Merhaba kıymetli okurlar ve takipçiler…
Cumhuriyetin 100. Yılını kutlamamıza iki gün kaldı. Sosyal medyaya baktığım da, sokaklarda dolaştığım zaman insanlar da bir heyecan göremiyor, hissedemiyorum. Kan ile irfan ile kurulan, büyük bir bağımsızlık mücadelesinin ardından Dünya’ya duyurulan Türkiye Cumhuriyeti bugün 100. Yaşını kutluyor ama vatandaşlar da bir heyecan yok gibi.
25 sene öncesini hatırlayanlarınız mutlaka olacaktır, Türkiye Cumhuriyeti 75. Yılını kutlarken heyecan, anlam böyle miydi? Her yerde 75.yıla özel bastırılmış Türk Bayrağı, hatıra parası, rozet, okullarda düzenlenen dillere destan kutlamalar, devletin kurumlarının ve siyasi partilerin organize ettiği birlik beraberlik mesajı verilen kutlamalar, etkinlikler bugün hala hafızalarımızdaki yerini koruyor.
Aradan 25 yıl geçti. Gelinen süreçte özellikle siyasilerin vatandaşları milli benlikten, milli duygulardan uzaklaştırılmaya çalışması göze çarpan önemli etkenler arasında gözüküyor. Örneğin, Türkiye Cumhuriyeti devlet erkânının organize ettiği Cumhurbaşkanı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen Resepsiyon İsrail – Hamas arasında gerçekleşen çatışmalardan dolayı iptal edilmesi doğru bir karar değildir. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Kendisine ait milli egemenliğini temsil eden kuralları vardır. Bu kurallardan biri de Cumhuriyet ve bayramıdır. Her ne olursa olsun devletin üst mercileri tarafından birlik beraberlik mesajı verilerek, her kesim davet edilerek kutlanmalıdır. Cumhuriyet bizim bağımsızlığımızdır. Hayata açılan kapımızdır. Ayrıca, Alınan kararla ilgili muhalefet partilerinden bir tepki gelmemesi Türkiye’de muhalefet olmadığını vatandaşlara bir kez daha göstermiştir.
Dün telefonda Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy ile görüştüm. İlay Aksoy sosyal medyayı her ne kadar sık kullanan biri olarak dikkat çekse de, sık sık televizyonlardaki tartışma programlarında gözükse de bir ayağı her zaman sokaktadır. Sohbeti de bir o kadar güzel ve kalitelidir. Kendisi sohbet etmekten keyif aldığım ender siyasetçiler arasındadır. İlay Aksoy’a Cumhuriyetin 100. Yılını kutlayacağımız bugünler de bir heyecan göremediğimi söylediğim de, kendisi de aynı fikir de olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Şu anda Mecidiyeköy’deyim. Anadolu yakasından bu bölgeye geldiğimde yolda geçen süre içinde benim de dikkatimi çeken konular oldu. Mesela, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Cumhuriyetin 100. Yılını kutlamak için çevreyi Atatürk resimleriyle Türk Bayraklarıyla donatması gerekirken, hiç birini göremedim. Bu önemli gün için İBB’nin gökyüzünü bile kırmızı beyaza boyaması lazımken, Türk bayraklarının asılı olduğu yerler özel mülkler. Görünen o ki, İBB, Cumhuriyetin 100. Yıl kutlamasını sadece konserler vererek gerçekleştirecek. Halbuki, bu önemli günlere hep birlikte daha sıkı sarılmamız, daha fazla sahip çıkmamız gerekmektedir. Kurumların bu özel günleri vatandaşlara hissettirmesi lazım.”
İlay Aksoy düşüncelerini tarafıma aktardıktan sonra, CHP’deki değişimcilerin Genel Başkan Adayı olan Özgür Özel’e ait olan Mustafa Kemal Atatürk’ün olmadığı Cumhuriyet Bayramı afişleri dikkatimi çekti. Özgür Özel’in afişlere Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü koydurmaması büyük bir skandaldır. Atatürk’ün kurduğu parti de siyaset yapacaksın, Atatürk’ün koltuğuna oturmaya çalışacaksın Onun sağladığı imkânlardan faydalanacaksın ve ardından yok sayacaksın öyle mi?
CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel’in “Atatürksüz” Cumhuriyet Bayramı Afişleri
Tüm olumsuzluklara rağmen ben Cumhuriyetimizin 100. Yılını göğüsüm de Atatürk rozetiyle elimde bağımsızlığımı temsil eden Türk bayrağı ile belirlediğim bir etkinliğe giderek ve bağımsızlığımız için can pahasına mücadele eden, emek veren herkesi yâd ederek kutlayacağım.
Yazımı William Shakespeare ait bir söz ile noktalamak istiyorum: “Karakteri sağlam olan, yoldan çıkarılamaz. “
27 Ekim 2023 – Yakacık