluyla başvurulabilmesi de önemli sorunlar arasında" değerlendirmesi yapıldı.
Gündem
17 Ekim 2024 - 16:25
İlginizi Çekebilir