İstanbul Valisi Gül'den 15 Temmuz açıklaması: "Komşumuz, akrabamız, arkadaşımız olan insanlar 60-70 yıllık planla bütün kurumlarımıza sızdılar"
İstanbul Valisi Davut Gül, "15 Temmuz'da tam olarak biz ne yaşadık 9 sene önce? Maalesef komşumuz olan, akrabamız olan, arkadaşımız olan insanlar uluslararası birden fazla istihbarat teşkilatlarının güdümünde 60-70 yıllık bir planla bütün kurumlarımıza sızdılar. Ve günün sonunda kurumlarımıza sızan, insan kaynağımızı çalan, zekatlarımızı çalan, fitrelerimizi çalan, en kıymetli duygularımızı çalan bu yapı günün birinde maalesef darbe teşebbüsüyle Türkiye'yi bir işgalle karşı karşıya getirmeye çalıştı" dedi.
Haber: Oktay YILDIRIM - Kamera: Umut Emre GÖKBULUT
(İSTANBUL) - İstanbul Valisi Davut Gül, "15 Temmuz'da tam olarak biz ne yaşadık 9 sene önce? Maalesef komşumuz olan, akrabamız olan, arkadaşımız olan insanlar uluslararası birden fazla istihbarat teşkilatlarının güdümünde 60-70 yıllık bir planla bütün kurumlarımıza sızdılar. Ve günün sonunda kurumlarımıza sızan, insan kaynağımızı çalan, zekatlarımızı çalan, fitrelerimizi çalan, en kıymetli duygularımızı çalan bu yapı günün birinde maalesef darbe teşebbüsüyle Türkiye'yi bir işgalle karşı karşıya getirmeye çalıştı" dedi.
İstanbul Valiliği ve Fatih Belediyesince, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla anma programı düzenlendi.
Program kapsamında Fatih Camisi önünden mehteran eşliğinde yürüyüş başlatıldı. Yürüyüşe İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nuri Aslan, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, Bilal Erdoğan, Selçuk Bayraktar, şehit yakınları, gaziler ve vatandaşlar katıldı. Saraçhane Anıt Park'ta devam eden programda Mehter Takımı konser verdi.
Konserin ardından şehitler için saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı okundu, Kuran-ı Kerim tilaveti sunuldu.
“İstihbarat teşkilatlarının güdümünde 60-70 yıllık planla kurumlarımıza sızdılar”
Programda konuşan İstanbul Valisi Davut Gül şunları söyledi:
“Milli Mücadele'yi anlatırken, Çanakkale'yi anlatırken, Malazgirt'i anlatırken, dedelerimizin, dedelerimizin dedelerinin kahramanlıklarını dinledik. Ama 15 Temmuz'u üç aşağı, beş yukarı belki çok küçük kardeşlerimiz hariç hepimiz yaşadık ve hepimiz hatırlıyoruz. Peki ne oldu? 15 Temmuz'da tam olarak biz ne yaşadık 9 sene önce? Maalesef komşumuz, akrabamız, arkadaşımız olan insanlar uluslararası birden fazla istihbarat teşkilatlarının güdümünde 60–70 yıllık bir planla bütün kurumlarımıza sızdılar. Ve günün sonunda kurumlarımıza sızan, insan kaynağımızı çalan, zekatlarımızı çalan, fitrelerimizi çalan, en kıymetli duygularımızı çalan bu yapı günün birinde maalesef darbe teşebbüsü ile Türkiye'yi bir işgalle karşı karşıya getirmeye çalıştı. Aslında her şey hesap edilmişti. Kendi yayın organlarında şunu diyorlardı: 'Bir düdük çaldığınızda Türk milleti evinden çıkmaz. Kimse dışarı çıkmaya cesaret edemez. Kimse bu müdahalenin karşısında duramaz' dediler ve buna inandılar. Hesap etmedikleri nokta Sayın Cumhurbaşkanımızın cesareti, dirayeti ve Sayın Cumhurbaşkanımızı yalnız bırakmayan milletimizin feraseti, duası ve kurumların içerisinde başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere emniyetin içerisinde jandarmanın içerisinde TBMM'de, özetle toplumun her kesiminde namuslu, haysiyetli, vatansever insanların varlığı.
“Bu kutsal vatanı terörden arındırmaya kararlı olarak devam edeceğiz”
Aslında kurumlara sızan ve bu müdahalede bulunan kişileri yine durduran bu kurumların içerisindeki namuslu insanlar. Özetle askerin içerisindeki kahramanlar, polisin içerisindeki kahramanlar, milletimizin içerisindeki kahramanlar. Hepsi Sayın Cumhurbaşkanımızın arkasından giderek onun meydanlara davet ettiğini duyup meydanlara çıkarak, dönemin Başbakanı Sayın Binali Yıldırım'ın ilk açıklamasıyla kendini sokağa atan insanların varlığı, kararlılığı bu işin başarılı olmasını engelledi. Bunun neticesinde hamdolsun yaklaşık 9 yıl içerisinde kurumlarımız kendi içerisindeki bu pisliklerden, bu FETÖ belasından kurtularak hem yurt içinde hem yurt dışında başarılarına başarı katmaya başladı. Terörle mücadelede destan yazdı. Yakın coğrafyamızdaki uzak ve yakın bütün tehditleri bertaraf etti. Dünyanın her tarafında mazlumların sesi oldu. İnşallah bundan sonra da birliğimizi, bütünlüğümüzü, kardeşliğimizi muhafaza ederek, daha da gelişerek, daha da ilerleyerek bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz. Ben şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize sağlık, sıhhat, afiyetler diliyorum. Terörsüz Türkiye yolunda şehitlerimizin bize emanet bıraktığı, gazilerimizin bize emanet ettiği bu kutsal vatanı terörden arındırmaya kararlı olarak devam edeceğimizi bir kez daha söylemek istiyorum.”
“15 Temmuz’u göğsümüzde şeref madalyası olarak taşıyoruz”
Fatih Belediye Başkanı Turan ise 15 Temmuz'un birliğe ve bağımsızlığa kasteden hain darbe girişimini püskürten milletin destan yazdığı gün olduğunu söyledi.
Gazi milletin her ferdiyle iftihar ettiklerini belirten Turan, şunları kaydetti:
"15 Temmuz’u göğsümüzde şeref madalyası olarak taşıyoruz. 15 Temmuz gecesi, ülkemiz çok büyük bir badire atlattı. O gece bir istiklal ve istikbal mücadelesi verdik ve alnımızın akıyla çıktık. Din kisvesine bürünmüş FETÖ şebekesinin gerçek kimliğini; kirli amaçlarını sinsice gizlemiş bu hainlerin, milletimize verdiği zararları burada saymakla bitiremeyiz. Yıllarca riyayla, yalanla, münafıklık yaparak; inançlı Anadolu insanını aldattılar, 'hizmet' diyerek sömürdüler. Esnafımızı, sanayicimizi kandırdılar, 'himmet' diyerek talan ettiler. Palazlandıkça palazlandılar. En sonunda iş milli-manevi değerlerimize, vatanımıza, bayrağımıza açıktan saldırmaya kadar vardı. Gerçek yüzlerini en sonunda gösterdiler. Ordumuzu istismar ederek, polisimize kurşun sıkarak, insanlarımızı katlederek, Meclisimizi bombalayarak ülkemizi büsbütün karanlığa boğmak istediler. Bu darbe teşebbüsü bir işgal girişimiydi ancak kazdıkları kuyuya kendileri düştüler."