TBMM Genel Kurulu'nda İklim Kanunu görüşmeleri... CHP'li Başarır: Buradaki riskleri 86 milyon çekiyor. Bu yasaların rantını beş şirket yiyor
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmekte olan İklim Kanunu teklifine ilişkin, "Üzülerek söylüyorum bir belayı defetmeden diğeri geliyor. Bugün bunu görüşüyoruz yarın zeytinleri yok edecek yasa gelecek. Buradaki riskleri birkaç şirketin hazırladığı bu yasaları 86 milyon çekiyor. Bu yasaların rantını beş şirket alıyor, yiyor" dedi.
(TBMM) - CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmekte olan İklim Kanunu teklifine ilişkin, "Üzülerek söylüyorum bir belayı defetmeden diğeri geliyor. Bugün bunu görüşüyoruz yarın zeytinleri yok edecek yasa gelecek. Buradaki riskleri, birkaç şirketin hazırladığı bu yasaları 86 milyon çekiyor. Bu yasaların rantını beş şirket alıyor, yiyor" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda İklim Kanunu teklifi görüşmeleri devam ediyor. Teklifin aleyhine söz alarak konuşma yapan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, şu ifadelere yer verdi:
"Belki de son çeyrek yüzyılın en önemli sorunu ile ilgili bir kanunu görüşüyoruz. Bugün ülkemizdeki su kaynaklarının tüketilmesi, derelerin kuruması, yeraltı sularının çekilmesi, iklimdeki değişikliklerin özellikle tarım alanlarına etkisi tartışılmaz. Bir iklim kanununa ihtiyacımız olduğu bir gerçek. Ama üzülerek söylüyorum ki bu kanunda üniversiteler, çevre dernekleri, belediyeler ortak bir akılla bu yasayı yapmadı. İklim değişikliğinden en çok etkilenen dar gelirli yurttaşların yaşadığı bölgelerle ilgili hiçbir çözüm bu yasada yok. Üzülerek söylüyorum bir belayı defetmeden diğeri geliyor. Bugün bunu görüşüyoruz yarın zeytinleri yok edecek yasa gelecek. Buradaki riskleri birkaç şirketin hazırladığı bu yasaları 86 milyon çekiyor. Bu yasaların rantını beş şirket alıyor, yiyor. Ben sormak isterim yarın gelecek olan yasada cumhurbaşkanına verdiğiniz yetki ile acele kamulaştırma ile istediği bölgede maden arazileri diye tarım arazilerini kamulaştırabiliyor. Oluşturduğu üç kişilik kurul buna karar veriyor. Bu madenleri yurtdışı dahil istediğine verebiliyor. Ağaçların yerini değiştirme yetkisi veriyor ve buna dava açamıyoruz. Neden bu yetkiyi veriyoruz? İliç'te olduğu gibi yeraltındaki madenleri bu devlet işletmiyor. Bunun parası halka da gelmiyor. Riski biz alıp neden Kolin, Limak, Cengiz İnşaat buraları gasp ediyor?
"Madenlerimizi verecek bunun kapitülasyonlardan ne farkı var?"
Bu toplum bu kadar yükü çekmek zorunda mı? Riski alan bu ülkenin çiftçisi, emekçisi. Ölen bu ülkenin maden işçileri ve madenleri devlet de işletmiyor yaratmış olduğunuz üç beş tane şirket. Yarınki yasadan sonra cumhurbaşkanı istediği bölgeyi madene açacak, ağaçlar kesilecek ve yabancı şirketlere verecek. Madenlerimizi verecek bunun kapitülasyonlardan ne farkı var? O yüzden bu yasaları daha ciddi yapmak zorundayız. İklim yasası gibi önemli bir yasa görüşülürken Meclis boş. Şu anda dolu çünkü el kaldıracağız. El kaldıracağımız için dolu şu anda. Gelen milletvekilleri hiçbir fikir ortaya koymuyor. Varlığınız da dert, yokluğunuz da. Boş olunca niye boş diye yoklama istiyoruz dolu olunca laf atmaktan başka bir şey yaptığınız yok. Bu yasaları Meclis yapmıyor, şirketlerin CEO'ları yapıyor. Bu halka, meclise saygısızlıktır. Ayrıca umarım yarın bu maden yasasını getirmezsiniz.”