Çocuk, kendisine hediye alınan sapan ile saatlerce oynamış ve gün sonuna doğru iyice yorulmuştu. Artık daha fazla dayanamayacağını anlayınca oynadığı yerdeki en büyük ağaca yaslanıp oturmuştu. O sırada ağacın dallarında bir anne ve yavru kuşu gördü.
Anneyle yavru kuş mutluluk içinde birbirleriyle oynuyorlardı. Kanat çırpmaları adeta serin bir rüzgâr hissi uyandırıyordu insanda. Çocuk ise hem bir yandan bu anın tadını çıkarıyor, hem de elindeki sapanla bu kuşları yakalamak istiyordu. Bir süre onları izledikten sonra sapanını yavaşça kuşlara doğrulttu. Sapanı gören yavru kuş kötü bir şey olacağını hissetti ve bir anda annenin yanından uçarak başka bir dala kondu. Çocuk ise yavru kuşu takip etti. Yavru kuş heyecan ve korku içinde konduğu dalda titreyerek bekliyordu. Gözleri adeta annesini arıyordu. Çocuk ise bunu fırsat bilerek sapanını çekerek yavruyu vurdu.
Yavru kuş bir anda daldan yere çok hızlı bir şekilde düşmeye başladı. Düşmenin etkisiyle minik gövdesi dönmeye başlamıştı ve döne döne yere çakıldı. Bunu gören çocuk, çaresiz bir şekilde yere düşen kuşa doğru sevinçle koştu. O sırada anne kuş tüm olan biteni görmüştü ve o da hızlıca yavrusunun yanına kondu. Anne kuş durumu hissetmişti ama hala olanlara inanamıyordu. Büyük bir kızgınlık ve üzüntü içinde feryat eden kuşun bu halini gören çocuk istemsizce hareketsiz kaldı ve olan biteni izlemeye başladı.
Anne kuş yavrusuyla onadığı oyunu tekrar etmeye başladı. Delice kanatlarını çırpmaya ve oyun oynamaya başladı. Normalde kanatlarını çırptığı zaman mutluluktan deliye dönen kuş, bu sefer annenin kanat çırpmalarına bir tepki vermedi...
Oyundan istediği sonucu alamayan anne kuş, yerde gördüğü solucanı belki uyanır ve bir tepki verir ümidiyle yavru kuşa götürdü ve ağzına koydu. Yavru kuş buna da bir tepki vermedi, kanlı ve cansız bedeni her şeyden habersiz, kara toprağın üzerinde yatıyordu.
Anne kuş artık durumu kabullenmişti. Gözlerinden yaşlar süzülmeye ve büyük bir üzüntü içinde ağlamaya başladı. Çocuğunun yokluğunu çoktan anlamış görünüyordu.
Bunu gören çocuk pişmanlıkla ağlamaya başladı. Ama artık çok geçti.
Bazen insanlar hayatta istediklerini elde etmek için her şeyi yaparlar. Bazen akılsız davranışlar insanı karanlığa ya da dipsiz uçuruma sürükler. Çok isteyen kişi daha azıyla kalır; aynı zamanda istediğinden de mahrum kalır. Onu kendi "elleriyle" yok eder.
Unutmayın, gerçekten istediğinizi elde edebilirsiniz. Ancak bunu kendinize veya başkalarına zarar vermeden yapmalısınız.