İSTAHED'den 'yönetmelik' tepkisi: Kişinin aile hekimine başvurmaması nedeniyle hekim ve hemşirenin maaşından kesinti yapılmazı mantığa ve hukuka aykırıdır
İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED), Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle kamu personelinin gelirlerinde yaşanan yüzde 20'yi bulan düşüş yaşandığını belirterek "Kişinin aile hekimine başvurmamış olması nedeniyle hekimin ve hemşirenin maaşından kesinti yapılması, hem mantığa hem hukuka aykırıdır. Anayasa'nın 128'inci maddesi gereği, kamu personelinin özlük ve mali hakları ancak kanun ile düzenlenebilir. Hukuk katliamından artık vazgeçin" açıklamasını yaptı.
(ANKARA) - İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED), Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle kamu personelinin gelirlerinde yaşanan yüzde 20’yi bulan düşüş yaşandığını belirterek "Kişinin aile hekimine başvurmamış olması nedeniyle hekimin ve hemşirenin maaşından kesinti yapılması, hem mantığa hem hukuka aykırıdır. Anayasa’nın 128'inci maddesi gereği, kamu personelinin özlük ve mali hakları ancak kanun ile düzenlenebilir. Hukuk katliamından artık vazgeçin" açıklamasını yaptı.
İSTAHED, Sağlık Bakanlığı'nın "Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği" gerekçesiyle gelirlerdeki kesintinin 6 ay değil, 1 yıl üzerinden hesaplanacağı yönünde açıklamalar yaptığını, neticede 10 Temmuz 2025’te Resmi Gazete’de yayımlanan yeni düzenlemeyle birlikte 'son 6 ay başvurmayan hasta' ifadesinin 'son 12 ay' olarak değiştirilmiş olduğunu duyurdu. "Muğlak ve ucu açık bir düzenleme" yapılmış olduğunu belirten İSTAHED, "Kişinin aile hekimine başvurmamış olması nedeniyle hekimin ve hemşirenin maaşından kesinti yapılması, hem mantığa hem hukuka aykırıdır" diyerek tepki gösterdi.
İSTAHED Yönetim Kurulu'nun yaptığı açıklama şu şekilde:
"1 Kasım 2024’te yayımlanan Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği, aile hekimliği çalışanlarının mali ve özlük haklarında ciddi kayıplara neden olmuştur. Bu tarihten itibaren İstanbul Aile Hekimliği Derneği olarak hem hukuki hem de örgütsel mücadelemizi sürdürdük ve diğer sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte 14 gün süren iş bırakma eylemi gerçekleştirdik.
Yönetmelikle getirilen en büyük maddi kaybı ise 15 Haziran 2025 maaşlarımızda net şekilde yaşadık. Son 6 ay içinde aile hekimine başvurmayan hastalar gerekçe gösterilerek, yüzde 15 ila yüzde 20’yi bulan gelir kaybına uğradık. Mart 2025’ten bu yana Sağlık Bakanlığı, bu kesintinin 6 ay değil, 1 yıl üzerinden hesaplanacağı yönünde hem bizimle yapılan görüşmelerde hem de diğer kurumlara yaptığı açıklamalarda bu değişikliği işaret etmişti. Nitekim, bu düzenleme 10 Temmuz 2025’te Resmi Gazete’de yayımlandı.
"Hem mantığa hem hukuka aykırıdır"
Bizler, gerek görüşmelerimizde gerekse eylemlerimizde defalarca dile getirdik, vatandaşlarımızın aile hekimine başvurma zorunluluğu yoktur; istedikleri sağlık kurumunu tercih etme özgürlükleri vardır. Kişinin aile hekimine başvurmamış olması nedeniyle hekimin ve hemşirenin maaşından kesinti yapılması, hem mantığa hem hukuka aykırıdır.
"Muğlak ve ucu açık bir düzenleme"
Yapılan yeni düzenlemeyle birlikte 'son 6 ay başvurmayan hasta' ifadesi 'son 12 ay' olarak değiştirilmiştir. Ancak bu maddenin devamında, 'daha sık sağlık hizmeti gerektiren gruplar için sürenin 12 ayı geçmemek üzere ayrıca Bakanlık genelgesiyle belirleneceği' ifadesi yer almıştır. Bu haliyle, kimlerin bu kapsama gireceği belirtilmemiş; muğlak ve ucu açık bir düzenleme yapılmıştır.
"Bu hukuksuz ve keyfi düzenlemeyi şiddetle kınıyoruz"
Aile hekimliği çalışanları, kamuda görev yapan sözleşmeli personeldir. Anayasa’nın 128'inci maddesi gereği, kamu personelinin özlük ve mali hakları ancak kanun ile düzenlenebilir. Ancak bugün, yönetmelikle yapılan değişiklikle aylık gelirimiz doğrudan etkilenmekte, 'gelmeyen hasta nedeniyle yapılacak kesinti' genelgeyle belirlenebilmektedir. Bu durum, açıkça hukuka aykırıdır. Gelirimizi, bir genelgeye ve birilerinin iki dudağı arasından çıkacak karara bırakmak asla kabul edilemez! Bu hukuksuz ve keyfi düzenlemeyi şiddetle kınıyor, derhal geri çekilmesini talep ediyoruz. Akıl ve mantıkla bağdaşmayan maddelerle 'esas'tan, kanuna aykırı idari düzenlemelerle maaşlarımızı belirleyerek usul yönünden yaptığınız bu hukuk katliamından artık vazgeçin!"