Futbol, ortaya çıktığı ilk yıllarda işçilerin oynadığı ve izlediği bir oyun olma özelliğini gün geçtikçe kaybetmiş ve kabuk değiştirerek günümüzde milyar dolarlık ekonomik hacme sahip dev bir endüstri haline gelmiştir. Futbolun kitlelerce en çok benimsenen spor dalı olmasında kitle iletişim araçları da önemli bir yere sahiptir.
Günümüzde futbolun ekonomik boyutu, bazı ülkelerin GSMH’sinden bile çok daha yüksektir. Futbol endüstrisi içinde yer alan marka değeri yüksek kulüpler, yıldız olarak tabir edilen futbolcular ve başarılı teknik direktörler, futbol ekonomisine yön vermiş ve bu endüstrinin ekonomik değerinin hızla yükselmesini sağlamıştır. Özellikle kulüpler, medyanın da etkisiyle toplumsal bir yapıya dönüşerek bireylerin günlük hayatlarını anlamlandıran vazgeçilmez bir yapı taşı haline gelmiştir.
Zaman içerisinde futbolun endüstriyel bir nitelik kazanması, futbolun tüm paydaşlarını etkilemiştir. Futbolun üretim kaynağı olarak ifade edilen kulüpler de bu durumdan önemli ölçüde etkilemiş ve amatör bir yönetim anlayışından, profesyonelliğin ön planda olduğu daha çağdaş ve kurumsal bir yönetim anlayışına geçmek durumda kalmıştır. Bu durum ise hem aidiyet duygusu yüksek taraftar topluluklarının ya da başka bir deyişle tüketici kitlesinin oluşturulmasını hem de arz edilen mal ve hizmetlerin geliştirilerek fiyatlandırılması, tutundurulması ve dağıtılmasını ifade eden pazarlama süreçlerinin hızlandırılması için spor kulüplerinin iletişim çalışmalarını önemli kılmıştır.
Özellikle 20. yüzyıldan itibaren dünya üzerinde yaşanan teknolojik gelişmelerle beraber medyanın gücü oldukça artmıştır. Medyanın artan gücü de kitlesel tüketimi artırarak, futbolun ticarileşmesine ve endüstriyel bir sektör olmasına imkân tanımıştır. Aynı anda binlerce insanı stadyumlara, milyarlarca insanı ise ekran başına çekme özelliğine sahip olan futbol, medyanın da etkisiyle insanların günlük yaşamında önemli bir konuma sahip olan dominant bir yapı taşı haline bürünmüştür.
Futbolun endüstriyel bir nitelik kazanmasının ardından televizyon, reklam ve sponsorluk gibi tüketim ile ilişkili kavramlar etrafında oynanan bir oyun olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. Bu durum, futbol müsabakalarının aynı anda canlı olarak tüm izleyicilere aktırılmasını artırmıştır. Artan bu bağımlılık sonucunda da izleyicilerin daha fazla ilgisini çekecek, kulüplere daha fazla gelir getirecek organizasyonların düzenlemesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu gerekliliğe istinaden çeşitlik gösteren organizasyonlar, çok uluslu şirketlerin futbol ile daha çok ilgilenerek bu alana yatırım yapmasını, kulüpler ile reklam ve sponsor anlaşmaları imzalamasını sağlamıştır.
Televizyon aracılığıyla, futbol ile ilgili yapılan yayınlar esnasında reklamlar dönüyor ve dönen bu reklamlar bir şekilde izleyicilerin ilgisini çekiyor. Televizyon kanalları ise hem yayını seyreden izleyiciler hem de reklam veren şirketler üzerinden maddi bir kazanç sağlıyor. Sağlanan bu kazancın boyutu ise yayının izlenme oranını ifade eden reytinge göre ayarlanıyor. Reytingler sayesinde televizyon kanalı, izleyicilerin nicel çokluğu, yaş ve cinsiyet gibi özelliklerini kullanarak, reklam veren şirketler üzerinde güç dengesi kurmak ve yayınlarını söz konusu şirketlere pazarlamak istiyor. Görüldüğü üzere futbol endüstrisi, medya tarafından ekonomik olarak beslenmekte ve yayın hakları adı altında da sermayenin futbola akışına öncülük etmektedir.
Televizyonun bu sürece dâhil olması, futbolu kitlelerin tüketime yönlendirilmesinde ve tüketimi bir alışkanlık haline getirmesinde önemli bir araç haline getirmiştir. Aslında futbol ile televizyon arasındaki ilişki 1950’li yıllarda başlamıştır. İlk başlarda futbolu izleyicilere aktaran televizyon, futbolun endüstrileşmesiyle birlikte futbolu izleyicilere aktarmanın yanı sıra “yayıncı kuruluş” adı altında futbolu yönlendirmeye başlamıştır.
Ulusal ya da uluslararası federasyonlar tarafından açılan yayın ihalelerine giren medya kuruluşları, futbol organizasyonlarının canlı yayın haklarını satın alarak yayınlayacakları maçları izleyicilere maddi bir bedel karşılığında satmayı amaçlamıştır. Bu durum da televizyonu sadece haber ya da görüntü aktaran bir yayın organı olmaktan çıkararak, kulüplerin gelirlerine önemli ölçüde katkı sağlayan yayın organlarına dönüşmüştür.
Bununla birlikte, dünyada üzerindeki futbol müsabakalarını seyircilere aktarma imkânına sahip olan ve futbolu yerel niteliklerinden arındırarak, evrensel bir nitelik kazandıran televizyonlar, kulüplerin ve futbolcuların bilinirliklerinin artmasını sağlamış ve bu durum da hem kulüplerin hem de futbolcuların gelirlerini olumlu yönde etkilemiştir.
Futbol endüstrisi içinde, futbol ile kitle iletişim araçları arasında birbirini tamamlayıcı organik bir ilişki ağı söz konusudur. Futbolun küresel anlamdaki popülerliği, başta televizyon ve diğer kitle iletişim araçları olmak üzere tüm medya organlarının izlenme, okunma ve takip edilme oranını artırmış ve bu sayede reklam ve sponsorluk gelirlerini yükseltmiştir.
Futbolun endüstrileşmesiyle birlikte kulüpler, ticari bir işletme mantığıyla yönetilmeye başlanmıştır. İşletmeler ise hedef kitleleri ile etkileşim içinde olarak hedef kitlenin istek ve beklentilerini karşılamak durumundadır. Bu durum onları, çağımızın en önemli kitle iletişim araçlarından biri olan interneti aktif olarak kullanmaya sevk etmiştir. Birer işletme mantığıyla yönetilen spor kulüpleri de çeşitli sosyal medya platformları aracılığıyla interneti aktif olarak kullanmaya başlamıştır. İnternet, kulüp ile taraftarlar arasındaki ilişkiyi daha etkili ve sağlıklı kılmış ve bunun yanı sıra, kulüpler tarafından uygulanan pazarlama faaliyetlerinin çeşitlendirilmesini sağlamıştır.
Günümüzde internetin hemen hemen her eve ve her cebe girmesi ile akıllı telefonların yaygınlaşması, geleneksel kitle iletişim araçlarının daha az kullanılmasına neden olmuştur. Öyle ki günümüzde artık kulüpler de bireyler gibi geleneksel kitle iletişim araçlarını çok daha az kullanmaya başlamış ve interaktif iletişime imkân tanıyan youtube, instagram, facebook ve twitter gibi çeşitli sosyal medya hesaplarıyla kitlelere dokunmak istemiştir. Milyonlarca insan tarafından takip edilen bu mecralar, günümüz futbolunda önemli bir yere sahiptir.
Kulüpler, sürekli olarak değişim içerisinde olan günümüz dünyasındaki yeniliklere hızlı bir şekilde adapte olmak istemiştir. Bu durum da onların, sosyal medya hesaplarını aktif bir şekilde kullanmasını ve yine bu hesaplar üzerinden yapmış oldukları paylaşımlarla taraftarlarına daha etkin bir biçimde ulaşmasını gereli kılmıştır.
Futbol endüstrisinin piyasa yapısını kaleme alacağımız bir sonraki yazımızda görüşmek üzere...