Erhan Adem: "Tarım ve hayvancılık, AK Parti'nin elinde bilim dışı yaklaşımlar ve kişisel ikbal çatışmalarıyla çökertilmiştir"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, "Saray'ın Tarım Kurulu başka bir şey söylüyor, Bakanlık başka bir şey. İkisi de AK Partili, ikisi de yıllarca bu ülkenin tarımını yönetti. Şimdi hangisine inanalım? Burada mesele sadece iki eski-yeni bakanın 'benim rakamım doğru' tartışması değil. Burada mesele: Türkiye hayvancılığına yıllardır yapılan yanlış müdahalelerin, üreticiyi ezen politikaların, aşı politikasındaki belirsizliğin, denetimsizlik ve kontrolsüzlük yüzünden hayvancılığın nasıl çökertildiğinin ta kendisidir" dedi.
(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, "Saray’ın Tarım Kurulu başka bir şey söylüyor, Bakanlık başka bir şey. İkisi de AK Partili, ikisi de yıllarca bu ülkenin tarımını yönetti. Şimdi hangisine inanalım? Burada mesele sadece iki eski-yeni bakanın 'benim rakamım doğru' tartışması değil. Burada mesele: Türkiye hayvancılığına yıllardır yapılan yanlış müdahalelerin, üreticiyi ezen politikaların, aşı politikasındaki belirsizliğin, denetimsizlik ve kontrolsüzlük yüzünden hayvancılığın nasıl çökertildiğinin ta kendisidir" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, yazılı açıklama yaparak "Türkiye’de tarımın hali ortada. Ama daha vahimi, tarımın başındaki iki AK Partili isim bile artık birbirini yalanlıyor" dedi
Cumhurbaşkanlığı Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi, eski Tarım Bakanı Mehdi Eker’in başında bulunduğu Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Vakfı'nın (TARPOL) Türkiye’de şap hastalığının yıllık 4,1 milyar dolarlık yani yaklaşık 162 milyar TL'lik bir zarara yol açtığı tespitine şimdiki Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 'Bu rakamlar varsayıma dayanıyor, farazi, gerçek değil' dediğine dikkat çeken Adem, şu ifadelere yer verdi:
"Saray’ın tarım kurulu başka bir şey söylüyor, Bakanlık başka bir şey. İkisi de AK Partili, ikisi de yıllarca bu ülkenin tarımını yönetti. Şimdi hangisine inanalım? Burada mesele sadece iki eski-yeni bakanın 'benim rakamım doğru' tartışması değil. Burada mesele: Türkiye hayvancılığına yıllardır yapılan yanlış müdahalelerin, ithalata dayalı, üreticiyi ezen politikaların, aşı politikasındaki belirsizliğin, denetimsizlik ve kontrolsüzlük yüzünden hayvancılığın nasıl çökertildiğinin ta kendisidir.
Bugün Türkiye’de üretici, hayvanını şartlı kesime gönderdiği için zarar ediyor. Üretici zarar edince de sofrada tüketici daha pahalıya et yemek zorunda kalıyor. Bu sadece ekonomik bir mesele değil; halk sağlığına, ulusal tarım güvenliğine ve gıda egemenliğimize yönelik ciddi bir tehdittir. Şimdi çıkmışlar biri 'zarar var' diyor, öbürü 'yok' diyor. Üniversitesiyle iş birliği yaptık diyorlar, ama ortada sahada hissedilen bir etkisi yok. Üreticiye çözüm yok, çiftçiye destek yok, vatandaşa ucuz gıda yok.
"Tarımda çöküşe değil, dayanıklı ve halkçı bir üretim seferberliğine ihtiyacımız var"
AK Parti’nin tarımı getirdiği bu nokta tam bir iflas tablosudur. Bugün şap hastalığı sadece hayvanlarımızı değil, tarım politikalarını da hasta etmiş durumdadır. CHP olarak uyarıyoruz: Hayvancılığı gerçekçi, planlı ve yerli üretimi esas alan bir modelle yeniden ayağa kaldırmazsanız, bu ülke dışa bağımlılığıyla hem üreticisini kaybedecek, hem sofralarını yoksullaştıracaktır.
Ve şunu da not edin: Bugünkü tablo, sadece ekonomik değil; bir siyasi sorumluluk meselesidir. Tarım ve hayvancılık AK Parti’nin elinde bir siyasi rant alanına dönüşmüş, bilim dışı yaklaşımlar ve kişisel ikbal çatışmalarıyla çökertilmiştir. Tarımda çöküşe değil, dayanıklı ve halkçı bir üretim seferberliğine ihtiyacımız var. Bu ülke bunu hak ediyor.”