Maruz kaldığımız siyasi ve toplumsal kaos hali, derinleşen ekonomik kriz Avrupa ülkelerinde yaşama fikrini günden güne daha cazip bir hale getiriyor. Özellikle hayatının baharını yaşamaya henüz başlamış gençlerimiz Türkiye'de kendileri için bir gelecek göremiyor.
Eski Türkiye'yi kısmende olsa deneyimlemiş kuşakta yer aldığım için mutluyum. Uluslararası bir futbol turnuvasının, bir şarkı yarışmasının dahi tüm ülkeyi kenetleyebildiği o güzel günler geride kaldı. Artık milli voleybol takımımızın şampiyonluğu bile bizi bir araya getiremiyor, kutuplaşma toplumun her kesiminde sert bir şekilde hissediliyor. Azgın grupların çıkar savaşlarına alet ediliyor, farklılıklarımız gerekçe gösterilerek birbirimize düşmanlaştırılıyoruz. Birilerinin 'tek tip toplum' yaratma fantezileri hayatlarımızı çekilmez kılıyor.
Bunları göz önüne aldığımızda yurttaşlarımızın Avrupa ülkelerinde ya da Amerika, Kanada gibi gelişmiş ülkelerde yaşama arzusunu anlayabiliyorum. Ancak medeni bir ülkeye göç etme fikri kulağa hoş gelse de pratikte o kadar kolay olmayacaktır. Son yıllarda ülkemizden Avrupa'ya göçün artmasıyla beraber, reddedilen vize başvurularının sayısı da hızla artmakta bu durum ise insanları yasadışı yollara itmekte. Avrupa'ya kaçak geçişlerin artmasıyla beraber, göç güzergahı üstündeki ülke polisleri de gün geçtikçe daha da zorbalaşmaya, insanları darp etmeye başladı. Gördüğü şiddet nedeniyle hayatını kaybeden yurttaşlarımız dahi oldu maalesef. Türk olmanın, Türk hissetmenin yüceliğini her fırsatta milletine haykıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Türk'ün düştüğü haller karşısında kemikleri sızlıyor.
Bir şekilde gitmek istediği ülkeye ulaşan vatandaşlarımızın büyük bir kısmı ise hayal kırıklığına uğruyor. Dil bariyeri hayali kurulan işlerde çalışmayı imkânsız kılıyor, sosyalleşmeyi ise oldukça zorlaştırıyor. Yıl boyunca doyasına güneş gören güzel ülkemize alışkın bedenlerse Avrupa'nın soğuk ve kasvetli yüzüne alışamıyor. Bence Türkiye iklimiyle, doğasıyla, deniziyle muhteşem bir ülke ve her şeyden öte hayata dair sevdiğimiz şeyler, tanıdığımız değer verdiğimiz tüm insanlar burada. Aslına bakılırsa tek sıkıntı beceriksiz bir yönetimle sınanıyor oluşumuz. Ekonomik krizin, toplumsal kutuplaşmanın, eğitimde geri kalışımızın tek sebebi de bu. Ülkece silkelenmemiz, kaçış psikolojisinden kurtulmamız ve siyaseten doğru tercihler yapmamız gerekiyor. Bizim parlak bir geçmişimiz yok ancak geleceğimizi aydınlatmak kendi elimizde...