İYİ Partili Ulusoy: "İktidarın dezenformasyonuna karşı bir mücadele merkezi kurduk"

TAKİP ET

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Kadir Ulusoy, "Malumunuz İletişim Başkanlığı bünyesinde 'Dezenformasyonla Mücadele Merkezi' kuruldu ve sadece Cumhurbaşkanı'na hizmet veriyor. Bizde iktidarın dezenformasyonuyla mücadele için karşınızdayız. Bizde iktidarın dezenformasyonuna karşı bir mücadele merkezi kurduk" dedi.

(ANKARA) - İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Kadir Ulusoy, "Malumunuz İletişim Başkanlığı bünyesinde 'Dezenformasyonla Mücadele Merkezi' kuruldu ve sadece Cumhurbaşkanı'na hizmet veriyor. Bizde iktidarın dezenformasyonuyla mücadele için karşınızdayız. Bizde iktidarın dezenformasyonuna karşı bir mücadele merkezi kurduk" dedi.

İYİ Parti Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kadir Ulusoy, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ziraat Bankası 3. Tarım Ekosistemi buluşması programındaki, tarımla ilgili açıklamalarına dair partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Ulusoy, şunları kaydetti:

"Bugün size iyi haberler vermek isterdim ama maalesef mutfaklarımızdan hiç çıkmayan yangın şimdi ormanlarımızı yakıyor. Son günlerde Manisa’dan Hatay’a, İzmir’den Kütahya’ya çıkan orman yangınları büyük tehlike arz ediyor. Şu anda da maalesef İzmir Çeşme’deki yangın büyüyerek devam ediyor. Tüm Türkiye’ye geçmiş olsun diyorum yangınların söndürülmesinde üstün bir gayret sarf eden görevlilerimize de başarılar diliyorum. Milli varlığımız olan ormanları korumakla görevli Tarım ve Orman bakanlığı ise her sene çıkan bu yangınları engellemede ve söndürmede yetersiz kalıyor. Bunların beceriksizi nedeniyle de maalesef orman yangınları mutad hale gelmeye başladı. Bakanlık derhal denetimleri sıklaştırmalı, önleyici tedbirleri artırmalı, çıkan yangınlara müdahalede uzmanların ve bilim adamlarının görüşlerine itibar etmelidir. Bölge teşkilatlarımızdan görevli arkadaşlarımız şu anda yangın bölgesindeler, bizde İzmir milletvekilimiz Hüsmen Kırkpınar ve Çanakkale milletvekilimiz Rıdvan Uz beylerle beraber yangın bölgesine hareket edeceğiz. Oradan da sizlere gerekli gerekli bilgileri vereceğiz. Tüm Türkiye’ye geçmiş olsun diyorum yangınların söndürülmesinde üstün bir gayret sarf eden görevlilerimize de başarılar diliyorum.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ziraat Bankası 3. Tarım Ekosistemi buluşması programında 'tarım sektörünün dimdik ayakta olduğunu ve tarihi başarılarla büyüme kaydettiğini' belirtti. Sayın Cumhurbaşkanı, galiba başka bir ülkede yaşıyor, çünkü onun söyledikleriyle Türkiye gerçekleriyle uyuşmuyor. Malumunuz İletişim Başkanlığı bünyesinde ‘Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’ kuruldu ve sadece Cumhurbaşkanına hizmet veriyor. Bizde iktidarın dezenformasyonuyla mücadele için karşınızdayız. Bizde iktidarın dezenformasyonuna karşı bir mücadele merkezi kurduk. Cumhurbaşkanımız kendi ağzıyla çiftçimizin sadece ziraat bankasına olan borcunun 700 milyar liradan fazla olduğunu söylüyor. Tarım kredi ve diğer çiftçi kuruluşları borçları hariç çiftçimizin bankacılık sektörüne olan borcu 1 trilyondan fazla. 2004 yılında çiftçi borçlarının çiftçi gelirlerine oranı yüzde 10 iken şimdi yüzde 37 olmuştur. Yani gelirlerin üçte birinden fazlası borç yükü altındadır.

"Ürettiğimizden daha fazlasını ithal ediyoruz"

Bu arada pek çok çiftçimiz yeni kredi kullanmadan eski borçlarını yapılandırıyor, halk ağzıyla söylersek borçlarına takla attırıyor, sizde memleketteki yangından haberdar olmadığınız için bunu övünülecek bir şey gibi bize anlatıyorsunuz. Mısırda, ayçiçeğinde, hububatta ithalat izinlerini siz veriyorsunuz hem de bunu tam çiftçimiz hasada girmişken yapıyorsunuz, her 6 ayda bir sığır ithalatı izinleri veriyorsunuz. Acaba Cumhurbaşkanımız imzaladığı kararnameleri okumuyor mu? Düzenli olarak soya ithal ediyoruz. Bunun yanı sıra ürettiğimiz ürünlerin tohumlarında da dışa bağımlı hale geldik. Sizden önce bakliyatta Dünya birincisi iken şimdi dışa bağımlıyız. Ürettiğimizden daha fazlasını ithal ediyoruz. Etlik sığır ithalat edip sonra 'Sığır eti üretiminde Avrupa’da 1’inciyiz' diyemezsiniz. Türkiye'deki et fiyatlarından haberiniz var mı? Dünyanın en pahalı etini yiyoruz. Sizin denetimsiz ithalatınız yüzünden dünyanın unuttuğu ŞAP hastalığı tüm hayvancılığımızı  tehdit ediyor. Bu nedenle tüm Türkiye’yi karantinaya aldınız. Bu ne lahana turşusu bu ne perhiz. İthal ettiğimiz ürünleri ihraç etmeye dayalı 'Dahilde İşleme Rejimi' gerçek bir ihracat değildir ve yerli üretimde sayılmaz. O bakımdan verdiğiniz ihracat rakamları gerçeği yansıtmıyor. 

"2025 yılında 41 milyar dolar ihracat, 57 milyar dolar ithalat yaptık"

Sizin vermeye utandığınız gerçek rakamları biz verelim. TÜİK verilerine göre 2024 ihracatımız 261 milyar dolar, ithalatımız ise 344 milyar dolar. 2025’te hiç iyi gitmiyor, şimdiye kadar açıklanan verilere göre, 41 milyar dolar ihracat, 57 milyar dolar ithalat yaptık yani açık gitgide büyüyor. İşte gerçek bu, sizin ithalat sevdanız yüzünden yerli üretici ölüyor dışa bağımlılığımız artıyor, bu yüzden enflasyon düşmüyor, hayat pahalılığı can yakıyor. Ülkemizde etkili olan zirai donla ilgili ödemelere başladık dediniz, gerçekte ise zarar tespit komisyonları sadece talep topladı başka bir işlem yapmadı. O yüzden pek çok çiftçi üretimden çekilmek üzere. Eğer bizim bu konuda hazırladığımız kanun teklifi yürürlüğe girseydi çiftçimiz üretime devam edebilmek için gerekli olan can suyuna kavuşmuş olacaktı. Ama her konuda olduğu gibi bu konuda da İYİ Parti'ye kulaklarınızı tıkadınız ve sadece bu senenin değil gelecek senelerin üretimini de riske attınız.

"Türk tarımı bitmiş durumda"

Sayın Cumhurbaşkanı lütfettiği destekleri açıklamış, beyefendi millet sizden lütuf değil, kanuni hakkını istiyor ve soruyor Tarım Kanunu'nun 21. maddesini 19 yıldır hiç uyguladınız mı? Geçmiş yıllar bir yana sadece bu sene çiftçimize 480 milyar lira borçlusunuz. 615 milyar olması gereken desteği 135 milyarda bıraktınız onu da yarım yamalak veriyorsunuz. Vermeyi taahhüt ettiğiniz 135 milyarın 84 milyarını verdik diye övünüyorsunuz. Peki geriye kalan nerede, kendi yayınladığınız destekleme bütçesinde hububat ve çay için ilan ettiğiniz 35 milyar teşvik primi (fark ödemesi) nerede? Geçen sene 71 bin çiftçimize toplam 755 milyon hibe verdik dediniz siz bu rakamı hiç incelediniz mi? Kişi başı verdiğiniz hibe 10 bin 600 lira, yani bir koyun etmeyecek, bir kasa kiraz etmeyecek paraya hibe mi diyorsunuz? 23 yıllık iktidarınız boyunca geçmediğiniz planlı tarıma geçeceğinizi, yapmadığınız tarım sayımını yapacağınızı söylüyorsunuz, aslında beceriksizliğinizi itiraf ediyorsunuz. Ama Türk milletinin boş laflara karnı tok 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz' şimdiye kadar yapamadınız şimdiden sonra mı yapacaksınız? Sayın Erdoğan, bir ülkede, en temel gıda ürünleri ithal ediliyorsa, bir ülkede, planlı ve yeterli tarım üretimi yapılamıyorsa, bir ülkede tarım piyasası sağlıklı oluşamıyorsa, bir ülkede, her yıl onbinlerce hektar tarım arazisi tarım dışı kalıyorsa, meraları talan ediliyor ormanları yanıyorsa, bir ülkede, köylerde genç nüfus azalıyor ve her gün bir köy hanesinin kapısına kilit vuruluyorsa, o ülkede tarım bitmiştir. Evet Sayın Cumhurbaşkanı, siz Saray'dan bakarak çiftçinin halini göremezsiniz ama halkın içinde olan biz görüyoruz Türk tarımı bitmiş durumda ve ithalat lobilerini değil, kendi üreticimizi destekleyen bir iktidar gelmedikçe bu durum düzelmeyecek."