Merhaba kıymetli okurlar ve takipçiler…
8 Ekim 2023 Pazar günü sonucunun ne olacağı merakla beklenen 38. Olağan CHP İstanbul İl Kongresini yerinde takip etmek için, o heyecana, atmosfere tanık olmak için Haliç Kongre Merkezi’nin yolunu tuttum. Kongre sonrası gazeteciler kendi gözlemlerini kamuoyuna sunarken ben de hem kongrenin gece 01:30’a doğru sona ermesi üzerine, hem de daha rahat, sakin bir şekilde yazarım düşüncesiyle Çarşamba gününü (Bugün) bekledim.
Bilindiği üzere kongrede iki aday yarıştı. Bu adaylar Özgür Çelik ve Cemal Canpolat. 1981 doğumlu olan Özgür Çelik, genç bir isim. Özgür Çelik, CHP’de değişimin gerekliliğini savunan bir isim olarak ön plana çıktı. Destekçilerinin Erdoğan Toprak ve İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olduğu biliniyor. Parti içerisinde, Özgür Çelik için “Sermayenin adamı” diyenler de oldukça fazla.
Cemal Canpolat’a ise yaşından dolayı “CHP İstanbul’un Ağabeyi” diyebiliriz. Cemal Canpolat’ın yeniliğe açık olmayan, gelenekçi bir yapıya sahip olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ağzından düşürmeyen bir yapıya sahip, kendisi her ne kadar “Söylemedim” dese de, Kemal Kılıçdaroğlu’nu Mustafa Kemal Atatürk ile eş değer tutması siyasi kariyerine büyük bir darbe vurdu. Cemal Canpolat’ı ise Oğuz Kaan Salıcı, Battal İlgezdi gibi isimlerin desteklediği biliniyor.
Cemal Canpolat’ın Barış Yarkadaş gibi TV yorumcularını arkasına alarak, Ekrem İmamoğlu ile uğraşması özellikle CHP’li gençler arasında büyük bir antipatiye neden oldu. Cemal Canpolat kürsü konuşmasında, Ekrem İmamoğlu’nu hedefine alarak, "Hiç kimse İstanbul'da Belediye Başkanlığı almaya inanmadığı bir dönem, Kadir Topbaş istifa ettiğinde; o dönem Beylikdüzü Belediye Başkanımızı İstanbul'a elini ben kaldırdım, belediye başkanı adayı yaptım. O günden biz bunu gördük. Öyle kimse, kendine pay çıkarmasın" sözleri bana göre kongrenin sonucunu belirleyen etken oldu.
Özgür Çelik ve Cemal Canpolat’ın kürsü konuşmalarına değinecek olursam eğer, Özgür Çelik, konuşmasında değişimin gerektiğini, kutuplaşmadan, yıpratıcı eleştiriden yana değil, yapıcı, birleştirici mesajlar vermeyi tercih etti.
Cemal Canpolat’ın kürsü konuşması ise, baştan sonra gerginlik, kutuplaştırma, ayrıştırma, sürekli birileriyle uğraşma, polemik oluşturma söz konusu idi. Bakın abartmıyorum! Cemal Canpolat’ın konuşmasını alın, AK Parti’nin kanalı A Haber’den AK Partili seçmelere izlettirin, “Helal olsun kim bu Babayiğit” diyeceklerdir. Düşüncelerimi biraz daha ileriye taşırsam eğer, AK Parti seçmeni Cemal Canpolat’ı AK Partili bile sanıp, “Helal olsun, CHP’nin ağzının payını veriyor” yorumlarına neden olabilirdi.
Özgür Çelik, 342 oy alarak CHP İstanbul İl Başkanı oldu. Cemal Canpolat ise 310 oy aldı. Kimilerine göre, “Kongreyi, sermaye kazandı, emek kaybetti” düşüncesi hâkim iken, benim düşüncem ise, Kongreyi değişimi, yeniliği savunan genç siyasetçiler kazandı.
Şimdi CHP’nin önünde Ankara’da 3-4 Kasım 2023 tarihinde yapılması planlanan olağan genel kurulu var. 1200 delegenin 196’sı İstanbul’da ve çoğunluğun Özgür Özel’i destekleyeceğini düşünüyorum. Bakalım, “Değişim” adına İstanbul’dan yakılan meşale Anadolu’daki delegelere etki edecek mi? Yoksa “Değişim” hedefi sadece İstanbul ile mi sınırlı kalacak?
Yazımı, Arthur Schoppenhauer’in şu sözüyle noktalamak istiyorum: “İnsanın kırk yaşına kadar geçen yılları bir kitap, geri kalan yılları da o kitabın eleştirisidir.”
11 Ekim 2023 - Yakacık