HABER: OGÜN AKKAYA - KAMERA: TUNAHAN GÜLER
(KAHRAMANMARAŞ) - Kahramanmaraş’ta sanayi sektöründe deprem sonrası sıkıntıların devam ettiğini söyleyen Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Buluntu, bu ay sonunda sona erecek mücbir sebep halinin uzatılması çağrısında bulundu. Buluntu, yeni asgari ücrete ilişkin ise ''Asgari ücret öyle bir konu ki ne veren memnun ne de alan memnun. Tabii ki yeterli değil. Şu anki Türkiye şartlarında asgari ücretle geçinmek zor. Doğru bir yolun bulunacağına inanıyoruz'' dedi.Kahramanmaraş Sanayi Odası Başkanı Mustafa Buluntu, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler sonrasında sanayi sektörünün yaşadığı sorunları ve toparlanma süreci yanı sıra mücbir sebep hali ve yeni asgari ücrete ilişkin Anka Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.''Tekstil ve çelik mutfak eşyaları sektörü, şehrin yüzde 80 ekonomisini sağlıyor''Kahramanmaraş’ın sanayi şehri olması nedeniyle deprem bölgeleri içerisinde en çok ve kötü durumda olan şehirlerden birisi olduğunu söyleyen Buluntu, Kahramanmaraş’ta 6 organize sanayi bölgesinin yer aldığını ve bunlardan birinin Türkiye’nin 12. büyük organize sanayi bölgesi olarak faaliyet gösterdiğini belirtti. Kahramanmaraş’ın özellikle tekstil ve çelik mutfak eşyaları sektöründe üretim gerçekleştirdiğini ifade eden Buluntu, “Özellikle tekstil ve çelik mutfak eşyaları sektörümüz çok ciddi manada kurumsallaşmış durumda. Tekstil, hemen hemen Türkiye üretiminin yüzde 35’ini biz Kahramanmaraş’ta üretiyoruz. Çelik mutfak eşyaları konusunda Türkiye’deki üretimin yüzde 75’i Kahramanmaraş’ta üretiliyor. Bu iki sektörümüz bizim hemen hemen şehrin yüzde seksen ekonomisini sağlıyor” dedi.''Depremden sonra firmalarımız bu sektörleri tekrar faaliyete geçirmeye çalışıyor''Organize sanayi bölgelerinde depremde ciddi yıkımların yaşanması nedeniyle tekstil ve çelik mutfak eşyaları sektörünün etkilendiğini söyleyen Buluntu, şöyle konuştu:''Küçük sanayi sitesi dediğimiz, şehrin merkezinde yer alan ve 12 bin 500 kişiyi istihdam ettiği, iki bin 500 işyerinin yer aldığı bölgemizde, bin 200’e yakın ağır hasarlı binamız mevcut. Bu da çok ciddi bir istihdam konusu. Depremden sonra firmalarımız bu sektörleri tekrar faaliyete geçirmeye çalışıyor. 30 bine yakın esnafımız depremden etkilenmiş durumda. Küçük sanayi sitesi kapsamında olmayan ve organize sanayi bölgelerinin dışında kalan esnaflarımızın da aynı şekilde etkilendi. Onlar da şu anda konteyner çarşılarda hayatlarını idame etmeye çalışıyorlar. Şehrimizde depremin çok ciddi yıkıcı hasarları oluştu.''Hala normalleşme sürecinde değiliz''Depremden önce bizim istihdamımız yaklaşık 200 bin kişiydi. Şu anda 150 - 160 bin kişi civarında. Hâlâ 50 bin istihdam noktasında gerideyiz. Depremden önce ihracatımız 1,5 milyar dolardı. Bunu 2 - 2,5 milyar gibi ileri noktalara taşıma hedefimiz vardı. Şu an yıl sonunu 1 milyar dolar civarında ihracat hedefiyle kapatacağız. Bizim hala organize sanayi bölgelerindeki kapasitelerimiz yüzde 40-50 seviyelerinde. Hala normalleşme sürecinde değiliz. Sektörel sorunlarımız da ciddi sıkıntıda. Çelik mutfak eşyalarında Kahramanmaraş’ın en çok ihracat gerçekleştirdiği ülke Mısır. Mısır ve İsrail’de yaşanan olaylardan dolayı da sektörümüz ciddi sıkıntıda. Tekstilde artık globalleşen dünya ile rekabet edecek seviyede değiliz. Bizim artık rekabet ettiğimiz ülkelerde 100 - 150 dolar arasında. Enerji ve işçilik maliyetinden dolayı da tekstilin sürdürülebilir bir olayı kalmıyor. Bizim şehrimizin yüzde 80 ekonomisi de bu iki sektöre dayalı. 14 bine yakın kayıtlı üyemizde ciddi mücadele veriyoruz.''''Şu ana kadar işyeri yapılmış, teslim edilmiş bir tane esnafımız yok''Kasım ayı sonu itibarıyla sona ermesi beklenen mücbir sebep uygulamasının uzatılması çağrısında bulunan Buluntu, şunları söyledi:“Mücbir sebep için en son ağustos ayında ‘bu son’ diye bir açıklama yapılmıştı fakat bölge oda başkanlarıyla yaptığımız toplantılar neticesinde biz bunu 30 Kasım’a kadar öteletebildik. Ama üçer aylık uzatmalar, bu şehir için çözüm değil. Şu ana kadar işyeri yapılmış, teslim edilmiş bir tane esnafımız yok. Dolayısıyla normalleşene kadar bu mücbir sebebin uzatılması lazım. İnsanların şu an krediye ve finansa erişim imkanı maalesef yok. Mücbir sebebin uzatılmasının akabinde makul bir taksitlendirmeyle borçları ödemek istiyoruz.”''Şu anki Türkiye şartlarında asgari ücretle geçinmek zor''Yeni yılda geçerli olacak yeni asgari ücrete dair de değerlendirmelerde bulunan Buluntu, ''Biz bu asgari ücretin tabi ki yeterli olmadığını çok fazlasıyla biliyoruz'' dedi. Asgari ücretin belirlenmesi noktasında doğru yolun bulunacağını söyleyen Buluntu, sözlerini şöyle tamamladı:''Asgari ücret öyle bir konu ki ne veren memnun ne de alan memnun. Tabi ki yeterli değil asgari ücret. Maliyete vurduğumuz zaman da veren için de ciddi bir yük. Deprem bölgeleriyle ilgili birçok önerimiz vardı. En azından işveren payının asgari ücretliye aktarılması, maaşlarına iyileştirme yapılması gibi. Biz depremin ilk anlarında bir maaş biz verelim, bir maaş devlet desteği verilsin dedik. Burada işçi, işveren ayrımı kesinlikle yok. Kahramanmaraş özelinde patronla, işçi aynı yerde yemek yer. Aynı ortamı solur, aynı yerde yaşar. Biz de istiyoruz ki onların da ekonomik seviyesi yükselsin. Çünkü gerçekten şu anki Türkiye şartlarında asgari ücretle geçinmek zor. Ortada doğru bir yolun bulunacağına inanıyoruz. Keşke ekonomik şartlar daha rekabet edilebilir bir halde olsa. Biz bu asgari ücretin tabii ki yeterli olmadığını çok fazlasıyla biliyoruz.''
(KAHRAMANMARAŞ) - Kahramanmaraş’ta sanayi sektöründe deprem sonrası sıkıntıların devam ettiğini söyleyen Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Buluntu, bu ay sonunda sona erecek mücbir sebep halinin uzatılması çağrısında bulundu. Buluntu, yeni asgari ücrete ilişkin ise ''Asgari ücret öyle bir konu ki ne veren memnun ne de alan memnun. Tabii ki yeterli değil. Şu anki Türkiye şartlarında asgari ücretle geçinmek zor. Doğru bir yolun bulunacağına inanıyoruz'' dedi.Kahramanmaraş Sanayi Odası Başkanı Mustafa Buluntu, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler sonrasında sanayi sektörünün yaşadığı sorunları ve toparlanma süreci yanı sıra mücbir sebep hali ve yeni asgari ücrete ilişkin Anka Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.''Tekstil ve çelik mutfak eşyaları sektörü, şehrin yüzde 80 ekonomisini sağlıyor''Kahramanmaraş’ın sanayi şehri olması nedeniyle deprem bölgeleri içerisinde en çok ve kötü durumda olan şehirlerden birisi olduğunu söyleyen Buluntu, Kahramanmaraş’ta 6 organize sanayi bölgesinin yer aldığını ve bunlardan birinin Türkiye’nin 12. büyük organize sanayi bölgesi olarak faaliyet gösterdiğini belirtti. Kahramanmaraş’ın özellikle tekstil ve çelik mutfak eşyaları sektöründe üretim gerçekleştirdiğini ifade eden Buluntu, “Özellikle tekstil ve çelik mutfak eşyaları sektörümüz çok ciddi manada kurumsallaşmış durumda. Tekstil, hemen hemen Türkiye üretiminin yüzde 35’ini biz Kahramanmaraş’ta üretiyoruz. Çelik mutfak eşyaları konusunda Türkiye’deki üretimin yüzde 75’i Kahramanmaraş’ta üretiliyor. Bu iki sektörümüz bizim hemen hemen şehrin yüzde seksen ekonomisini sağlıyor” dedi.''Depremden sonra firmalarımız bu sektörleri tekrar faaliyete geçirmeye çalışıyor''Organize sanayi bölgelerinde depremde ciddi yıkımların yaşanması nedeniyle tekstil ve çelik mutfak eşyaları sektörünün etkilendiğini söyleyen Buluntu, şöyle konuştu:''Küçük sanayi sitesi dediğimiz, şehrin merkezinde yer alan ve 12 bin 500 kişiyi istihdam ettiği, iki bin 500 işyerinin yer aldığı bölgemizde, bin 200’e yakın ağır hasarlı binamız mevcut. Bu da çok ciddi bir istihdam konusu. Depremden sonra firmalarımız bu sektörleri tekrar faaliyete geçirmeye çalışıyor. 30 bine yakın esnafımız depremden etkilenmiş durumda. Küçük sanayi sitesi kapsamında olmayan ve organize sanayi bölgelerinin dışında kalan esnaflarımızın da aynı şekilde etkilendi. Onlar da şu anda konteyner çarşılarda hayatlarını idame etmeye çalışıyorlar. Şehrimizde depremin çok ciddi yıkıcı hasarları oluştu.''Hala normalleşme sürecinde değiliz''Depremden önce bizim istihdamımız yaklaşık 200 bin kişiydi. Şu anda 150 - 160 bin kişi civarında. Hâlâ 50 bin istihdam noktasında gerideyiz. Depremden önce ihracatımız 1,5 milyar dolardı. Bunu 2 - 2,5 milyar gibi ileri noktalara taşıma hedefimiz vardı. Şu an yıl sonunu 1 milyar dolar civarında ihracat hedefiyle kapatacağız. Bizim hala organize sanayi bölgelerindeki kapasitelerimiz yüzde 40-50 seviyelerinde. Hala normalleşme sürecinde değiliz. Sektörel sorunlarımız da ciddi sıkıntıda. Çelik mutfak eşyalarında Kahramanmaraş’ın en çok ihracat gerçekleştirdiği ülke Mısır. Mısır ve İsrail’de yaşanan olaylardan dolayı da sektörümüz ciddi sıkıntıda. Tekstilde artık globalleşen dünya ile rekabet edecek seviyede değiliz. Bizim artık rekabet ettiğimiz ülkelerde 100 - 150 dolar arasında. Enerji ve işçilik maliyetinden dolayı da tekstilin sürdürülebilir bir olayı kalmıyor. Bizim şehrimizin yüzde 80 ekonomisi de bu iki sektöre dayalı. 14 bine yakın kayıtlı üyemizde ciddi mücadele veriyoruz.''''Şu ana kadar işyeri yapılmış, teslim edilmiş bir tane esnafımız yok''Kasım ayı sonu itibarıyla sona ermesi beklenen mücbir sebep uygulamasının uzatılması çağrısında bulunan Buluntu, şunları söyledi:“Mücbir sebep için en son ağustos ayında ‘bu son’ diye bir açıklama yapılmıştı fakat bölge oda başkanlarıyla yaptığımız toplantılar neticesinde biz bunu 30 Kasım’a kadar öteletebildik. Ama üçer aylık uzatmalar, bu şehir için çözüm değil. Şu ana kadar işyeri yapılmış, teslim edilmiş bir tane esnafımız yok. Dolayısıyla normalleşene kadar bu mücbir sebebin uzatılması lazım. İnsanların şu an krediye ve finansa erişim imkanı maalesef yok. Mücbir sebebin uzatılmasının akabinde makul bir taksitlendirmeyle borçları ödemek istiyoruz.”''Şu anki Türkiye şartlarında asgari ücretle geçinmek zor''Yeni yılda geçerli olacak yeni asgari ücrete dair de değerlendirmelerde bulunan Buluntu, ''Biz bu asgari ücretin tabi ki yeterli olmadığını çok fazlasıyla biliyoruz'' dedi. Asgari ücretin belirlenmesi noktasında doğru yolun bulunacağını söyleyen Buluntu, sözlerini şöyle tamamladı:''Asgari ücret öyle bir konu ki ne veren memnun ne de alan memnun. Tabi ki yeterli değil asgari ücret. Maliyete vurduğumuz zaman da veren için de ciddi bir yük. Deprem bölgeleriyle ilgili birçok önerimiz vardı. En azından işveren payının asgari ücretliye aktarılması, maaşlarına iyileştirme yapılması gibi. Biz depremin ilk anlarında bir maaş biz verelim, bir maaş devlet desteği verilsin dedik. Burada işçi, işveren ayrımı kesinlikle yok. Kahramanmaraş özelinde patronla, işçi aynı yerde yemek yer. Aynı ortamı solur, aynı yerde yaşar. Biz de istiyoruz ki onların da ekonomik seviyesi yükselsin. Çünkü gerçekten şu anki Türkiye şartlarında asgari ücretle geçinmek zor. Ortada doğru bir yolun bulunacağına inanıyoruz. Keşke ekonomik şartlar daha rekabet edilebilir bir halde olsa. Biz bu asgari ücretin tabii ki yeterli olmadığını çok fazlasıyla biliyoruz.''